Vücutta pek çok sistemi olumsuz etkileyen obezite, kemiklerde de önemli hasarlara neden olabiliyor. Aşırı kilolu insanların kemiklerinde yaÄŸ hücreleri oluÅŸuyor ve bu durum kemikleri daha kırılgan hale getiriyor. Samsun Büyük Anadolu Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Ä°. Hilmi ElmacıoÄŸlu, obezite ve kemik saÄŸlığı iliÅŸkisi hakkında önemli bilgiler verdi.
Obezite ve osteoporoz (kemik erimesi) günümüzde geliÅŸmiÅŸ ve geliÅŸmekte olan ülkelerin en önemli saÄŸlık sorunları arasında yer almaktadır diyen Büyük Anadolu Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Ä°. Hilmi ElmacıoÄŸlu, "Obezite, genel olarak bedenin yaÄŸ kütlesinin yaÄŸsız kütleye oranının aşırı artması sonucu boy uzunluÄŸuna göre vücut ağırlığının istenilen düzeyin üstüne çıkmasıdır. Osteoporoz ise kemik kütlesinde azalma ve kemik dokunun mikro-mimarisinde bozulma sonucu kemik kırılganlığının ve kırık riskinin artması ile karakterize sistemik bir iskelet hastalığıdır. Birkaç sene öncesine kadar obezitenin kemik mineral yoÄŸunluÄŸu üzerinde olumlu bir etki oluÅŸturduÄŸu kabul edilse de, yapılan son araÅŸtırmalarla bunun doÄŸru olmadığı görülmektedir.
Obezitenin iskelet yapısı üzerindeki olumsuz etkisi kemik oluÅŸumundan sorumlu olan kemik iliÄŸi hücrelerinin yerini yaÄŸ hücreleri geçmesi ve kemiÄŸin gücünü kaybetmesi olarak özetlenebilir. Aşırı kilolu ve osteoporozu olan kiÅŸilerde kemik iliÄŸi yaÄŸ oranı normalin çok üzerinde çıkması bu durumla açıklanmaktadır. Bu durum kalça kemiÄŸi ve omurga kemiklerinde yapılan radyolojik taramalarda kemik yoÄŸunluk deÄŸerlerinin düÅŸmesi ile sonuçlanmaktadır. Bu da kemikte güç kaybına, kırık oluÅŸma riskinin artmasına yol açmaktadır.
Menopozdan sonra görülebilen postmenopozal kemik erimesinde, obezitenin kemik mineral yoÄŸunluÄŸuna etkisi araÅŸtırılmaktadır. Ancak günümüzde yapılan bilimsel çalışmalarda aşırı kilolu kiÅŸilerde yüksek oranda yaÅŸa göre kemik yoÄŸunluÄŸu azalması olduÄŸu görülmektedir. Ayrıca hareketsiz yaÅŸam ÅŸekli bulunan kadınlarda kemik mineral yoÄŸunluÄŸu kayıpları için risk taşımaktadır. Özellikle aşırı kilolu olanlarda fiziksel aktivenin azlığı kemikler üzerinde büyüme hormon düzeyinde azalışa neden olarak kemik mineral yoÄŸunluÄŸunun devamını engellemektedir. Bununla birlikte obezite, oluÅŸan yeni kemiklerin dokusunda daha fazla yaÄŸ hücrelerinin bulunmasına ve daha kırılgan bir yapıya sahip olmasına neden olmaktadır. Bu ÅŸaşırtıcı sonuç için çeÅŸitli mekanizmalar suçlanmaktaysa da sonuç olarak kemiÄŸin osteoklastik ( kemiÄŸi eriten) aktivitenin artışı oluÅŸan yaÄŸ dokusunun kemik iliÄŸinde daha fazla yer aldığı hipotezini ortaya koymuÅŸtur.
Dünya SaÄŸlık Örgütü tarafından osteoporoz için altın standart olarak kabul edilen yöntem DEXA (kemik ölçümü) ve kırık varlığı/yokluÄŸunun birlikte deÄŸerlendirilmesidir. DEXA ile kemik mineral yoÄŸunluÄŸu (KMY) ölçülür. Bu sayede osteoporozun tanısal kriterleri saÄŸlanır. Obezite tanısı, kabaca vücut kitle indeksi denilen ve kiÅŸinin kilosu ile boyunun ölçümü ile yapılan deÄŸerlendirme sonrası konulmaktadır. Tedavide öncelikle obezitenin kontrolü gerekmektedir. Sonrasında da kemik ölçümü deÄŸerleri tedavi sınırının altında ise ilaç tedavisi uygulanır. 40 yaÅŸ üzeri sırt kaslarını deÄŸerlendirme ve sırt kaslarını güçlendirici egzersizler, dik duruÅŸ egzersizleri ve bel kemiÄŸi ile ilgili destek kullanımı yararlı olabilmektedir." diyerek sözlerine son verdi.