444 3 703

Kapalı Redüksiyon Nedir? Kapalı Redüksiyon Nasıl Yapılır?

Bilgi Talep Formu

 

Kemik kırıldığında doğal olarak kendini onarabilir. Bu nedenle tıbbi bir müdahalede esas amaç kemiğin iyileşme sürecine destek olmaktır. İyileşme hızını arttırmak adına kırık kemik için en uygun koşulların sağlanması hedeflenir. Tedavi sürecinde genel yaklaşım kırık parçaların yeniden yerine konulması ve sabitlenmesi şeklinde gerçekleştirilir ve bu işleme redüksiyon adı verilir. Peki kapalı redüksiyon nedir? Kesi yapmadan kemikleri yeniden konumlandırmaya kapalı redüksiyon denir ve birçok kırık bu yöntem ile tedavi edilir.

Kapalı Redüksiyon Nedir?

Kapalı redüksiyon yerinden çıkmış veya kırılmış kemik ve kıkırdakların özel bir alet yardımıyla eklem açılmadan orijinal pozisyonlarına döndürülmesi işlemidir. En sık kullanılan kırık tedavisi yöntemidir ve ince deri altı dokusu olan bölgelerde, örneğin distal tibia, distal Radius veya distal humerus gibi alanlarda uygulanabilir. Kapalı redüksiyon işlemi kırığı ve çıkığı uygun pozisyona sabitleyerek (yanlış birleşme, birleşmeme veya komşu yapıların zarar görmesi gibi sorunları engellemek) hem hastanın kendisine hem de yaralı bölgeye yakın eklemlere erken hareket etme fırsatı sağlar (eklem sertliğini, uzun süreli yatak istirahatına bağlı sorunları ve tüm komplikasyonları azaltır). Açık yaralar durumunda ise yabancı cisimler ve kirli dokular temizlenir, yara steril hale getirilir ve mümkünse kapatılır. Bu sayede enfeksiyon riski minimize edilir.

Kırık Nedir?

Kırık vücuttaki kemiklerin bütünlüğünün bozulduğu durumu ifade eder. Bir kemiğin kırılması için genellikle yoğun bir darbe alması veya uzun sürede tekrarlanan küçük darbeler sonucu oluşur. Yüksek enerjili bir darbenin neden olduğu kırığa akut ya da ani kırık denirken küçük darbeler sonucu oluşan kırıklara ise stres kırığı adı verilir. Bazı kırıklar ise vücutta başka hastalıkların varlığı nedeniyle kemik zayıflamasından kaynaklanabilir. Kemik erimesi, kanser nedeniyle kemik metastazı ve cam kemik hastalığından kaynaklanan kırıklar patolojik kemik kırığı olarak tanımlanır. Kırık oluştuğunda genellikle güçlü bir ağrı hissedilir. Bu ağrıya eşlik eden şişlik olabilir veya kırık basit bir şişme ile belirebilir. Bir darbe sonrasında ortaya çıkan ağrı ve şişliğin 1-2 gün boyunca devam etmesi veya artması durumunda doktora başvurulmalıdır. Doktor gerekli değerlendirmeyi yaptıktan sonra kapalı redüksiyon gibi uygun tedavi seçeneklerini önerecektir.

Kırık Çeşitleri Nelerdir?

Kırıklar özelliklerine bağlı olarak farklı sınıflara ayrılır. Kapalı redüksiyon yöntemi kırıkların tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemdir. En sık rastlanan kırıklar ise şöyledir:

  • Yaş Ağaç Kırıkları: Genelde bu tür kırıklar gerçek bir kırık olarak kabul edilmez. Çocuklarda görülür ve genellikle kemik duvarları bütün olduğu halde eğilmiştir.
  • Büyüme Kıkırdağı Kırıkları: Başka bir çocuklarda görülen kırık türüdür. Çünkü çocuklarda büyüme kıkırdağı kapalı olmadığı için bir darbeyle ayrılabilir. Hastanın uzaması devam edeceği için bu durum kol ve bacağın eşitsiz olmasına yol açabilir. Bu nedenle dikkatli tedavi gereklidir. Eğer bu tür kırıklar gözden kaçırılırsa veya hasta geç tedaviye başlarsa belirlenen kritik süre aşıldıktan sonra müdahale etmemek daha uygun olacaktır. Kırık erken teşhis edilirse ameliyat şartları altında tedavi edilir. Ayrıca röntgen altında kırığın çok dikkatli bir şekilde yerine oturtulması gerekir. Ameliyat sırasında kırık bölge alçıya alınır.
  • Stabil Kırıklar: Alçı veya atel ile takip edilebilen kırıklardır.
  • Açık Kırıklar: Bu tür bir kırık, kırık uçlarının cildin dışına çıktığı durumlarda meydana gelir. Bu tür kırıklar enfeksiyon riski taşır ve genellikle yüksek enerjili hasarlardan kaynaklanır. Açık kırıkların tedavisinde temizlik yapmadan önce kırık uçlarını geri itmek büyük hata olacaktır. Bu tür bir uygulama cilt içerisine tüm dış mikroorganizmaların girişine yol açar ve enfeksiyon riskini büyütür.
  • Çok Parçalı Kırıklar: Bu kırık çeşidinde kemik çoklu parçalara bölünür. Bu tür kırıkların tedavisi önemli bir uzmanlık gerektirir. Çeşitli kırık belirleme yöntemleri birlikte kullanılabilir. Ayrıca birden çok operasyon gerekebilir.
  • Eklem Kırıkları: Eklem alanında meydana gelen kırıklardır. Eğer eklemden 1-2 mm veya daha fazla ayrılma varsa mutlaka cerrahi müdahale ile tedavi edilmesi gereklidir.

Kırık Belirtileri Nelerdir?

Kırık durumunda şişme, morarma, erken aşamada ağrı, deformite, fonksiyon kaybı, lokal hassasiyet, kırık uçlarının sürtünmesinden dolayı oluşan ses ve anormal hareketler görülür.

Kırık Komplikasyonları Nelerdir?

Kırık Alanındaki Komplikasyonlar
  • Avascular nekroz
  • Büyüme değişimleri
  • Geç iyileşme
  • İyileşmeme
  • Kötü iyileşme
  • Osteomyelit

 

Kırığa Yakın Bölgenin Komplikasyonları
  • Damar yaralanmaları
  • Derinin, deri altının, kasların, tendonların yaralanması
  • Kemiğe yakın organ hasarı
  • Kompartman sendromu
  • Sinir hasarı

 

Kırığa Bitişik Bölgenin Komplikasyonları
  • Anormal kemik büyümesi
  • Artrit (eklem iltihabı)
  • Eklem sertleşmesi
  • Sinir sistemi kaynaklı bir ağrı ve hareket bozukluğu

 

Sistemsel Komplikasyonlar
  • Böbrek taşı oluşumu
  • Derin ven trombozu
  • Kırık ateşi
  • Psikolojik rahatsızlıklar
  • Şok durumu
  • Yağ embolisi
  • Yatak yarası
  • Zatürre

Kırıklarda Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Alçı ve Atel Uygulama: Stabil durumların yanında eklemlere yayılmayan kırıklarda ve yaş ağaç kırıklarında tercih edilen bir yöntemdir. Kırık olan kemik ile birlikte kemik altı ve üstünde bulunan eklemler de sabitlenir. Bu sayede kırığın iyileşmesi için gereken koşullar sağlanır. Kırığın belirli aralıklarla kayıp kaymadığı kontrol edilir. Ortalama bir kırık iyileşme süreci sağlıklı bir bireyde yaklaşık 6 hafta sürerken bu süreç çocuklarda 3-4 hafta bebeklerde ise 1-2 hafta alabilir.

Eksternal Fiksatör Prosedürü: Bu yöntem parçalanmış kırıkların tedavisinde öncelikli seçenektir. Özellikle ciltteki ağır şişlik ve yara durumlarında eksternal fiksatör uygulamasına başvurulur. Kırık kemik dışarıdan yerleştirilen kalın teller ve kafesler ile sabitlenir. İşlem sonrasında kırığın durumuna bağlı olarak iyileşene kadar düzenli takip yapılır.

Kapalı Cerrahi: Bu kapalı redüksiyon metodu deride herhangi bir kesik oluşturulmadan gerçekleştirilir. Ameliyathanedeki anlık görüntü sunan röntgen makinesinin kontrolünde kemik boyutlarına uygun teller kullanarak kırık tespiti yapılır. Genellikle çoklu parça içermeyen stabil kırıklar için tercih edilir. Kapalı redüksiyonda kırık uçları gözle görülmeden düzeltilir ve genellikle çocukların veya parmak kırıklarının tedavisinde kullanılır.

Minimal İnvaziv Cerrahi: Bu yöntem açık cerrahiye benzer. Ancak minimal invaziv cerrahide ciltte yapılan kesikler en aza indirgenir. Kırığın hattı genellikle açılmadan ve kırığın biyolojisi bozulmadan küçük kesiler ile ameliyat gerçekleştirilir. Bu teknik hastalara daha erken mobilizasyon sağlar ve kırığın daha hızlı iyileşmesini destekler.

Açık Cerrahi: Bu tür bir ameliyat kemik ve kırık hattının tamamen görüldüğü bir prosedürdür. Büyük kemik kırıkları, özellikle diz, bilek veya dirsek gibi bölgelerde uygulanır. Açık cerrahi gerektiren durumlarda dahi kırık tespitinde biyolojik yöntemler kullanılır. Bu yaklaşım minimum dokuya zarar vererek kırığın onarılmasını sağlar ve iyileşme sürecini hızlandırır.

Çıkık Nedir?

Çıkık eklemin oluşturduğu kemiklerin normal ilişkisinin bozulması durumudur. Kemiklerin eklem yüzeyleri birbirinden ayrılır ve yer değiştirir. Çıkıklar çoğu zaman kırıklar ile birlikte meydana gelebilir.

Çıkık Belirtileri Nelerdir?

Eklemde deneyimlenen ağrı, hassasiyet, hareket sınırlılığı, şekil bozukluğu, şişme ve morarma gibi belirtiler çıkığın işaretleridir. Eklem yüzeyleri uygun bir pozisyonda birleştirildikten sonra bu durumun korunabilmesi için alçı veya bandaj kullanılabilir.

Kapalı Redüksiyon Hangi Durumlarda Yapılır?

Kapalı redüksiyon ameliyatı omuz, dirsek ve kalça çıkıkları, parmak kırıkları, ayak tarak kemiği çıkıkları gibi bütün parçaları yerinde olan çıkıklar, kemiklerin derinin dışına çıkmadığı kırık-çıkıklar için elle düzeltme yöntemiyle gerçekleştirilir.

Dirsek Çıkığı Redüksiyonu Nedir?

İşlemden önce direkt röntgen ile çıkığın varlığı doğrulanır ve kırığın olup olmadığına bakılır. Hastaya sedasyon uygulanarak işleme başlanır. Hasta yan tarafına döndürülürken bir kişi bilekten aşağıya doğru çeker ve diğer kişi eklem aralığına yerleştirebilmek için olecranunu aşağı iter. Bu şekilde redüksiyon sağlanmış olur. Ardından eklem açıklığının tam olduğu kontrol edilir. Gerekirse ikinci bir redüksiyon yapılır. İşlem sonrasında olecranonun çıkıntısının yok olması ve eklem hareketlerinin tekrar kazanılması redüksiyonun başarıyla gerçekleştirildiğini gösterir.

Kapalı Redüksiyon Nasıl Yapılır?

Kapalı redüksiyon nasıl yapılır?” sorusu merak edenler için şu şekilde yanıtlanabilir: İşlem lokal anestezi ile gerçekleştirilir. Ancak bazı durumlarda hastayı işlem boyunca uyutmak adına lokal anestezi de kullanılabilir. Bu aşamaların ardından kemik üzerinde işlem gerçekleştirilir. Son aşamada da işlem gerçekleştirilen kemiği doğru pozisyonda tutmak ve iyileşmesini sağlamak adına atel veya alçı kullanılır. Operasyon süresi nispeten kısadır. Kesi gerekmediği için yumuşak doku fazla etkilenmez. Ciltteki gerginlik ve şişlik azalır. Kemikler daha çabuk iyileşir. Enfeksiyon olasılığı düşüktür.

KAYNAK: https://medlineplus.gov/ency/patientinstructions/000521.htm

Kapalı redüksiyon ameliyatı hakkında detay ve randevu için bilgi talep formunu doldurabilirsiniz.

Web ve Tıbbi Yayın KuruluGüncellenme Tarihi: 23.02.2024 16:07Yayınlanma Tarihi: 23.02.2024 11:22
Yorum Ekle


KATEGORİLER
Bilgi Talep Formu

Bilgi almak için lütfen formu doldurun!