Gilaburu bitkisi geleneksel ve alternatif tedavi yaklaşımlarında kullanılan çeşitli bitkiler arasındadır ve zamanla ilaç endüstrisinde hammadde olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. Gilaburu Latince'de Viburnum opulus L. olarak adlandırılır. Kuzey Afrika ve Avrasya orman bölgelerinde, nehir kıyılarında doğal olarak yetişir. 10-1600 metre yükseklikte yaşayabilir ve bahçelerde yetiştirilebilir bir süs bitkisi türüdür.
Gilaburu meyvesi genellikle Kuzeybatı Afrika, Sibirya, Ermenistan, Türkmenistan, Türkiye, Avrupa ve Amerika'da bulunan bir bitkidir. Çalı şeklinde büyüyen bu çok yıllık bitki 2 ile 4 metre arasında bir boyuta ulaşabilir. Ekildikten 3 yıl sonra meyve vermeye başlar ve yaklaşık 300 yıl yaşayabilir. Gilaburu her yıl aynı verimlilikte meyve verebilir ancak kalitenin sürdürülebilmesi için yeterince organik maddeye, suya ve güneş ışığına ihtiyaç duyar. Gilaburu nisan ayında sarı ve beyaz çiçekler açar ve ay sonunda bu çiçekler böceklerin tozlaşmasıyla yeşil küçük meyvelere dönüşür. Haziran ayında meyveler kızarır ve olgunlaşır, yuvarlak salkım şeklindeki görünümünü alır. Yaprakları geniş, 3 damarlı ve 5-10 cm uzunluğundadır. İlkbaharda yeşil olan yapraklar sonbaharda kırmızıya dönüşür. Gilaburu meyvesinin kendine özgü bir acılığı vardır. Bu acılık taze olarak tüketilmesini engeller. Ancak meyve suyu haline getirilebilirken 3-5 ay su içinde fermente edilerek bu acılık giderilebilir.
Gilaburu suyu ekim-kasım aylarında olgunlaştığında toplanan, yıkanan ve yapraklarından ayrılan gilaburu meyvesinden hazırlanır. Sonrasında topraktan yapılmış kaplara konulup üzerine su eklenir ve hava almayacak şekilde kapatılıp serin ve karanlık bir ortamda yaklaşık 3 ay bekletilir. Gilaburu meyvesinin acılığı belirli bir süre sonunda azalır ve tadı iyileşir. Olgunlaştığında meyveler ezilip, posası suyla 1:4 oranında seyreltilerek ve biraz şeker eklenerek içilebilir hale getirilir.
Gilaburu suyu faydaları gereği dünya genelinde ve Türkiye'de tıbbi amaçlar için kullanılan bitkiler arasındadır. Gilaburu suyunun faydaları aşağıdaki gibidir:
“Gilaburu nedir? Besin değerleri nelerdir?” sorusu da merak edenler için şu şekilde yanıtlanabilir: Gilaburu bitkisi antioksidanlar, fenolik bileşenler ve C vitamini içeren bir yapıya sahiptir. Makro elementler olarak sodyum, azot, fosfor, potasyum, kalsiyum ve magnezyum; mikro elementler olarak da demir, çinko, mangan ve bakır gilaburuda bulunur. A ve E vitaminleri ile β-karoten de gilaburu bitkisinin önemli bileşenlerindendir. A vitamini cilt sağlığına katkıda bulunurken, görme yeteneğini destekleyici etkiye sahip olup vücut direncini arttırır ve büyüme-gelişme fonksiyonlarını destekler. Gilaburu meyvesi A vitamini bakımından nispeten zengindir. E vitamini ise oksidasyonu engelleyerek serbest radikallerle mücadele eder. Antioksidan özelliği yüksek olan β-karoten gilaburuda bolca bulunur. β-karoten doymamış yağların oksidasyonunu önlemeye yardımcı olurken serbest radikal oluşumunu da engeller.
Gilaburu meyvesi suyu, nektarı, reçeli, marmeladı, turşusu, sirkesi ve çayı gibi çeşitli şekillerde kullanılabilir. Gilaburunun;meyve, suyu, kökleri, yaprakları ve gövdesi çok geniş bir farmakolojik kullanım alanına sahiptir. Gilaburu faydaları aşağıdaki gibidir:
Gilaburu faydaları ve zararları olan bir bitkidir. Diğer herhangi bir tıbbi bitki gibi gilaburu kullanımında da bazı hususlara dikkat etmek gerekir. Bu durumlar hamilelik, emzirme dönemi, alerjik reaksiyonlar, mevcut hastalıklar ve ilaç kullanımını içerir. Bu koşullar altında gilaburu bitkisini bir sağlık profesyoneli ile görüşmeden tüketmemelisiniz. Ayrıca günlük alınması gereken miktarı aşmamak önemlidir. Gilaburu meyvesi olgunlaşmadan tüketilirse, hafif zehirlenme belirtileri görülebilir. Gilaburu bitkisinin meyvesi, suyu, kökü, yaprağı, gövdesi ve kabuğu sağlık açısından birçok fayda sağlar. Güçlü antioksidan içeriği ve vücut direncini artırıcı etkileri ile sıklıkla destekleyici ve tedavi amaçlı kullanılır. Gilaburu bitkisi genellikle zararsız olsa da bir sağlık uzmanının yönlendirmesi ile kullanılması önerilmektedir.
KAYNAK: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7595025/
Türkiye'de özellikle Kayseri başta olmak üzere Tokat, Artvin, Trabzon, Sivas, Samsun, Erzurum, Bursa, İzmir, Sakarya, İzmit, İstanbul, Kırşehir, Ankara ve Kahramanmaraş'ta yetişir.