Anafilaksi, aniden ortaya çıkar ve hayati risk taşır. Bu durum kişinin bağışıklık sisteminin alerjene gösterdiği aşırı duyarlılıktır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından sunulan verilerine göre; yetişkinlerde anafilaksi görülme sıklığı 100.000 kişide 50 ile 112 arasında değişmekte. Buna karşın 0-4 yaş arası dönemde daha sık ortaya çıkmakta. Nefes almada zorluk, vücutta şişme, kaşınma ve bayılma gibi belirtilere yaratan bu durum genellikle böcek sokmaları, besinler ve ilaçlar nedeniyle olur. Bu durumu yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden tedavi olması önemlidir. Alerjisi bulunan hastalar da yanlarında otoenjektör taşımalıdır.
“Anafilaksi nedir?” sorusu merak edenler için şu şekilde yanıtlanabilir: Hızlı bir şekilde ortaya çıkan ve ölüme sebebiyet verebilen ciddi sistemik bir alerjik reaksiyondur. Anafilaksi ölüm oranı genellikle tanı ve tedavide gecikme, yanlış tedavi uygulama ya da hastanın tedaviye yanıt vermemesi durumlarında görülür. Kişinin yaşamı için tehdit oluşturan bir durum olduğundan her branştan hekimin bulguları bilmesi ve ilk tedaviyi gerçekleştirmesi önemlidir.
Anafilaksi belirtileri genellikle uyaranla karşılaştıktan sonraki 2 saat içinde görülür. Bu süreç birkaç dakika kadar kısa ya da bazı durumlarda 4-6 saat kadar uzun sürebilir. Bu durumun yaşanmasında en az 2 organ ya da sistem tutulumu gerçekleşir. Bu reaksiyona dahil olan organ ya da sisteme göre de belirtiler farklılık gösterir. Tutulumun en sık görüldüğü organ/sistem deridir. Ancak cilt bulguları görülmeyen %10’luk bir hasta grubu da bulunur. Anafilaksinin belirtileri aşağıdaki gibi özetlenebilir:
Anafilaksi nedenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
Anafilaksi tanısı için belirtiler yeterlidir. Bunun yanında tanı, anafilaksinin kritik seyri sebebiyle hızlı bir şekilde klinik olarak konulur ve laboratuvar testleri tanıda sınırlıdır. Tanı fiziki muayene ve öyküye dayanır. Öyküde durumun ne zaman, nasıl geliştiği, ne kadar sürdüğü, nasıl belirtiler gösterdiği, tedavi uygulanıp uygulanmadığı, duruma neden olabilecek tetikleyiciler hakkında bilgiler alınır. Anafilaksi tanı kriterleri ise aşağıdaki gibidir:
1.Dakikalar ya da saatler içinde ortaya çıkan mukoza, deri ya da her ikisine ait tutulum belirtileri (bu belirtiler kaşıntı, ürtiker, kızarıklık, dil ya da dudakta şişliktir.)
A. Solunumda bozulma
B. Kan basıncının azalması ya da uç organ fonksiyon bozukluğu belirtileri.
2.Hastanın olası alerjenle karşılaşmasının ardından dakikalar ya da saatler içinde:
A. Deri, mukoza ya da her ikisine ait tutulum belirtileri (bu belirtiler kaşıntı, ürtiker, kızarıklık, dil ya da dudakta şişliktir.)
B. Solunumda bozulma
C. Kan basıncının azalması ya da uç organ fonksiyon bozukluğu belirtileri.
D. İnatçı gastrointestinal belirtiler (kusma, kramp tarzı karın ağrısı gibi)
3.Hasta için bilinen bir alerjen ile karşılaştıktan sonra (dakikalar ya da saatler içinde kan basıncının düşmesi
A. Bebek ve çocuklarda yaşa uygun sistolik kan basıncının düşmesi veya sistolik kan basıncının >%30 düşmesi,
B. Yetişkinlerde kan basıncının <90 mmHg veya hastanın bazal değerinden >%30 düşmesi.
Anafilaksi tedavisi hızlı bir şekilde uygulanmalıdır. Tedavi için takip edilmesi gereken adımlar aşağıdaki gibidir:
Anafilaksi karşısında alınabilecek en iyi önlem reaksiyona neden olan maddelerden kaçınmaktır. Bunun yanında kişinin durumunu belirten tıbbi uyarı kolyesi ya da bileziği takması önemlidir. Kişi yanında reçeteli ilaçlarını içeren acil durum çantası taşımalıdır. Çantada olması gereken otoenjektörün son kullanma tarihi de sıklıkla kontrol edilmelidir. Kişi tüm doktor kontrollerinde doktoru kullandığı ilaç reaksiyonları konusunda uyarmalıdır. Böcek sokmalarına alerji olması durumunda çimlere çıplak ayakla basılmamalı, koku sürmemeli, parlak renklerden kaçınmalı, uzun kollu giyinmeli, açık havada kutu içecek içilmemelidir. Gıda alerjisi durumunda tüketilen tüm gıdaların etiketleri detaylıca okunmalıdır.