Tıp literatüründe gonartroz olarak adlandırılan bu durum diz kireçlenmesini ifade eder. “Gonartroz nedir?” sorusuna daha kapsamlı yanıt vermek gerekirse; gonartroz diz eklemindeki kıkırdak dokunun kronik ve ilerleyici özellikteki bir hastalığıdır ve hastanın yaşamını etkileyen sorunlara neden olur. Bu problem çeşitli evreler halinde yaşanır. Başlangıç evresinde diz eklemi kemiklerinin çevresinde ve arasında bulunan kıkırdak doku zamanla yumuşar ve aşınır.
Bu durumun yaşanmasında etkili olan en önemli risk faktörü genetiktir. Bunun yanında enfeksiyonlar, iltihaplı hastalıklar ya da sistemik rahatsızlıklar da probleme neden olabilir. Ek olarak anatomik bozukluklar, çarpma, düşme gibi travmatik olaylar sonucunda diz eklemini oluşturan dokuların hasar görmesi de kireçlenme problemini açığa çıkarabilmektedir.
Gonartroz belirtileri, yaş ilerlemesiyle daha da şiddetlenmektedir. Aynı zamanda ideal kilonun üzerinde bulunan hastalarda diz eklemleri üzerine binen yükün fazlalaşması sebebi ile çok daha fazla ağrı ve şişlik problemleri açığa çıkabilmektedir. Belirtiler genel olarak şöyledir:
Genellikle diz ağrısı şikayeti ile doktora başvuran hastalarda fizik muayenenin yanı sıra görüntüleme tekniklerinden de faydalanılarak kesin tanı konulabilir. Bu süreçte nitelikli ve doğru bir tedavi planlaması yapılabilmesi için hastanın sağlık öyküsünün de değerlendirilmesi gerekebilir.
Gonartroz tedavi planlaması; ayrıntılı bir tanı süreci, problemin hastada neden olduğu şikayetler ve bu şikayetlerin şiddeti ile birlikte Gonartrozun hangi evresinde olduğu değerlendirilerek gerçekleştirilmektedir. Kireçlenme probleminde cerrahi ve cerrahi dışı tedavi yöntemleri uygulanabilmektedir.
Özellikle başlangıç evresinde gonartoz probleminin tedavisi; ilerlemesini engellemek ve hastada açığa çıkan şikayetlerin önlenmesi amaçlanmaktadır. Bu süreçte çeşitli ağrı kesiciler ile ağrı kontrolünün sağlanmasının yanı sıra fizik tedavi ve gonartroz egzersizleri ile diz eklemini oluşturan dokuların güçlendirilmesi amaçlanmaktadır. Son yıllarda bilimsel çalışmaların ve teknolojik gelişmelerin sonucunda farklı tedavi yöntemleri de uygulanabilmektedir. Hyaluronik asit enjeksiyonu ve PRP, bu yöntemler arasında en sık başvurulan tedavilerdir.
İlerlemiş gonartroz, hastanın hareketlerinin kısıtlanmasına ve dinlenirken bile eklem ağrıları yaşamasına neden olur. Bu durum ise hastanın günlük yaşam kalitesini büyük oranda sekteye uğratmaktadır. Bu nedenle cerrahi gonartroz tedavisi yöntemlerine başvurulabilmektedir. Gonartroz ameliyatı; eklemde iltihaplanma yaratan kıkırdak dokuyu alır ve yerine özel tasarım diz protezini yerleştirir.