Frengi cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyon hastalığıdır ve tıp dünyasında sifiliz olarak da bilinir. Tarihin derinliklerinde kök salmış olan hastalık hala dünya genelinde görülmekte ve önemli bir sağlık sorunu oluşturur. Frengi belirtileri ve seyriyle oldukça karmaşık bir hastalıktır. “Frengi nedir? Nasıl bulaşır? Tedavi yöntemleri nelerdir?” gibi soruların yanıtlarını ve daha fazlasını sizler için derledik.
“Sifiliz nedir?” sorusu merak edenler için şu şekilde yanıtlanabilir: Bir diğer adı frengi hastalığı olan sifiliz genellikle cinsel ilişki yoluyla bulaşan ve treponema pallidum adlı bakterinin sebep olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Hastalığın erken evrede teşhis edilmesi tedavi sürecini kolaylaştırırken tedavi sürecinin ihmale uğraması durumunda ciddi sağlık problemlarına neden olabilir.
Peki sifiliz nasıl bulaşır? Cinsel yol ile bulaşma sifilizin en yaygın bulaşma yöntemidir. Taze lezyonların salgıları, meni ve vajinal sıvılar gibi beden sıvıları bulaşmada etkilidir. Diğer önemli bir bulaşma yolu ise anneden bebeğe geçme şeklidir. Bebek doğum esnasında veya anne karnındayken mikrop alabilir. Kan transfüzyonu ile de frengi bulaşabilir ancak bu durum oldukça nadirdir çünkü günümüzde tüm kan bağışçıları sifiliz açısından kontrol edilmektedir. Ayrıca sifiliz bakterisi kan bankası depolama koşullarında 24 saatten daha fazla yaşayamaz. Sifiliz hastalarının kişisel eşyalarını kullanmak da hastalığın yayılmasına sebep olabilir. Uyuşturucu bağımlıları arasında ortak iğne kullanımı sonucunda hastalık bulaşabilmektedir. İlk yıl enfeksiyon oldukça bulaşıcıdır ve %90'a varan geçiş oranı bulunmaktadır daha sonra bu oran azalmaya başlar ve dördüncü yılın sonunda genellikle tamamen biter.
Enfeksiyonun belirti göstermesinden önce ortalama 21 gün (3-90 gün) bir kuluçka süresi vardır.
Frengi dört aşamada belirlenir: primer, sekonder, latent ve tersiyer. Her aşamasında farklı semptomlar ve bulgular vardır.
Sifilize Treponema pallidum adındaki bir bakteri sebep olur. Bu bakteri genelde cinsel aktivite sırasında kişiye geçen frengi yarası veya mukoza dokuları vasıtasıyla bulaşır. Sifilizin neden olduğu etmenler aşağıdaki gibidir:
Frengiden korunmanın en iyi yöntemi cinsel teması tamamen engellemektir. Kondom kullanımı, frengi dahil diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmada büyük rol oynar. Frengili kişilerin teşhisinin konması ve tedavisinin yapılması hastalığın kontrol altına alınması için çok önemlidir.
Sifiliz teşhisi için kan ve varsa yara testleri uygulanır. Sifiliz testleri aktif bir sifiliz hastalığının bulunduğunu gösterirken Treponema palliduma özgü testler kişinin hayatının herhangi bir döneminde sifilize maruz kaldığını gösterir. Peki sifiliz testi nedir? Sifiliz testi bireyin sifiliz adı verilen cinsel yolla bulaşan bir hastalığa sahip olup olmadığını belirlemek için kullanılan bir tarama yöntemidir. Bu test genellikle kan örneği alınarak gerçekleştirilir ve laboratuvar ortamında incelenir. Sifiliz, tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir bakteriyel enfeksiyondur. Bu nedenle risk altında olan kişilerin düzenli olarak sifiliz testi yaptırması önemlidir.
Sifiliz kendiliğinden düzelen bir hastalık olmadığından mutlaka doktora başvurulmalı ve tedavi süreci başlatılmalıdır. Sifiliz tedavisi için antibiyotikler kullanılır ve bu ilaçların reçetesiz alınması mümkün değildir. Antibiyotikle yapılan tedavi hastanın sağlığını iyileştirirken aynı zamanda sifiliz etkeni ve toplumda hastalığın yayılmasını da önler. Tedavi edilmeyen sifiliz hayatı tehlikeye atabilecek ciddi bir rahatsızlık olabilir. Sifilizin tedavisi genellikle kalça üzerinden enjeksiyon ya da oral antibiyotik kullanımı ile gerçekleşir. Hastalığın seviyesi ve ne kadar süredir devam ettiği tedavinin türünü ve süresini belirler.
Özellikle korunma sağlanmadan gerçekleşen cinsel temastan sonra genital veya ağız bölgesinde herhangi bir yara oluşumu durumunda doktora başvurulmalıdır. Ancak sifilizin farklı evreleri farklı belirtiler gösterebilir. Latent evrede belirti olmayabilir. Bu sebeple cinsel ilişkiden sonra risk altında olduklarını düşünen kişilerin herhangi bir belirti olmasa bile doktora başvurup gerekli testleri yaptırmaları gereklidir.
KAYNAK: https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/syphilis/symptoms-causes/syc-20351756
İdrar yaparken yanma veya ağrı, penisten beyaz, sarı veya yeşil renkte yoğun akıntı, anüs bölgesinde kaşıntı, akıntı ya da kanama, testislerde şişlik ve ağrı, anal bölgede yara enfeksiyonları erkeklerde sifilizin belirtileri arasındadır.
Frengi cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır ve kadınlarda çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Bu belirtiler ilk evrede genellikle enfeksiyonun başlangıcından 10-90 gün sonra genellikle ağrısız yara ortaya çıkar. İkinci evre frengi genellikle deri döküntüleri ve mukoz membran lezyonları ile karakterizedir. Bu döküntüler genellikle ellerin ve ayakların altında görülür. Diğer belirtiler arasında halsizlik, ateş, saç dökülmesi, baş ağrısı, kas ve eklem ağrıları bulunur. Üçüncü evre frengi belirtileri ise nörolojik veya kardiyovasküler komplikasyonlar gibi daha ciddi sağlık sorunlarını içerebilir.
Sifiliz, korunmasız cinsel ilişkiye giren herkes ve her yaş grubunda görülebilir. Sifilize en çok rastlanan gruplar; frengili kişilerle cinsel ilişkiye girenler, birden fazla cinsel partneri olanlar, korunmasız seks yapanlar, sifiliz lezyonlarına temas edenler ve başka bir cinsel hastalığı bulunanlardır.
Doğumsal frengi, hamilelik esnasında anneden fetüse geçen frengi hastalığına verilen isimdir. Bu durumda doğan bebekler genellikle kemik hasarı, ağır anemi, karaciğer ve dalak büyümesi, sarılık, görme ve işitme kaybı, menenjit ve cilt döküntüleri gibi belirtiler gösterir.
Frengi eğer tedavi edilmezse son derece ciddi hale gelebilir ve uzun vadede hayatı tehdit edebilir. Riskli bir cinsel ilişki yaşadıysanız bir sağlık profesyoneline başvurup frengi ve HIV testlerini yaptırmanız önemlidir.
Frengi sinir sistemine etki edebilen bir hastalıktır. Tedavi edilmediği takdirde ileri safhalarda sinir sisteminin de etkilenmesine neden olarak nörolojik semptomlara yol açabilir.
Sifilizli hastaların üçüncü evresinde gom adı verilen tümör benzeri yapılar ortaya çıkabilir. Gomlar deride, kemiklerde, karaciğerde veya diğer organlarda görülebilir. Antibiyotik tedavisi ile genellikle yok olurlar. Ancak, gomlar kanseröz bir yapıya sahip değildir.
Hem frengi hem de HIV tedavi edilmediği takdirde tehlikeli ve yaşamı tehdit eden hastalıklardır. Frengi tamamen iyileşebilirken, HIV tedavisi hayat boyu süreklilik gerektirir. HIV ilaçları, hastaların sağlıklı bir yaşam sürdürmelerini mümkün kılar.
Frengili bir hastanın genital bölgesindeki yaralar, genital bölgedeki diğer infeksiyonların yanı sıra HIV enfeksiyonunun da kolaylıkla yayılmasını sağlayabilir.
Eğer kadın hamileyken enfekte olursa veya zaten enfekteyken hamile kalırsa ve tedavi edilmezse, bu durum fetüs için ciddi bir risk oluşturur. Hamilelik düşük, ölü doğum ya da bebekte konjenital sifiliz olarak bilinen ağır bir enfeksiyonla sonlanabilir.