Başlangıçta haftada birkaç kez kullanılması tavsiye edilen retinol herhangi bir olumsuz yan etki yaşanmadığı sürece günlük olarak da kullanılabilir.
Hem retinol hem de retinoid cilt bakımında kullanılan ve A vitamini türevi olan yararlı maddelerdir. Bunlar arasındaki ana ayrım etki güçlerindedir. Retinol genelde reçetesiz olarak krem ya da serum formunda kullanılan sık rastlanan bir vitamindir. Retinoid ise daha yoğun aktif bileşenlere sahip olan ve yalnızca reçete ile temin edilebilen bir A vitamini türevidir. Reçeteli retinoid kullanımının sonuçları genellikle daha çabuk ve hızlı görülür.
Retinol bir dizi cilt sorununa karşı etkili olduğundan dolayı popüler bir üründür. Erken dönemde kullanmaya başlamak yaşlanma belirtilerinin önlenmesinde ideal olabilir. Ancak cildin 20'li yaşlara kadar gelişimine devam ettiği için erken yaşlarda kullanılması genellikle önerilmez. Anti-aging özellikleri nedeniyle genellikle 35 yaşından sonra kullanılır ancak gerektiğinde 20'li yaşlarda da kullanılabilir. Akne ve leke problemlerinin önlenmesi amacıyla genç yaşta kullanımı giderek artmaktadır.
Retinol uyguladıktan sonra cildinize bir nemlendirici sürerek nemi koruyabilirsiniz.
Retinolün hücreler üzerindeki etkisini göstermeye başlaması ve cilt görünümünde iyileşme sağlaması birkaç hafta sürebilir.
Cilde topikal olarak uygulandığında retinol akne ve akne izleri ile çatlakları tedavi eder ve ayrıca yaşlanma karşıtı bir etki oluşturur.
Retinol tıkanmış gözeneklerin açılmasını, ince çizgilerin ve kırışıklıkların azalmasını sağlar ve cildinizin daha canlı dolgun bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.
Retinol güçlü bir asit olmasına rağmen direkt olarak cilde zarar veren bir vitamin değildir. Cilt için çeşitli faydaları bulunan bu maddenin bazı durumlardaki yan etkileri nedeniyle doktor gözetiminde ve özenle kullanılması gerekir. Ayrıca retinol içerikli ürünlerin kullanımında dozajın kademeli olarak arttırılması önemlidir. Bu sayede cilt retinola yavaşça alışabilir. Ancak bazı kişilerde hassaslaşma ve kuruluk gibi sorunlar meydana gelebilir.
Retinol genellikle birçok cilt tipinde etkilidir ancak her cilt tipine uygun olmayabilir. Özellikle gül hastalığı olan bireylerde retinol kullanımı sonucunda cilt hassasiyeti yaşanabilir. Ayrıca güneş ışığına uzun süre maruz kalan ya da açık havada çalışan kişiler eğer güneşten koruma sağlamazlarsa retinol kullanmaları tavsiye edilmez. Cildinizin güneş ışınlarına karşı hassasiyetini artırabileceği için hava ne kadar açık olursa olsun her gün en az SPF 30 faktörlü güneş kremi kullanmanız önerilir. Hamilelik ve emzirme dönemlerinde olan kadınların da retinol kullanmaması önerilir. Bu süreçlerde bulunan kişinin bir dermatoloğa danışmadan retinol içeren ürünleri tercih etmemesi gerekir.