444 3 703

Kulak Çınlaması (Tinnitus) Nedenleri ve Tedavi Yöntemleri

 

Kulak çınlaması insanların günlük yaşamlarında sıkça karşılaştığı rahatsız edici bir durumdur. Kimi zaman sessiz bir odada otururken, kimi zaman yoğun bir iş gününün ardından dinlenmeye çalışırken, hatta bazen tamamen beklenmedik bir anda kulaklarınızda çınlama hissiyle karşılaşabilirsiniz. Bu durum pek çok kişi için sinir bozucu ve endişe verici olabilir. Ancak kulak çınlamasının altında yatan nedenleri anlamak ve bu konuda farkındalık yaratmak sorunu çözmek adına ilk adımdır. Kulak çınlamasının sebepleri, tedavi yöntemleri ve bilinmesi gerekenleri sizler için derledik:

Kulak Çınlaması Nedir?

Kulak çınlaması bir veya her iki kulağı birden etkileyebilen rahatsızlık verici bir durumdur. Çınlama esnasında duyulan sesin dışarıdan bir kaynağı olmaz ve bu sesi bireyin çevresindeki kişiler algılayamaz. Özellikle yetişkinlerde sıkça görülen kulak çınlaması problemi çocuklarda da mevcuttur. Yaş ilerledikçe kulak çınlamasına daha sık rastlanır. Toplumun genelinde %17'lik bir oranda görülürken yaşlı nüfusun %33'ü bu durumdan muzdariptir. Genellikle 40 ile 70 yaş arasındaki bireylerde ortaya çıkar ancak her yaş grubunda gözlenebileceği unutulmamalıdır. Anatomik ve işlevsel değişiklikler, uzun süreli yüksek sese ya da çok sessiz bir ortama maruz kalma ve travma sonrasında kulak çınlaması başlayabilir. Sıklıkla yaşa bağlı işitme kaybı ya da dolaşım sistemi problemleri nedeniyle oluşan tinnitus adlı bu durum uygun tanı ve tedavi ile birçok kişide düzelir.

Kulak Çınlaması Belirtileri Nelerdir?

Kulakta çınlama genellikle kulağa gelen ince ve yüksek tonlu bir ses şeklinde hissedilir. Oldukça yaygın olan bu durumda genellikle çan sesine benzer bir ton duyulur. Çan sesi haricinde uğultu ya da hışırdama şeklinde de hissedilir. Objektif tinnitus durumunda ise hissedilen ses ritmiktir ve rüzgâr sesine benzetilir. Bu kalp atışlarıyla eş zamanlı olan ses pulsatil tinnitus olarak da adlandırılır. Kulak çınlamasında duyulan sesin yüksekliği genellikle gün içinde değişir. Geceleri çevresel gürültünün azalması nedeniyle kulak çınlaması daha belirgin hale gelebilir ve bazı kişilerde işitme kaybına kadar varan ağır durumlar yaşanabilir.

Özellikle askeri görevliler arasında kulak çınlaması sıkça görülen bir problemdir. Silah ateşi ve patlama gibi yüksek gürültü seviyesine sahip çalışma koşulları bu kişilerde kulak çınlamasının başlıca sebebidir. Silah sesleri ve patlamalar gibi yüksek gürültülü çalışma ortamları kişilerin kulak çınlaması yaşamalarının temel sebebidir. Askeri personelden başka sinema endüstrisinde çalışanlar da sahne efektlerine olan yakın maruziyet nedeniyle kulak çınlaması deneyimleyebilir. İşitme kaybının yanı sıra hiperakuzi adı verilen işitsel algılamanın arttığı durumlar da tinnitus belirtisi olarak gözlenebilir. Hiperakuzi hastaları kapının kapanması, sandalyenin hareket ettirilmesi veya bir kitabın kapağının kapatılması gibi normal sesleri oldukça yüksek ve yoğun bir şekilde algılayabilir ve bu normal çevresel sesler zaman zaman tahammül edilemez hale gelebilir.

Kulak Çınlaması Neden Olur?

Peki kulak çınlaması neden olur? Normal kulak çınlaması genellikle bir haftadan az ve beş dakika süren bir durumdur. Sürekli kulak çınlamasına genellikle işitme kaybı eşlik eder. Sadece hasta tarafından duyulan subjektif kulak çınlamasının birçok farklı sebebi olabilir. Kulaktaki kirin çınlamaya yol açabileceği gibi yüksek sesli ortamlarda uzun süre bulunma, yabancı cisimler, kulak zarı delinmesi, orta kulak iltihabı, orta kulağın sıvı toplaması, iç kulak hücrelerinin hasar görmesi veya orta kulaktaki kemik ve eklemlerin sertleşmesi de nedenler arasında yer alabilir. İşitme kaybının yanı sıra alerjiler, kan basınç değişiklikleri, Meniere hastalığı, diyabet, anemi, menopoz dönemi, hormonal değişiklikler, baş ve boyun travmaları, tiroid hastalıkları, damar genişlemeleri olarak bilinen anevrizmalar, işitsel sinirleri etkileyen lezyonlar, yanlış ilaç kullanımı da bu durumda etkilidir. Birçok insanın fark etmediği bir durum, yoğun trafik ve inşaat seslerinin yanı sıra endüstriyel gürültüler ve yüksek alarm sesleri gibi faktörlerin kulak çınlamasına sebep olabileceğidirek de bu riski artırabilir. Bunun dışında kulak çınlamasının başka tıbbi sebepleri de mevcuttur. Bunlar aşağıdaki gibidir:

  • Yaşla birlikte gelen işitme kaybı
  • Orta kulaktaki kas spazmları
  • Denge ve işitme sorunlarına yol açan Meniere hastalığı
  • Yüksek tansiyon
  • Yüksek kolesterol
  • Baş ve boyun travmaları
  • Çene eklem rahatsızlıkları
  • Kulak salgısının aşırı miktarda artması

Kulak Çınlaması Çeşitleri Nelerdir?

Kulak çınlamasının farklı tipleri belirtinin özelliklerine, nedenlere ve şiddetine göre belirlenir. Ek olarak işitsel halüsinasyonların da dikkate alınması gerekmektedir. Objektif kulak çınlaması hem hastanın hem de başkalarının duyabildiği sesleri ifade eder ve genellikle dışsal çınlama veya işitsel çınlama olarak adlandırılır. Subjektif kulak çınlaması ise sadece hastanın duyabildiği, aslında olmayan sesleri anlatır ve işitsel olmayan çınlama olarak da bilinir. Nedenlerine göre incelendiğinde subjektif çınlamanın sebebi kulak kaynaklı bir sorun olabileceği gibi metabolik ya da nörolojik bir rahatsızlığın belirtisi de olabilir. Objektif çınlama genellikle damar veya kas hastalıklarından kaynaklanır. Şiddet derecesine göre ise rahatsızlık vermeyen, hafif, orta ve ileri düzeyde kulak çınlamaları tespit edilebilir.

Kulak Çınlaması Tanısı Nasıl Konulur?

“Kulak çınlaması nasıl geçer?” sorusu da merak edilen konulardan biridir. Kulak çınlaması tanısı genellikle bir dizi test ve muayeneden sonra konulur. İlk olarak doktorunuz sizinle detaylı bir tıbbi geçmiş görüşmesi yapar. Çınlamanın ne zaman başladığını, ne sıklıkta olduğunu, hangi kulakta veya her iki kulakta olup olmadığını sorabilir. Ardından fiziksel bir muayene yapılır. Doktorunuz kulağınızı ve başınızın diğer kısımlarını kontrol edebilir. Bu süreç boyunca doktorunuz çeşitli sesler oynatarak çınlamanızın frekansını ve yüksekliğini belirlemeye çalışır. Bazen doktorlar daha kesin bir teşhis için işitme testleri uygular. Bu testlerde farklı frekanstaki seslere nasıl tepki verdiğinizi ölçer. Ayrıca beyin dalgalarınızı inceleyen bir elektroensefalografi (EEG) ya da beyin sapı cevapları gibi bazı nörolojik testler de gerekebilir. Son olarak doktorunuz iç kulak problemleri veya sinir hasarı gibi altta yatan durumları belirlemek için bilgisayarlı tomografi (BT) veya manyetik rezonans görüntüleme (MRG) gibi görüntüleme testleri isteyebilir.

Kulak Çınlaması Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Kulak çınlaması ne anlama gelir?” sorusunun detaylı olarak incelenmesinin ardından belirlenen muayene ve testlerle kulak çınlamasının kaynağı tespit edilir. Ardından bireye özel bir tedavi stratejisi belirlenir. Kulak çınlamasını hafifletmek için yüksek sesli müzikten uzak durma, kan basıncını düzenleme, tuzlu gıdalardan kaçınma, kafein ve nikotin kullanımını sınırlama, düzenli egzersiz yapma gibi öneriler en iyi yanıtlardan bazılarıdır. Çınlamanın nedenine bağlı olarak belirlenen tedavi seçenekleri oldukça geniş bir spektrumda incelenir. Kulak çınlaması tedavisin kullanılan herhangi bir bulunmaz ancak diğer bazı ilaçların kullanımıyla ekstra ses algısından kurtulabilirsiniz. Trisiklik antidepresanlar ve anksiyete bozukluğunda kullanılan ilaçlar bazen kulak çınlamasını kontrol altına alabilir. Ancak herkes bu ilaçlara aynı şekilde yanıt vermez. Ayrıca bu ilaçların yan etkileri arasında halsizlik, mide bulantısı, kabızlık ve bulanık görme yer alabilir. Stres genellikle kulak çınlamasının tek sebebi değildir ancak anksiyete veya depresyona bağlı çınlamaların kontrolünde nefes egzersizleri ve biofeedback gibi stres yönetim teknikleri, belirti ve altta yatan nedenin daha da kötüye gitmesini önleyebilir.

Eğer kulak çınlaması kişinin kullanmakta olduğu belirli ilaçların yan etkisiyse bu ilaçlar doktor gözetiminde değiştirilebilir, kesilebilir ya da dozajları ayarlanabilir. Hastalara gürültüden kaçma önerisi yapılabilirken kulak enfeksiyonlarının tedavisi ve orta kulak boşluğunda bulunan sıvının tedavisi de gerektiğinde başvurulan tedavi yaklaşımları arasında bulunmaktadır. Kulak zarının delik olması gibi durumlarda ise cerrahi müdahale gerekebilir. Ayrıca kulak kemiklerinin içerisindeki iltihabın cerrahi yolla temizlenmesi de bazı hastalarda iyileştirici bir etki yaratabilir. İşitme siniri tümörü gibi teşhisler konduğunda cerrahi müdahaleye ve radyoterapi gibi tedavi seçeneklerine başvurulabilir. Kulak çınlamasına işitme kaybının da eklendiği vakalarda işitme cihazı kullanımı düşünülür. Bu sayede hem işitme kaybı hem de kulak çınlamasına dair şikayetler hafifleyebilir. Belirli durumlarda tedavi edilebilecek bir sorun veya işitme kaybı olmayabilir. Bu tür durumlarda hastalara iç kulak kan dolaşımını iyileştiren ilaçlar verilir.

 

KAYNAK: https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/tinnitus/symptoms-causes/syc-20350156

Kulak çınlaması bazı bireylerde ağır stres, depresyon, sık ruh hali değişiklikleri, anksiyete krizleri, gerginlik, öfke veya hayal kırıklığına yol açabilir. Ayrıca zayıf odaklanma yeteneği ve uyku sorunları gibi problemlere de neden olabilir.

Üst solunum yolu enfeksiyonu gibi durumların ardından ortaya çıkan ve bir hafta içerisinde geçmeyen kulak çınlama şikayetleri, kulak çınlamasına eşlik eden işitme kaybı ve baş dönmesi gibi belirtiler, kulak çınlamasının tetiklediği anksiyete ya da depresyon semptomları gibi durumlarda zaman kaybetmeden bir hekime başvurulmalıdır.

Web ve Tıbbi Yayın KuruluGüncellenme Tarihi: 22.09.2023 12:34Yayınlanma Tarihi: 22.09.2023 12:30
Yorum Ekle


KATEGORİLER