444 3 703

Pelvik Organ Sarkması Nedir? Belirtileri Nelerdir?

 

Pelvik organ sarkması sadece kadınları etkileyen bir durumdur ve rahim, mesane ve rektum gibi kasık bölgesindeki organların destekleyici yapısının zayıflaması sonucu ortaya çıkar. Bu dokuların gevşemesiyle söz konusu organlar vajina içerisinde belirgin bir şişlik oluşturarak aşağıya doğru kayabilir. Pelvik organ prolapsusu (POP) olarak da bilinen bu durum rahim, idrar torbası veya kalın barsak gibi organların vajinadan dışarı çıkmasıyla karakterizedir (herniasyon ya da fıtıklaşma). Özellikle birden fazla normal doğum yapmış kadınlar arasında yaygındır. Hastalar genellikle bunu alt kısımdan hissedilen bir büyüme olarak tanımlar. Bu durum hastanın günlük yaşamını, beden algısını ve cinsel yaşamını olumsuz yönde etkiler. Toplumda sıklıkla görülmesine rağmen hastalar genellikle durumu çok ileri aşamalara gelmeden dile getirmez. Erken evrelerde tedavi daha kolaydır. Sarkma ilerledikçe rahim, idrar kesesi ve hatta kalın barsak dışarı çıkabilir.

Pelvik Organ Sarkması Nedir?

Pelvik organ sarkması nedir? Bir veya daha fazla pelvik organın vajinadan dışarı sarkması durumuna pelvik organ sarkması denir. Bu, pelvik organları yerinde tutan kas, ligaman (bağ) ve fasya (destekleyici bağ dokusu kompleksi) zayıfladığında meydana gelir. Belirtiler aşağıdaki gibidir:

  • Vajina veya bel altında aşağıya doğru çeken his
  • Vajinada ya da vajinanın dışında şişlik duygusu
  • Yavaş idrar akışı, mesaneyi tam boşaltamama hissi, sık idrara çıkma ya da sıkıştığı zaman idrar kaçırma gibi üriner semptomlar
  • Bağırsakların boşaltılmasında güçlük veya vajinaya baskı yaparak boşaltma ihtiyacı gibi bağırsaklarla ilgili belirtiler
  • Cinsel ilişki esnasında rahatsızlık yaşama

Pelvik Organ Sarkması Belirtileri Nelerdir?

Pelvik organ sarkması belirtileri genellikle yerçekiminin sarkmayı daha da arttırabileceği durumlarda (örneğin, uzun süre ayakta kalma veya egzersiz sonrası) şiddetlenir ve yerçekiminin etkisiz olduğu zamanlarda (örneğin yatarken) hafifler. Dışkılama esnasındaki ıkınmalar sarkmayı daha da belirgin kılar. Hafif pelvik organ sarkması çoğunlukla belirti veya işaret göstermez. Orta ve ağır derecede pelvik organ sarkması olanların semptomları ise aşağıdaki gibidir:

Vajinal Belirtiler:
  • Vajinandan bir şeyin düştüğünü hissetme
  • Vajina içinde basınç veya ağırlık duygusu
İdrar Belirtileri:
  • İdrar kaçırma ya da ani idrar yapma isteği
  • Zayıf veya uzamış idrar akışı
  • Tamamen boşalmış hissi olmaması
  • Sarkmayı elle indirmek için zorlanma
  • Pozisyon değiştirerek idrara başlama veya bitirme
Bağırsak Belirtiler:
  • Gaz kaçırma
  • Sulu veya katı dışkının kaçması
  • Tamamen boşalmamış hissi
  • Dışkılama esnasında devamlı ıkınma gereksinimi
  • Parmak yardımıyla boşaltma
Cinsel Belirtiler:
  • Ağrılı cinsel ilişki (Disparoni)
  • Hissizlik

Pelvik Organ Sarkmasına Ne Sebep Olur?

Pelvik organları destekleyen pelvik sinir bağ ve kasların zarar görmesi aşağıdaki nedenlere bağlı olabilir:

  • Gebelik ve doğum, vajina ve destek dokularının zayıflamasının başlıca sebebi olarak kabul edilir. Pelvik organ sarkması, bir veya daha çok çocuğu olan kadınların üçte birini etkiler. Sarkma hemen ya da yıllar içinde ortaya çıkabilir. Ancak yaşam boyu her 9 kadından birinin (yüzde 11) sarkma dolayısıyla ameliyat geçirdiğine dikkat çekmek gerekir.
  • Yaş ilerledikçe ve menopoza girildikçe pelvik taban yapısını daha da zayıflatır.
  • Fazla kilo, sürekli öksürme, ağır kaldırma, kronik kabızlık ve fazla ıkınma gibi durumlar pelvik tabana ekstra basınç uygular.
  • Bazı kadınlar Marfan sendromu veya Ehlers-Danlos sendromu gibi genetik hastalıklardan kaynaklanan bağ dokusu sorunları nedeniyle risk altındadır.

Pelvik Organ Sarkması Nerede Ortaya Çıkar?

Sarkma vajinanın ön duvarında (ön bölüm), arka duvarında (arka bölüm) veya kubbesinde (apikal bölüm) meydana gelebilir. Birçok kadında birden fazla bölgede aynı anda sarkma yaşanabilir.

  • Ön bölüm sarkması: Bu, en sık rastlanan sarkma çeşididir; mesane ve/veya idrar yolu vajinadan dışarıya çıkar. Doktorunuz bunu “sistosel” veya "sistouretrosel" olarak adlandırabilir.
  • Arka bölüm sarkması: Kalın bağırsağın alt kısmının (rektum) vajinadan dışarı çıkması (doktorunuz bunu rektosel olarak ifade edebilir) ve/veya ince bağırsağın vajinanın üst arka kısmında şişme yapması durumu (doktorunuz bunu enterosel olarak belirtebilir).
  • Ön bölüm sarkması: Rahimin vajinadan fıtıklaşarak sarkması hali. Pelvik organ sarkmasının ikinci en yaygın türüdür. Vajinal kubbe sarkması. Rahim alındığında, vajenin kubbesi aşağıya doğru çökerek (bir çorabın ucu içten dışa döndüğünde olduğu gibi) vajinadan dışarıya çıkabilir.

Pelvik Organ Prolapsusu için Risk Faktörleri Nelerdir?

  • Doğum ve hamilelik hemen veya yıllar boyunca sarkma gelişebilir.
  • Yaşlanma ve menopoz; pelvik tabanın yapılarını daha da zayıflatır.
  • Uzun süreli öksürük, aşırı kilo, ağırlık kaldırma, kronik kabızlık ve aşırı ıkınma gibi durumlar pelvik taban üzerindeki basıncı artırabilir.
  • Bazı genetik bağ dokusu hastalıkları (Marfan sendromu veya Ehlers-Danlos sendromu gibi)

Pelvik Organ Prolapsus Tipleri Nelerdir?

Pelvik organ sarkması vajinanın ön yüzünden, arka yüzünden veya üst kısmından, hatta makattan bile gerçekleşebilir.

  • Sistosel / Sistoüreterosel: İdrar kesesinin vajinanın ön duvarına doğru sarkmasına 'sistosel', idrar kesesi ile birlikte üreterin de aynı yöne sarkmasına 'sistoüreterosel' denir. Bu en yaygın görülen sarkma tipidir.
  • Uterin prolapsus (rahim sarkması): Rahmin vajinadan dışarıya doğru sarkarak fıtıklaşmasını ifade eder. Pelvik organ sarkmasının ikinci en sık rastlanan formudur.
  • Rektosel: Rektum olarak bilinen kalın bağırsağın alt bölümünün vajinanın arka duvarından dışarı doğru sarkmasıdır.
  • Enterosel: İnce bağırsağın vajinanın üst arka kısmında bir şişkinlik oluşturmasıdır.
  • Sigmoidosel: Kalın bağırsağın (özellikle sigmoid kolonun) vajinadan dışarıya doğru sarkmasını ifade eder.
  • Vajinal kubbenin sarkması: Rahmin alındığı durumlarda, vajinanın üst kısmı aşağıya doğru çökerek (bir çorabın ucunun içten dışa döndüğü gibi) vajinadan dışarı çıkabilir.
  • Rektal prolapsus: Rektum olarak bilinen kalın bağırsağın alt bölümünün makattan dışarıya doğru sarkmasıdır.

Pelvik Organ Prolapsusunda Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

Pelvik organ sarkması tedavisi pelvik organ sarkması ameliyatı ve cerrahi olmayan yöntemler olmak üzere iki ana başlıkta incelenir.

1- Cerrahi olmayan tedavi seçenekleri

Pelvik organ sarkması nadiren hayati tehlike oluşturan bir durumdur ve çoğu kadın rahatsızlık hissetmediği sürece tedavi arayışına girmez. Ancak eğer bu tür bir teşhis konmuşsa, durumu daha da kötüleştirebilecek olan ağır yük kaldırma, kabızlık nedeniyle fazla ıkınma ve aşırı kilo alma gibi durumlardan kaçınılmalıdır.

Pelvik tabanı güçlendirme egzersizleri (Kegel): pelvik taban kaslarını kuvvetlendirebilir ve hafif durumlarda iyileşmeye yardımcı olabilir veya kötüleşmesini önleyebilir. Herhangi bir fitness programında olduğu gibi, bu egzersizler de zaman, motivasyon ve doğru teknik gerektirir.

Pesser: Bu cihazlar vajinaya yerleştirilir ve sarkmış organlara mekanik destek sağlar, böylece rahatsızlıkları giderir. Ameliyatın mümkün olmadığı veya ertelenmesi gereken durumlarda pesser uygun bir alternatif olabilir. Doğru pesser tipini bir sağlık profesyoneli belirler ve seçim sürecinde bazı deneme yanılmalara izin verilir. Bazı pesser tipleri ile cinsel aktivite mümkündür.

2- Cerrahi tedavi seçenekleri

Pelvik organ prolapsü olan hastalar için kalıcı çözüm genellikle ameliyattır. Ancak her hasta için uygulanabilecek tek tip bir operasyon yoktur. Hangi cerrahi yöntemin kullanılacağı, hastanın geçmişi, cerrahın eğitimi ve deneyimi gibi faktörler dikkate alınarak belirlenir. Doktor, farklı seçenekleri hastayla tartışacak ve yaşa, önceki ameliyatların durumuna ve genel sağlık durumuna göre en uygun seçeneği önerecektir. İki benzer durumdaki kadında bile tedavi stratejisi farklı olabileceğinden, tedavinin kişiye özel olarak belirlenmesi gerekecektir. Ana cerrahi seçenekler düzeltme ameliyatları veya vajinanın kapatılmasıdır.

Düzeltme operasyonları ile pelvik organlar doğru yerlerine konumlandırılırken, cinsel işlev de korunur. Bu tür bir cerrahi için vajinal, laparoskopik (karından küçük deliklerle), robot destekli veya açık yöntemler kullanılabilir. Hızlı iyileşme ve daha etkili sonuçlar için genellikle laparoskopik, robot destekli ve vajinal cerrahi tercih edilir.

Kolpoklezis (Vajinanın kapatılması): Cinsel yaşamı aktif olmayan veya sağlık durumu düzeltici cerrahiyi mümkün kılmayan hastalar için, tedavi olarak vajir.

Kolpoklezis (Vajina Kapatma): Bu işlem, genellikle cinsel ilişki yaşamayan veya genel sağlık durumları iyileştirici cerrahiye izin vermiyecek olan hastalar için tedavi olarak önerilir. İşlem esnasında vajina duvarı dikişler yardımıyla kapatılır ve bu organın sarkmasının önüne geçilir. Ameliyatın süresinin kısa olması ve hızlı bir iyileşme süreci sunması bu yöntemin en büyük faydaları arasındadır. Başarı oranı genellikle %90-95'tir.

KAYNAK: https://www.nhs.uk/conditions/pelvic-organ-prolapse/

SIK SORULAN SORULAR

Tüm tamir işlemlerinde mesh'in kullanılması şart değildir. Meshler genellikle başarısızlık riski yüksek tekrarlayan durumlarda tercih edilir. Meshler emilebilir veya biyolojik (hayvan doku) olabilir ve zamanla eriyip kaybolabilir, ya da emilmeyen sentetik materyalden yapılmış olup ömür boyu vücutta kalabilir. Meshin artılarını ve eksilerini doktorunuzla tartışabilirsiniz.

Yaklaşık olarak, vajinal cerrahi uygulanan hastaların %70-75'i ve karından cerrahi uygulananların %90-95'inde uzun süreli iyileşme sağlanır. Hastalığın tekrarlaması genellikle kabızlık veya zayıf bağ dokusu gibi altta yatan nedenlerin devam etmesinden kaynaklanır.

Genelde prolaps cerrahisinin çocuk sayısı tamamlanana kadar ertelenmesi tavsiye edilir. Bu süreçte pelvik taban egzersizi veya vajinal pezzer gibi koruyucu yaklaşımlar kullanılabilir.

Pelvik organ prolapsusunun toplumda ne kadar yaygın olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Yaklaşık her dört kadından birinde, belirgin belirti göstermeyen hafif derecede sarkma meydana gelir. Menopozun ardından veya rahim alınma operasyonu sonrası, pelvik organ prolapsusunun görülme oranının yaklaşık %30-40 olduğu rapor edilmiştir. Ayrıca, hayatları boyunca her dokuz kadından birinin (%11) sarkma nedeniyle cerrahi müdahale geçirdiği ifade edilmektedir.

Web ve Tıbbi Yayın KuruluGüncellenme Tarihi: 05.04.2024 14:13Yayınlanma Tarihi: 05.04.2024 09:08
Yorum Ekle


KATEGORİLER