Pankreasın teşhisi ve tedavisi zordur ancak cerrahi yöntemler ile müdahale edilebilir. Hızlı yayılım gösteren hastalığın tedavisinde erken teşhis çok önemlidir. Daha çok 60 yaşından sonra görülen hastalık erken evrede teşhis edildiğinde Whipple ameliyatı ile başarılı sonuçlar elde edilebilir. Peki, pankreas nedir? Vücudun önemli organlarından biri olan organ, karın bölgesinin arka kısmındadır. Bulunduğu yer bakımından kalın bağırsak ve onikiparmak bağırsağı ile yakındır. Gün içinde tüketilen besinlerin sindirilmesini ve besinlerden alınan glikozun normal seviyede dengelenmesini sağlar. Bu nedenle bu organda yaşanabilecek ufak bir hasar vücut için önemli sorunlar yaratabilir.
Karın boşluğunda bulunan ve 15 cm uzunluğunda olan bu organ çift fonksiyonlu bir salgı bezidir. Bu organın etrafı karaciğer, mide, dalak ve ince bağırsak ile sarılıdır. Bu organın endokrin ve ekzokrin adlı görevleri olan organ bu görevleri 2 ayrı hücre grubu ile yerine getirir. Ekzokrin sindirimi kolaylaştıran özsuyu salgılar ve ince bağırsağa iletir. Böylece besinlerdeki protein, yağ ve karbonhidrat enerji olarak depolanır. Endokrin ise insülin ve glikojen hormonları salgılar, kandaki glikozu belli bir seviyede tutar.
“Pankreas kanseri nedir?” sıklıkla merak edilen konuların başında gelir. Bu kanser türü pankreasta bulunan hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalmasıdır. Bu kanser türü çoğunlukla organın kanallarını çevreleyen ekzokrin hücrelerinin olduğu bölgede oluşum gösterir. Organın herhangi bir bölümünde çoğalma eğilimi gösteren kötü huylu kiteler, organın tüm bölgelerinde gelişim göstermekle birlikte en sık baş bölgesine yayılım gösterir. Bu nedenle ilk belirtide doktora başvurulmalıdır.
Bu kanser türü organın DNA'sındaki mutasyonel değişiklikler sonucunda gelişir. Bu mutasyonlar ile hücreler kontrolsüz bir şekilde büyür, normal hücreler ölür, kitle oluşumu görülür. Bu kanserin nedenleri net bir biçimde belirlenmemiş olsa da bazı risk faktörleri bulunur. Yaş ise bu faktörlerden en önemlisidir. Çünkü hastalık genellikle 50 ile 70 yaş arasındaki kişileri etkiler.
Bir diğer önemli risk faktörü de genetiktir. Bu durumu yaşayan her 10 vakadan birinde kanser kalıtsaldır. Yani bazı genler pankreatite neden olabilir. Bu da kişide kanserin gelişme riski artırır. Ailesinde bu kansere yakalanan 2 ya da daha yakın birinci derece akrabası olanlar, Peutz-Jeghers sendromu veya Lynch gibi kalıtsal bir hastalık varsa pankreas kanseri görülme riski artacağından bu kişilerin daha sık aralıklarla kontrol edilmesi gerekir.
Diğer risk faktörler de aşağıdaki gibidir:
Rezektabl: Cerrahi işleme uygundur. Tümör alınabilir durumdaysa kanseri iyileştirmek için tek çözüm cerrahi uygulamadır. Ancak cerrahi işlemle tümör alınsa da durum tekrarlayabilir. Ameliyat sonrasında 5-FU veya gemcitabine (gemzar) ile birlikte kemoterapi tedavisi uygulanarak durumun tekrar etmesi geciktirilebilir.
Bölgesel olarak ilerlemiş: Eğer durum bölgesel ilerleme göstermesi durumunda tümör doku ve kan damarlarına yayılır ancak diğer organlara yayılmaz. Bu tümörler cerrahi müdahaleye uygun değildir daha çok tıkalı olan safra kanalları açılır ya da kanserin tıkadığı ince bağırsağa bypass ile müdahale edilir.
Metastatik (geniş alana yayılmış): Karın içi, kemikler, beyin ve akciğer gibi geniş alana yayılmışsa cerrahi müdahale veya radyoterapi tek başına yeterli olmaz. Yayılma göstermiş kanser için uygun tedavi yöntemlerinden biri de kemoterapidir. Bu tedavi ile kanser küçültülerek hastanın yaşam süresinin uzatılması amaçlanır.
Nüks (tekrarlayan) pankreas kanseri: Ameliyat sonrası aynı bölgede ya da yakınında tekrarlayan kansere nüks adı verilir. Eğer kanser uzak bir noktaya nüks edecekse bu ilk karaciğerde oluşur. Tekrarlaması durumunda kemoterapi ile kanser küçültülerek hastanın yaşam süresinin uzatılması amaçlanır.
“Pankreas kanseri neden olur?” sıklıkla merak edilen konuların başında gelir. Ancak pankreas kanserinin nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte belirli pankreas kanseri risk faktörleri bulunur. Başlıca risk faktörleri aşağıdaki gibidir:
Pankreas kanseri belirtileri ilk evrede görülmeyebilir. Ancak durum belirti vermeye başladığında da yayılma göstermiş olabilir. Bu nedenle durumun erken evrede tespit edilmesi son derece önemlidir. Belirtiler arasında kişide kilo kaybı, iştahsızlık, mide çıkışında tıkanıklık, ağrı, bulantı ve yavaş gelişen sarılık görülebilir. Organın baş kısmına yerleşmiş olan kanserde büyük abdestin açık renk olduğu ve ağızda sarılık görülür. Sırta ağrı vurması da hastalığın bölgesel olarak yayılım gösterdiğinin habercisidir. Nadi belirtiler arasında da depresyon, ishal ve diyabet görülür. Bunun yanında yemek sonrası kişide karın ağrısının artması, şişkinlik, gaz sancıları, iştah kaybı, kusma, genel durumda halsizlik, kanlı ya da koyu renkli idrar, varis, safra kesesi ve karaciğerde büyüme, kaşıntı da ciddi belirtiler arasındadır. Bu belirtiler gözlemlenmesi halinde vakit kaybetmeden doktora başvurulmalıdır.
Erken evrede pankreas kanseri tanısı koymak kolay olmayabilir. Çünkü pankreas kanseri erken evrede teşhisi için gerekli olan herhangi bulguyu ve belirtiyi vermez. Bunun yanında belirtilerin pek çok hastalığın belirtileri ile aynı olması da hastalığa erken tanı konulamamasında etkilidir. Tanı genellikle çeşitli testlerle organın ve çevresinin detaylı bir şekilde görüntülenmesi ile konur. Kanserli hücrelerin organın içi ve dışına yayılım derecesini ölçen testler evreleme olarak adlandırılır. Bunun yanında teşhis aşamasında testler aynı anda uygulanabilir. Bu testler aşağıdaki gibidir:
“Pankreas kanseri 4 evrede ne kadar yaşar ve bu evreler nelerdir?” merak edilen konulardan biridir. Kansere neden olan hücreler vücudun içerisine kan yolu, doku ve lenf sistemi ile yayılır. Bu hücreler ama tümörden koparak lenf kanalları ve kan damarları ile vücudun diğer bölümlerine geçebilir ve farklı tümörlerin oluşmasına neden olabilir. Yayılım gösteren ya da ikincil grupta olan tümörler de ana tümörler aynı özellikleri sergiler. Bu evreleri görüntüleme testleri ile takip etmek genellikle zordur. Bu nedenle karar verilen cerrahi işlem öncesinde kanserli tümörün tümünün alınıp alınmayacağına iyi karar verilmelidir.
Pankreas kanseri evreleri ise aşağıdaki gibidir:
Pankreas kanseri tedavisi cerrahi işlem, radyoterapi ve kemoterapi yöntemleriyle gerçekleştirilir. Bu nedenle tedavi planlamasında ve sürecinde farklı uzmanların müdahalesi ve kontrolü gerekebilir. Tedavi radyasyon onkolojisi, gastroenteroloji, cerrahi işlem, tıbbi onkoloji ve diğer alanda uzman doktorların tümü ile birlikte uygulanır.
“Whipple ameliyatı nedir?” sorusunun yanıtı hastalık ve tedavisi ile ilgili araştırma yapanların merak ettiği konulardan biridir. Whipple ameliyatı; 12 parmak bağırsağı, pankreas başı ve safra yolları tümörlerinin tedavisinde hayat kurtaran bir cerrahi işlemdir. Bu ameliyat birbirine yakın ve bağlı olan 3 organda oluşan tümörlerde bölgeyi tamamen temizlemek adına idealdir.
Bu ameliyat yönteminde mide kapağını korumak amacıyla pilor koruyucu Whipple işlemi uygulanır. Böylece ameliyat sonrasında sindirim sistemi ile ilgili şikayetler yaşanmaz. Bu işlemin en önemli yanı bu organların birbiri ile koordinasyonunun doğru bir şekilde ve yeniden sağlanmasıdır. Bu nedenle Whipple ameliyatı yöntemi mutlaka alanında uzman bir doktor tarafından uygulanmalıdır.
Radyoterapi: En sık tercih edilen radyoterapi türü rxternal-beam radyoterapidir. Göstereceği etki nedeniyle genellikle radyasyon tedavisi ve kemoterapi ile aynı anda uygulanır. Aynı anda uygulanan bu işlemle tümörler küçülür ve yok olması sağlanır.
Kemoterapi: Kanser hücrelerinin büyümesi ve bölünmesini durdurmak adına ilaçlı tedavi uygulanır.
Hedefe yönelik tedavi: Bu tedavi şekli belirli genler başta olmak üzere proteinleri ya da kanserin gelişme gösterip hayatta kalmasına katkıda bulunan doku ortamını hedefler.
Pankreas kanseri yaşam süresi kişiden kişiye göre farklılık göstermekle birlikte doğru tedavi yöntemi ve tedavi sonrası süreç ile başarılı sonuçlar elde edilebilir. Özellikle erken tanı ile tedaviden alınan başarı oranı artabilir.
Bunun yanında tedavide verilen antikanser ilaçlar ve ışın tedavisi iyileşmenin oranını artırabilir. Ancak geride kanser hücresi kalan ameliyatlardan sonra ya da komşu organlara yayılım gösteren durumlarda bu oran düşüktür. Bu oranı artırabilmek adına tedaviden sonra korunma yöntemleri uygulanabilir. Korunmak için sigara kullanımı sonlandırılmalı, dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir. Ayrıca pankreas kanseri belirtileri sırt ağrısı ile ortaya çıkabildiğinden tedaviden sonraki dönemde düzenli egzersiz yapılmalı ve fazla kilolar verilmelidir.
Bilgi talep formunu doldurarak pankreas kanseri tedavisi ile ilgili merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz.