Yemek borusu kanseri, genellikle risk faktörleriyle ilişkili olan belli gruplarda daha sık görülür. Bunlar arasında sigara içenler, aşırı alkol tüketenler, obezite sorunu yaşayanlar ve gastroözofageal reflü hastaları bulunur. Ayrıca 50 yaşın üzerindeki bireylerde yemek borusu kanseri riski artar. Bu risk faktörlerine maruz kalan kişiler düzenli olarak tarama testleri yapmalı ve sağlıklarını yakından takip etmelidir.
Yemek borusu kanseri tanısı koymak için kan tahlili tek başına yeterli değildir. Yemek borusu kanserinin teşhisi için çeşitli yöntemler kullanılır. Bunlar arasında endoskopi, biyopsi, görüntüleme testleri ve radyolojik incelemeler bulunur. Kan tahlilleri ise genellikle hastalığın yayılma durumunu veya tedaviye yanıtı değerlendirmek amacıyla kullanılır. Eğer yemek borusu kanseri şüphesi varsa, bir uzmana başvurmanız ve gerekli tetkiklerin yapılması önerilir.
Yemek borusu kanseri hastası çeşitli disiplinlerin birlikte çalıştığı kapsamlı bir tedavi sürecini deneyimler. Yemek borusu kanserinin multidisipliner bir tedavi gerektirmesi nedeniyle göğüs ve yemek borusu cerrahisi ile beraber gastroenteroloji, medikal onkoloji, radyasyon onkolojisi ve genel cerrahi de iş birliği içinde bulunur. Diyete ve beslenmeye odaklanan bölümün bu süreçteki katkısı hayati öneme sahiptir. Komplike mikrocerrahi prosedürler gerektiren durumlar (örneğin ince bağırsağın yemek borusuna dönüştürülmesi) için estetik, plastik ve rekonstrüktif cerrahi bölümünden de destek alınabilir. Yemek borusu kanserinin karmaşık cerrahi yaklaşımları olduğundan bu konuda tecrübeli doktorlara ve uygun tesislere sahip hastanelerin seçilmesi büyük önem taşır.
"Yemek borusu kanseri öldürür mü?" sorusu insanların zihninde sıklıkla karşılaşan bir endişeyi ifade eder. 1., 2. ve bazı 3. evre yemek borusu kanseri hastalarının büyük bir kısmı hastalığı atlatabilme şansına sahiptir. Ancak yemek borusu kanseri genellikle belirti göstermeyen ilerleyici bir hastalıktır ve semptomlar genellikle ancak 4. evrede belirgin hale gelir.
Bu kanserin 5 yıllık sağ kalım oranları evre 1’de %80-90, evre 2’de %50-60, evre 3’de %30-40 ve son evrede %5’tir. Hastalık ilk 2-3 yıl boyunca yeniden başlamadığında genel olarak tekrar etmez. Bu sebeple yemek borusu kanseri ölüm oranı değerlendirmesinde ilk 2-3 yıl önemlidir.
Bitkisel bir çözümü olmayan yemek borusu kanseri sebze ağırlıklı beslenme ile kontrol altına alınabilir. Anti inflammatuar özelliklere sahip olan soğan, sarımsak ve zerdeçal gibi gıdaların tüketilmesi kanserle savaşta yardımcı olabilir. Şeker ağırlıklı besinlerden pekmez, bal, şekerli kompotlar ve şerbetli tatlılardan kaçınılmalıdır. Bunun yerine protein ve sebze yoğunluğundaki gıdaların tüketilmesi gerektiği unutulmamalıdır.