Kronik hastalıklar genellikle uzun süreli ve kalıcı etkileri olan sağlık sorunlarıdır. Bu tür hastalıklar tedavi gerektirebilir ve kişinin yaşam kalitesini düşürebilir, sosyal faaliyetlerinde kısıtlamalar oluşturabilir. Peki kronik hastalıklar nelerdir? Kalp-damar hastalıkları, nörolojik rahatsızlıklar, kronik solunum yolu hastalıkları, diyabet ve kanser gibi durumlar genellikle ileri yaşlarda görülen kronik hastalıklardandır. Kronik hastalıklarla ilgili bilinmesi gerekenleri sizler için derledik.
Kronik hastalıklar genelde 1 yılı aşan süre zarfında tedavi gerektiren veya hasta üzerinde 1 yıldan daha fazla zaman boyunca etkisini gösteren sağlık problemleridir. Bu tür hastalıkların tipik özellikleri arasında birden çok faktörden kaynaklanması ve karmaşık seyreden yapısı bulunur. Ayrıca bu rahatsızlıkların gelişmesi uzun zaman alabilir ve bazı durumlarda herhangi bir belirti vermeden ilerleyebilir. Kronik hastalığın devamlılığı başka sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına yol açabilir ve hasta üzerinde işlevsellik kaybına neden olabilir. En sık karşılaşılan kronik hastalıklar aşağıdaki gibidir:
Diyabet: Diyabet yüksek kan şekeri ile tanınan bir durumdur. Tip 1 diyabet genellikle otoimmün nedenli olup yaşamın erken dönemlerinde başlar. Tip 2 diyabet ise genellikle sağlıksız beslenme, genetik eğilim ve hareketsiz yaşam tarzı gibi faktörlere bağlıdır. Diyabet hastalığı tedavi edilmezse ve kan şekeri düzeyi kontrol altında tutulmazsa çeşitli komplikasyonlar meydana gelebilir. Bu komplikasyonlar arasında enfeksiyon riski, göz rahatsızlıkları, kalp hastalıkları ve inme sayılabilir. Bu tür komplikasyonları önlemek için diyabet tedavisine tam olarak uyulmalı ve sağlıksız gıdaların tüketiminden kaçınılmalıdır.
Hipertansiyon: Kan basıncının 140/80'in üzerine çıkması hipertansiyon veya diğer bir deyişle yüksek tansiyon olarak tanımlanır. Tansiyon yükselmesi kendi başına oluşabileceği gibi altında yatan başka bir hastalığın sonucu da olabilir. Hipertansiyon belirtiler göstermeksizin uzun süreler ilerleyebilir ve genellikle rutin kan basıncı kontrolünde fark edilir. Bu sebeple sağlıklı görünen ve herhangi bir tansiyon semptomu göstermeyen kişiler bile düzenli aralıklarla kan basınçlarını ölçtürmelidir. Yüksek tansiyonun erken teşhisi ve tedavisi kalp rahatsızlıkları, böbrek sorunları ve inme gibi komplikasyonların önlenmesinde etkilidir.
Kalp Rahatsızlıkları: Türkiye'de gerçekleşen ölümlerin üçte biri kalp-damar hastalıklarından kaynaklanır. Kronik kalp rahatsızlıkları koroner arter hastalığı, kalp kapak rahatsızlıkları ve kalp yetmezliği gibi çeşitli hastalıkları içerir. Bu durumlar kalbin normal işleyişini engeller ve vücuttaki diğer organların zarar görmesi riskini artırır. Kronik kalp rahatsızlıkları diyabet, hipertansiyon, obezite ve KOAH gibi diğer kronik hastalıklarla bağlantılıdır. Bu tür kronik hastalıklara sahip olanlar kalp krizi ve damar tıkanıklığı gibi komplikasyonlar için risk altında bulunmaktadır.
Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH): KOAH akciğerlerde hava akışının engellenmesine neden olan bir iltihaplanma rahatsızlığıdır. KOAH'lı hastalar genellikle öksürük, nefes darlığı, fazla balgam ve hırıltılı solunum gibi semptomlar gösterir. Sigara kullanımı ve irritan gazlara maruz kalmak KOAH'ın başlıca risk faktörleridir. KOAH'lı kişiler kalp hastalıkları ve akciğer kanseri gibi sağlık sorunları açısından daha büyük bir risk taşır. KOAH zamanla ilerleyen ve kötüleşen bir durum olmasına rağmen doğru tedavi ile semptomlar kontrol altına alınabilir.
Eklem İltihabı (Artrit): Eklem iltihabı yaygın olarak artrit olarak bilinir ve genellikle eklemlerde kızarıklık, şişlik ve ağrı ile seyreden bir durumdur. Hastalığın ilerlemesi etkilenen eklemde hareket edebilme yeteneğinde kısıtlılıklar ve sertliğe neden olabilir. Osteoartrit, romatoid artrit ve gut artriti gibi çeşitli alt türleri olsa da bunlar en yaygın görülenlerdir. Erken teşhis ve uygun tedaviyle artritin ilerlemesi önlenebilir.
Kanser: Kanser hücrelerin genetik yapısında meydana gelen mutasyonlar sonucu anormal hücre bölünmesi ve tümör oluşumuyla karakterize bir hastalık grubudur. Türkiye'deki ölüm vakalarının yaklaşık dörtte birini kanser oluşturmaktadır. Çok sayıda farklı kanser türü bulunur ve her birinin kendine özgü nitelikleri vardır. Bazı kanser tipleri hızla büyürken diğerleri yavaşça ilerleyip uzun süre boyunca büyüyebilir. Etkilenen organa, mutasyona neden olan faktörlere ve tümörün yayılma durumuna bağlı olarak tedavi planları belirlenir.
Astım: Astım hava yolunun aşırı mukus oluşumuyla şişmesi ve daralmasının sonucu olan kronik bir hastalıktır. Bu durum astım hastalarında nefes alma zorluğu, öksürük ve hırıltılı solunuma neden olabilir. Astım bazı insanlar için önemli bir sorun olmayabilirken diğerlerinin günlük yaşamını önemli ölçüde etkileyebilir. Astım tamamen tedavi edilemez ancak uygun tedavi ile belirtiler kontrol altına alınabilir bu da hastaların normal hayatlarına devam etmelerine imkân verir.
Alzheimer Hastalığı ve Diğer Demans Türleri: Demans hafıza ve düşünme yeteneklerini ciddi şekilde bozan bir hastalık grubudur ki bu durum kişinin günlük yaşamını olumsuz yönde etkiler. Yaşlanma demans gelişiminde büyük bir risk faktörüdür. Demansın bir dizi alt kategorisi bulunmakla birlikte en yaygın görüleni Alzheimer hastalığıdır. Hastalık ilk etapta hafıza sorunlarıyla kendini gösterir ve zamanla kişinin çevresindeki insanlarla ve olaylarla bağlantısının tamamen kesildiği bir duruma dönüşebilir.
Osteoporoz: Osteoporoz veya kemik erimesi kemiklerin zayıflamasına neden olur. Bu durum kemiklerin bile küçük bir stres altında kırılmasına sebep olabilir. Kemik erimesi genellikle menopoz sonrası kadınlarda görülürken yaşlı erkekler de bu durumla karşı karşıya kalabilir. Uygun tedavi sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz ile osteoporoz engellenebilir.
Depresyon: Kronik hastalık tanımı hem fiziksel hem de psikiyatrik rahatsızlıkları içerir. Depresyon sürekli bir üzgün durum ve çevreye olan ilginin kaybolması ile tanımlanan bir bozukluktur. Kişinin hisleri, düşünme tarzı ve davranışları üzerinde etkili olur. Hastalar günlük aktivitelerini gerçekleştirmekte zorlanabilir ancak uzun süreli tedavi ile eski sağlıklarına geri dönebilir.
Kronik hastalığın oluşumunda genetik, kaza ve viral hastalıklar gibi dış faktörler rol oynar. Çevresel faktörler de kronik hastalıklara sebep olabilir. Bunlara ek olarak hareketsizlik, sağlıksız beslenme ve aşırı alkol veya sigara kullanımı da kronik hastalıkların ortaya çıkmasına katkıda bulunur. Kronik hastalıklar ayrıca aşağıdaki nedenlere bağlı olarak da yaşanabilir:
Kronik hastalar ömür boyu düzenli ve tıbbi bakım gerektirir. Hastanın tedavi şekli, hasta, hastalık ve hastalığın gidişatına bağlıdır. Örneğin bazı durumlarda ilaç tedavisi uygulanabilirken ruhsal bozukluklar için psikoterapi önerilebilir. Dış etkenler kronik hastalıklara yol açabileceği için sağlıklı bir yaşam tarzı bu hastalıkların önlenmesinde yardımcı olabilir. Risk faktörlerinden sakınıldığında kronik hastalıkların oluşumunu engelleme ya da mevcut bir kronik hastalığın ilerlemesini pozitif yönde etkileme şansımız artar. Düzenli sağlık kontrolleri ise erken tanı ve zamanında tedavi başlatma konusunda kritik öneme sahiptir.
Genellikle kronik hastalıkların tedavisinde hedef hastanın semptomlarını hafifletmektir. Ayrıca bu tür hastalıklardan kaynaklanan komplikasyonların azaltılması da tedavi sürecinin amaçlarındandır. Kronik hastalıkların tamamen iyileştirilememesi durumu toplumda geniş çapta kişileri etkilediğini göz önünde bulundurduğumuzda olumsuz bir tablo çizer. Bu sebeple kronik hastalıkların daha az insanı etkilemesi toplum sağlığı için idealdir. Bireyin kronik hastalık gelişimini engellemek adına sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz yapma, sigara kullanımını sınırlama gibi önlemler alması önemlidir.
Kanser, kronik kalp hastalıkları, diyabet, hipertansiyon gibi hastalıkların erken teşhisi de hastalığın ilerlemesini engelleme açısından hayati öneme sahiptir. Bu yüzden ailesinde bu tür rahatsızlıklar bulunan ya da obezite gibi risk faktörlerine sahip olan kişilerin düzenli doktor kontrolünden geçmesi gerekir. Kronik hastalıklar genellikle uzun süreli tedavi gerektiren ve hastaların tedavi sürecinde yardım ihtiyaçları olan durumlardır. Bu nedenle hasta bireylerin tedavi sürecinde sağlık personelinden ve yakın çevresinden destek alması tedavi başarısını artırır.
KAYNAK: https://www.cdc.gov/chronicdisease/about/index.htm
Alerji de kronik hastalıklar kategorisinde yer alır. Bağışıklık sisteminin ana görevi vücudu farklı hastalıklardan korumaktır. Bağışıklık hücreleri hastalığa yol açan mikroorganizmaları yok ederek onların kontrolsüz yayılmasını engeller ve böylece vücudu çeşitli hastalıklara karşı korur. Alerjik reaksiyonlar vücudun aslen zararlı olmayan çevresel maddelere karşı savunma mekanizmasını harekete geçiren durumlardır. Bu maddeler alerjiyi başlatan tetikleyicilere veya alerjenlere denir. Bağışıklık sistemine ait hücreler polen, toz böcekleri, küf ve hayvan tüylerini alerjen olarak kabul ederek aşırı bir tepki verir ve bu da alerjik bir reaksiyonun ortaya çıkmasına neden olur.
Kronik hastalıklar yaşam boyu süren ve krizlerle kendini gösteren rahatsızlıklardır. Kronik hastaların tedavileri genellikle hastaların yaşamı boyu sürmektedir. Hastalar genellikle birden fazla ilaç kullanmak zorunda kalabilir.