“Åžah damarı nerede?” sorusunun yanıtı halk arasında sıklıkla merak edilen konulardan biridir. Karotis arter, halk arasında ÅŸah damarı olarak bilinen ve boyunda iki taraflı yerleÅŸik olan damarlardır. Bu damarların tıkanması durumunda karotis arter hastalığı meydana gelir. Karotis arterler, beynin ön kısmına oksijenli kan taşıyan ana damarlardır. Beynin bu bölümü düÅŸünme, konuÅŸma, kiÅŸilik özellikleri ve duyusal ile motor iÅŸlevlerin yönetildiÄŸi alanları içerir. Boynun her iki tarafında yer alan karotis arterlerin nabızları, çene çizgisinin hemen altında hissedilebilir. Åžah damarı tıkanıklığı veya tıotis arter hastalığı, genellikle plak adı verilen yaÄŸlı maddelerin ve kolesterol kalıntılarının damar duvarında birikmesi sonucu oluÅŸur. Bu durum inme riskini artırarak ciddi saÄŸlık sorunlarına neden olabilir.
Karotis arter veya ÅŸah damarı boynun her iki yanını geçerek beyne kan akışını saÄŸlar. Bu arterlerin hastalanması beyne kan akışının geçici ya da kalıcı olarak kesilmesine ve böylece beyinde hasar oluÅŸmasına yol açar. Bu durum dünya çapında nörolojik sebepli ölümlerin başında ve kalp-damar hastalıklarına baÄŸlı ölümlerin ikincisinde yer alır.
Åžah damarı hastalığının en yaygın risk faktörleri aÅŸağıdaki gibidir:
Tıpkı kalbi besleyen koroner arterler gibi, karotis arterlerin içinde de ateroskleroz adlı damar sertleÅŸmesi durumu yaÅŸanabilir. SaÄŸlıklı ve düzgün bir yapıdadır. Yüksek kolesterol seviyeleri, obezite ve sigara kullanımı gibi olumsuz faktörler karotis arter duvarında yaÄŸlı maddeler, kolesterol kalıntıları ve kireçli artıkların birikmesine yol açar. Bu zararlı maddelerin toplanmasıyla damar duvarında aterosklerotik plak denilen kalın bir tabaka oluÅŸur.
EsnekliÄŸini kaybeden, daralan ya da tıkanan ÅŸah damarları beyne giden kan akışını azaltır. Kan akışı kritik seviyenin altına düÅŸtüÄŸünde, beynin oksijen alması ve beslenmesi olumsuz etkilenir. Åžah damarındaki bu darlık, zamanında ve doÄŸru bir ÅŸekilde tedavi edilmezse tam bir tıkanıklığa yol açarak kalıcı inme ve beyin hasarına neden olabilir. Bu durum ayrıca, inme riskinin ciddi anlamda artmasına yol açar. 75 yaşın altındaki erkekler, aynı yaÅŸ grubundaki kadınlara göre ÅŸah damarı tıkanıklığına karşı daha yüksek risk taşırken; 75 yaşından sonra bu durum tersine dönerek, kadınlar daha büyük risk taşımaya baÅŸlar. Koroner arter hastal arter hastalığına yakalanma riski daha fazladır. Genellikle, karotis arterler koroner arterlere göre birkaç yıl sonra daralmaya ya da tıkanmaya baÅŸlar.
Åžah damarındaki darlık belirti vermeye baÅŸlamadan önce belirgin bir seviyeye ulaÅŸmayabilir. Ancak darlık kritik noktaya geldiÄŸinde, aterosklerotik plak bölgesinde meydana gelen geçici pıhtılardan dolayı inmede gözlemlenen bazı belirtiler ortaya çıkmaya baÅŸlar. Geçici pıhtının dağılmasıyla belirtilerin yok olduÄŸu bu duruma geçici iskemik atak denir. Bu, beyne giden damarda pıhtı oluÅŸumuna baÄŸlı olarak kısa süreli bir tıkanıklık ve düÅŸük kan akışının yaÅŸandığı, geçici felç hali olarak tanımlanır. Belirtileri inmeyle benzerdir ancak birkaç dakika veya saat sürer ve sonrasında kaybolur. Geçici iskemik atak belirtileri aÅŸağıdaki gibidir:
Geçici iskemik atak önemli bir tıbbi durumdur çünkü büyük ve kalıcı bir inmeye dönüÅŸme riski vardır ve bu durumu tahmin etmek mümkün deÄŸildir. Bu nedenle, yukarıda belirtilen semptomlardan herhangi birini yaÅŸarsanız, hayati tehlike oluÅŸturabilir, bu yüzden acil yardım istemeniz gerekmektedir. AraÅŸtırmalar, geçici iskemik atak geçiren bir kiÅŸinin büyük bir inme riskinin genel popülasyona kıyasla on kat daha fazla olduÄŸunu göstermiÅŸtir.
SaÄŸlık kurumlarında ÅŸah damarı tıkanıklığı teÅŸhisi ve tedavisi için nöroloji bölümüne baÅŸvurulması gerekmektedir. Åžah damarındaki daralma veya tıkanma durumlarının stent ile tedavisi ise giriÅŸimsel nöroradyoloji ya da kalp-damar cerrahi uzmanları tarafından gerçekleÅŸtirilir. Açık cerrahi yöntemi olan karotis endarterektomi ise yalnızca kalp-damar cerrahları tarafından uygulanır.
Karotis arter hastalığı genellikle belirti göstermez ve tanısı sıklıkla geçici iskemik atak ya da felç sonrası konur. Bu nedenle, düzenli doktor kontrolleri teÅŸhis için hayati öneme sahiptir. Fizik muayene sırasında steteskopla yapılan ÅŸah damarı kontrolü, karotis arter hastalığının belirlenmesinde yardımcı olabilir. Boynun steteskop yardımıyla dinlenmesi ve bir üfürüm duyulması, ÅŸah damarı darlığını tespit etmenin basit, güvenilir ve ekonomik bir yoludur. Üfürüm, aterosklerotik hastalık ve dolayısıyla inme riskinin bir iÅŸareti olabilir. EÄŸer geçici iskemik ataktan kaynaklanabilecek belirtiler yaşıyorsanız, bunu doktorunuza bildirmeniz muayenenin bu yönde yoÄŸunlaÅŸtırılmasına yardımcı olacaktır. Åžah damarı tıkanıklığı ÅŸüphesi çeÅŸitli testler ve görüntüleme teknikleri kullanılır.
Åžah damarının ultrason ve doppler testleri bu durumu teÅŸhis etmek için kullanılır. Bu aÄŸrısız ve kolay uygulanabilen tarama testi, karotid arterlerin görüntülenmesi için yüksek frekanslı ses dalgalarını kullanır. Aterosklerotik plaklar ve kan pıhtıları tespiti ile kan damarlarında darlık veya tıkanma var mı diye kontrol etmekte faydalıdır. Manyetik rezonans anjiyografi (MRA) adlı bu görüntüleme yöntemi, beyin damarları üzerinde detaylı bilgi almak amacıyla güçlü bir mıknatısın kullanımını içerir. Elde edilen veriler daha sonra bilgisayar yardımıyla yüksek çözünürlüklü resimlere dönüÅŸtürülür. MRA yöntemiyle, beynin küçük damar tıkanıklıkları bile genellikle belirlenebilir.
Bilgisayarlı tomografik anjiyografi (BTA) ise karotis arterlerinin yatay kesit görüntülerini oluÅŸturmak için X-ışınlarını ve bilgisayar teknolojisini kullanır. Beyindeki hasar bölgesini ortaya çıkarmak için bu görüntüleme testi kullanılır ve BTA taraması düÅŸük seviyede radyasyon içer, ÅŸah damarının görüntülenmesi konusunda altın standart olarak kabul edilmiÅŸtir. Karotid arterlerdeki kan akışını gerçek zamanlı olarak izlemeye imkan veren bir cerrahi iÅŸlemdir. Anjiyografi esnasında kontrast boya karotis arterlere enjekte edilir ve canlı bir röntgen ekranında darlık veya tıkanıklıklar görüntülenebilir. Kan pıhtılarının neden olduÄŸu felç riskini azaltmak amacıyla pıhtı önleyici ve kan inceltici ilaçlar kullanılır. Doktorunuz, kolesterolü ve kan basıncını düÅŸürmek adına çeÅŸitli ilaçları da reçete edebilir.
Karotis arter hastalığı tedavisi için atılması gereken en önemli adımlardan biri yaÅŸam tarzında deÄŸiÅŸiklik yapmaktır. Tedavi de de çeÅŸitli ilaçlar kullanılır ve gerektiÄŸinde stent tedavisi ya da cerrahi iÅŸlem uygulanır. Alınabilecek yaÅŸam tarzı önlemleri ise aÅŸağıdaki gibidir:
Karotis anjiyoplasti ve stent yerleÅŸtirme, tıkalı arterlerin açılması ve beyne kan akışının saÄŸlanması için yapılan bir iÅŸlemdir. Genelde inme tedavisi veya önlemesi maksadıyla gerçekleÅŸtirilir. Ä°ÅŸlem sırasında genel anestezi kullanılmaz; hastaya damar yoluyla çeÅŸitli rahatlatıcı ilaçlar verilir. Stent operasyonu, kasık damarlarına kateter isimli ince borularla girilerek uygulanır. Bu kateterden geçen kılavuz tel ile tıkanma olan bölgeye eriÅŸilir. Tel üzerinden özel bir balon kateter kullanarak daralmış damara ulaşıp anjiyoplasti adlı iÅŸlem yapılır. Anjiyoplasti, balonun ÅŸiÅŸirilip indirilmesiyle damardaki daralmanın azaltılmasını içerir. Ardından, yeniden daralmanın oluÅŸumunu engellemek amacıyla stent adlı özel bir tüp daralmış bölgeye konulur.
“Åžah damarı hastalığı nedir?” sorusu kadar ÅŸah damarı stent takılmasının nasıl yapıldığı da merak edilen konulardan biridir. Semptomatik ya da %70'den fazla asemptomatik darlık durumlarında cerrahi müdahale gereklidir. Cerrahi tedavi seçeneÄŸi olarak karotis endarterektomi operasyonu tercih edilir. Bu operasyonla, darlığa sebep olan plak kaldırılır ve damar çapı geniÅŸletilir. Damar çapının geniÅŸlemesi sonucunda kan akışı normalleÅŸir ve beyne giden kan akımı garanti altına alınır.