Kanser hastalarına genellikle şeker tüketimi yasaklanır. Çünkü tümör hücreleri şekeri enerji kaynağı olarak kullanır. Örneğin, PET CT teknolojisi bu özelliği kullanarak geliştirilmiştir. Bazı spesifik ilaçlara şeker eklenir. Bu madde hasta üzerinde kullanıldığında, sağlıklı hücrelerin ilacı absorbe etme oranı düşükken, kanserli hücrelerin ilacı absorbe etme oranı yüksektir. Böylelikle kanser hücreleri tespit edilir.
Protein ağırlıklı bir beslenme planı önerilir. Beslenme ve diyet kontrol altında tutulur. İşlem sonrasında nutrisyonel destek verilir. Ameliyat yapılan bölgeye göre asidik içeceklerden soda tüketilebilir. Fakat total gastrektomi geçirmiş bir hastada asidik içecekler rahatsızlık yaratabilir. Bu tip hastalar dışında, şekerli asidik içecekler hariç soda içilebilir.
Tedavi sonrası, tümörün yerleşimine bağlı olarak hastalar onkolojik takip sürecinde olacaktır. Belirlenen periyotlarda kan testleri, tomografi, MR ya da Pet CT kontrolleri gerçekleştirilecektir. Ameliyattan 4 ay sonra belirlenen işaretler diagnostik laparoskopi ile denetlenecek ve 6 ay sonra hastanın Pet CT kontrolü yapılacaktır.
PIPAC tek başına bir tedavi yöntemi değildir. Kemoterapi süreci bu tedaviye öncülük eder. Eğer kemoterapi sonunda tümör küçülme göstermez ya da büyümeye devam ederse, o zaman PIPAC tedavisine geçilir. PIPAC tedavisi sonrası yara iyileştikten sonra tekrar sistemik kemoterapiye dönülebilir. Sistemik kemoterapide ilaçların dozu yeterli olmadığı durumlarda doz artırılamaz çünkü bu hasta için hayati risk taşıyabilir. Bu sebeple, düşük dozda maksimum etki sağlayan PIPAC tercih edilir. Bu tedavi sonucunda tümör kitlesi küçüldüğünde ya da tamamen ortadan kalktığında sistemik kemoterapi daha etkili olur çünkü tedavi edilecek tümör alanı küçülmüş olacaktır.
Metastazın tümör dışına taşmadığı ve diğer organlara (beyin, akciğer, kemik) yayılmadığı durumlarda PIPAC uygulanabilir. Bu yöntem, büyük bir cerrahi operasyonu kaldıramayacak ancak ciddi asit birikimi nedeniyle solunum ve dolaşım problemleri yaşayan, peritonunda geniş yayılım olan hastalar için uygundur.
Bu tedavi birkaç seans sürebilir ve 4-6 haftada bir tekrarlanabilir. Hastanın durumuna göre bu sayı 10 seansa kadar çıkabilir.
PIPAC işlemi laparoskopik yolla gerçekleştirilir. Gerekli biyopsiler alındıktan sonra, basınçlı aerosol şeklinde püskürtülen kemoterapi ilacının uygulanması toplamda 30 dakika sürer. İşlem sonunda basınç normale indirilip gaz boşaltılır ve deri kesikleri kapatılır. Genelde tüm işlem süreci yaklaşık 90 dakika alır ve hastanede geçirilen süre genellikle 3 gün olur. Bugünlerde, 3 ay boyunca her biri 6 hafta arayla olmak üzere toplamda 3 uygulama yapılması tavsiye edilir. Tedavi süresi boyunca tüm hastaların detaylı bir şekilde takip edilmesi gereklidir.
Hastaların yarısından fazlasında yaygın olarak görülen komplikasyonlar ateş, karın ağrısı ve mide bulantısıdır. %1 oranında görülen daha seyrek rastlanan komplikasyonlar ise trokar girişleri veya biopsiler sırasında meydana gelen barsak yaralanmalarıdır. Son derece nadiren görülen komplikasyonlar arasında ise toksik deri reaksiyonları ve deri kesimlerindeki tümör metastazları yer alır.