Yenidoğan sarılığı özellikle erken doğan bebeklerde sıklıkla görülen bir durumdur. Karaciğer bilirubini yeterince süzemediği için ya da iç kanama veya kan enfeksiyonu gibi daha ciddi sorunlar nedeniyle ortaya çıkar. Gözde ve ciltte sararma oluşması, bu hastalığın ana belirtileridir. Bu durum bulaşıcı değildir ve genellikle kendiliğinden düzelir. Ancak bazen bu durum uzar ve bilirubin seviyeleri yükselebilir. Bu gibi vakalarda yeni doğanlara fototerapi, intravenöz immünglobulin ve kan transfüzyonu gibi tedaviler uygulanabilir.
Yenidoğan sarılığı kırmızı kan hücrelerinin parçalanmasından sonra salgılanan bilirubinin vücuttan yeterli miktarda atılamayarak kan içinde biriktiği bir durumdur. Bu nedenle gözler ve ciltte sararma meydana gelir. Ayrıca bilirubin, beyin dokusu başta olmak üzere diğer iç organlarda da birikebilir ve bu durum ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bilirubinin kan içinde biriktiği durumlar, yaşamı tehdit edebilecek sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu yüzden sarılık belirtileri görüldüğünde altta yatan sağlık sorunu hızlı ve doğru bir şekilde tespit edilmelidir. Yenidoğanlarda karaciğer ve sindirim sistemi henüz tam olarak gelişmediği için sarılık sıkça görülür. Sağlıklı doğan her 10 bebekten 6'sında, prematür doğan her 10 bebekten ise 8'inde sarılık ortaya çıkabilir. Her ne kadar sarılık her zaman sağlık problemlerine işaret etmese de bazı hastalıklarda ciddi sarılık gelişebilir. Bu nedenle yenidoğan sarılığı dikkate alınmalı ve altında yatan neden doğru bir şekilde belirlenmelidir.
Yenidoğan bebeklerde sarılık genellikle beş farklı biçimde ortaya çıkar:
Bilirubin, oksijen taşıma görevine sahip kırmızı kan hücrelerinde bulunan hemoglobin maddesinin metabolizması sonucunda oluşur ve kana kırmızı rengi kazandırır. Hemoglobin, karaciğerde parçalandığında sarı renkte bilirubin üretir ve bu molekül safra yoluyla sindirim sistemine sevk edilerek vücut dışına atılır. Ancak bağırsaklardaki bazı bilirubinler yeniden emilip kana karışır. Kan içindeki bilirubin, böbreklerde süzülerek idrarla vücuttan çıkarılabilir ve idrarın sarı rengini almasını sağlar. Bu süreçte herhangi bir aksama olduğunda kan içerisindeki bilirubin miktarı artar. Bu durumda bilirubin özellikle gözlerde ve deride yoğunlaşmaya başlar. Kandaki bilirubin seviyesinin belirli bir düzeyi aştığında ise sarılık belirtisi ortaya çıkar. Yenidoğanların sindirim sistemi ve karaciğer işlevleri tamamen gelişmediği için sarılığa daha duyarlıdır. Fakat bazı sağlık sorunları ciddi sarılık semptomlarına yol açabilir. Yenidoğanlarda şu durumlar veya hastalıklar nedeniyle sarılık görülebilir:
Yenidoğan sarılığı, yaklaşık her 60 bebekten birinde görülen yaygın bir sağlık problemidir. Erken doğan bebeklerde bu olasılık daha da artarak %80'e çıkar. Yenidoğanlarda rastlanan sarılık genellikle hastalığa bağlı değildir ve bu sebeple fizyolojik sarılık olarak adlandırılır. Genellikle birkaç hafta içerisinde kendiliğinden geçer. Yenidoğanlarda sarılık belirtisinin nedeni bebeğin kanında aşırı miktarda bilirubin birikmesidir. Bu durum bebeğin derisi ve göz beyazlarındaki sararmaya yol açar.
Sarılık, genelde baştan aşağıya doğru yayılır ve bacaklarda sararma, bilirubin seviyesinin önemli ölçüde yükseldiğini belirtir. Pek çok bebekte görülmesine rağmen bu durumun kendiliğinden düzelme eğiliminde olmasına karşın, hekim gözetimi gereklidir. Sarılık, kan içerisindeki bir bileşen olan bilirubin seviyesinin artması ve sonucunda ciltte birikmesi ile ortaya çıkar. Bilirubin, kırmızı kan hücrelerinin parçalanma sürecinde serbest kalan bir maddedir.
Bebeklerin karaciğerinin belirli bir olgunluk düzeyine ulaşması bilirubinin kan temizlemesi için gerekli olduğu için, karaciğer bu kapasiteyi kazanana kadar ciltte ve göz beyazlar doğanlarda bu durumun tespiti ve takibi oldukça önemlidir. Genellikle karaciğerin olgunlaşmasına bağlı olarak birkaç gün veya bir hafta içinde iyileşse de bazı hallerde bilirubin seviyesi aşırı yüksek olabilir ve kernikterus adı verilen beyin hasarına yol açabilecek duruma neden olabilir. Ülkemiz, kernikterus vakalarının sıklığı konusunda global ölçekte üçüncü sırada yer alır. Her ne kadar nadir görülse de bazı bebeklerde sarılığın ihmal edilmesi, sağlık kuruluşlarının takibi olmaması durumunda ciddi sakatlıklara yol açabilecek sorunlara sebep olabilir. Bu nedenle, sarılıkla karşı karşıya olan bebeklerin bir hafta veya on gün süresince doktor kontrolünde bulunması gerekmek
Yenidoğan sarılık belirtileri genellikle yaşamın ikinci ve dördüncü günleri arasında gözlemlenir. Doğum sonrası bilirubin üretiminin hızına bağlı olarak belirti ortaya çıkma zamanı ve süresi değişebilir. Eğer altta yatan ciddi sağlık problemleri varsa, ilk 24 saat içinde bile sarılık meydana gelebilir; bu durum ciddi hastalığın işareti olabilir. Sağlıklı yenidoğanlarda ise, sarılık seviyesi üçüncü ile yedinci gün arasında en yüksek düzeye çıkar ve ardından azalarak tamamen kaybolur.
Bir hafta sonrasında kaybolmayan veya iki haftadan daha uzun süre devam eden sarılık durumlarında, altta yatan bir sağlık sorunu olabileceği düşünülerek araştırma yapılmalıdır. Bilirubin seviyesi aşırı yükseldiğinde, bu bileşen beyin dokusunda birikme eğilimindedir ve ciddi beyin zararına neden olabilir. Kernikterus adı verilen bu klinik durumda belirtilerin yönetimi zorlaşabilir ve kalıcı hasarlara yol açabilir, dolayısıyla bunun önlenmesi büyük önem taşır. Yeni doğanlarda aşağıdaki sarılık durumları patolojik olarak kabul edilir ve altta yatan hastalıkların araştırılması gerekmektedir. Belirtiler ise aşağıdaki gibidir:
Yenidoğan sarılığı belirtileri teşhisi klinik muayene ile konulabilir. Ancak tedavi ihtiyacının belirlenmesi için kanındaki bilirubin seviyesi incelenmeli olabilir. Bilirubin kan içerisinde iki farklı formda bulunur: Direkt ve indirekt bilirubin. Bu formların yüksekliği, durumun karaciğer veya safra yolları ile iliş doktorlara önemli bilgiler sağlar. Ayrıca, sarılığın nedenini belirlemek için doktor ek testler isteyebilir. Bu testler arasında kan ve idrar testleri, beyin ve karın ultrasonu bulunabilir.
Fizyolojik sebeplere dayalı olarak ortaya çıkan yenidoğan sarılık değerleri genellikle ek bir tedavi gerektirmeden sadece sürekli gözlem altında tutulması ile kontrol altına alınabilir. Bebeğin düzenli ve yeterli miktarda anne sütü almasıyla, sarılık 2 hafta içinde tamamen geçer. Bununla birlikte, ciddi bilirubin seviye yükselmesi olan veya patolojik sarılığı olduğu düşünülen hastalar için ek tedavi yöntemleri kullanılmalıdır. Yenidoğanlarda patolojik sarılık tedavisinin hedefi, kan bilirubin seviyesini düşürmektir. Bu amaçla iki ayrı teknik kullanılır. İlk teknik olan fototerapi, belirli dalga boylarındaki ultraviyole ışığın kullanılmasıyla bilirubinin kimyasal yapısını değiştirerek vücuttan atılmasını kolaylaştırır. Diğer tedavi tekniği ise exchange transfüzyondur; burada yüksek bilirubinli yenidoğanda kanın belli bir kısmı taze tam kan ile değiştirilir. Tedavinin başarıyla gerçekleşmesi için bebeğin sürekli olarak izlenmesi gerekmektedir.
KAYNAK:
https://www.nhs.uk/conditions/jaundice-newborn/
Yeni doğan bebeklerde bilirubin seviyesi 12 miligram/desilitre ve üzeri olduğunda, genellikle sarılık riski altında kabul edilir. Ancak bu değer, bebeğin yaşına ve sağlık durumuna bağlı olarak değişebilir.
Sarılık bebeğin uyku süresi, hastalığın şiddetine ve bebeğin genel sağlık durumuna bağlıdır. Sarılık nedeniyle halsizleşen bebekler genellikle daha fazla uyuma eğilimindedir. Ancak her bebek farklıdır ve bu durum belirli bir sayıyla sınırlanamaz. Bebeklerin günlük uyku ihtiyaçları çeşitlilik gösterse de, yeni doğan bir bebeğin günde ortalama 16-18 saat uyuması normaldir. Eğer bebek çok fazla uyuyor veya uyanmakta zorluk çekiyorsa, bir sağlık profesyoneli ile konuşmanız önerilir.