444 3 703

Renk Körlüğü Nedir? Renk Körlüğü Testi Nasıl Yapılır?

Renk körlük hali iki farklı şekilde ortaya çıkabilir. İlk olarak kalıtsal faktörlere bağlı olarak beliren renk körlüğü ve sonradan kazanılan, edinilmiş renk körlüğü vardır. Doğuştan gelen renk körlüğü genellikle X cinsiyet kromozomu ile aktarılır. Erkeklerde tek kadınlarda ise iki adet nedeniyle renk körlüğünün erkeklerde daha sık görülmesi beklenir. Kadınların %0,5'inde görülürken erkeklerde bu oran %8'dir. Kazanılmış renk körlüğü ise retina veya beyindeki görme merkezi sorunu ya da görme yeteneğini etkileyen hasarlar bazı ilaçların yan etkileri gibi sebeplere bağlı olarak oluşabilir.

Tam veya total renk körü olan kişiler renkleri hiçbir şekilde ayırt edemezler sadece nesnelerin şeklini, parlaklık ya da koyuluk seviyelerini algılayabilir. Kırmızı ve yeşil renkleri daha koyu, sarı ve mavi renkleri ise daha açık olarak görür.

Renk körlüğünün tespiti için farklı yöntemler kullanılabilir. En yaygın olarak uygulanan test yöntemi ishihara testi adını taşıyan renk körlüğü testidir.

Dünya çapında erkek nüfusunun %8'i ve kadın nüfusunun %0.5'i renk körüdür. Renk körlük durumu genetik yolla aktarılır. Kırmızı-yeşil renklere karşı gelişen görme bozukluğu kalıtsal renk körlük vakalarının en yaygın formunu oluşturur. Bu durum oldukça geniş bir yayılıma sahip olup X'e bağlı resesif bir gen tarafından kaynaklanır.

Bazı iş alanları renkli görme yeteneğini önemli bir gereklilik olarak kabul eder. Bu nedenle renk körlüğü ya da renk algılama zorlukları olan kişiler bu tür işlerde genellikle tercih edilmez. Bu tür işler arasında polislik, diş hekimliği, pilotluk, gemi kaptanlığı, boya sanatı ve elektrik işleri bulunur. Ayrıca sanat/tasarım ve moda sektörü, kimya laboratuvarları ve bazı iş alanları da bu durumu gerektirir.

Standart bir insanın gözünde maviye, yeşile ve kırmızıya duyarlı üç çeşit koni hücresi bulunur. Tetrakromasi ise ekstra bir koni hücre tipine sahip olma durumunu ifade eder. Bu dördüncü grup koni hücreleri farklı dalga boylarını yakalar ve diğer koni hücrelerinden gelen bilgilerle karıştırıldığında renk algısı büyük ölçüde artabilir. Bir bireyin tetrakromat olup olmadığını belirlemek için genellikle genetik bir test yapılır. Bu test sayesinde kişinin genom profili belirlenir ve dördüncü koniye yol açabilecek genetik mutasyonlar saptanır. Bu genetik mutasyonun sonucunda dördüncü koni hücresine sahip olan birinin farklı renkleri algılayıp algılamadığı da test edilir. Bu nedenle tetrakromasi ölçümüne yönelik özel bir renk testi uygulanır.

Renk körlüğünün cerrahi bir çözümü mevcut değildir. Bunun yerine renk körlüğünün etkilerini azaltmak için özel lensler kullanılır. Renk körlüğü lensi hastaların daha sağlıklı bir biçimde görmesini mümkün kılar.

Renk körlüğü, genellikle doğuştan gelen ve genetik bir mutasyon sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu durum genellikle X kromozomunda taşınır ve erkeklerde daha yaygındır.

Bazı durumlardaki renk körlüğü, göz hasarı, yaşlanma veya bazı sağlık sorunları gibi nedenlerle daha sonra da gelişebilir.

Renk körlüğünün çeşitli türleri vardır ve her biri farklı renk ayrım problemlerine yol açar. En yaygın tip olan red-green color blindness (kırmızı-yeşil renk körlüğü) bireyin kırmızı ve yeşil tonları ayırt etmekte zorlandığı bir durumdur. Bir başka tür olan mavi-sarı renk körlüğü ise mavi ve sarı tonlarını ayırt etme yeteneğini etkiler. Nadiren görülen monokromatizm adlı durumda ise birey sadece siyah, beyaz ve gri tonları görebilir.

Renk körlüğü genellikle yeşil, kırmızı ve mavi renkleri ayırt etme yeteneğini etkiler. Erkeklerde daha yaygın görülmesinin sebebi, renk algısının X kromozomunda bulunan genler tarafından kontrol edilmesidir. Kadınlar iki X kromozomuna sahipken, erkekler sadece birine sahiptir, bu nedenle renk körlüğünün oluşma riski erkeklerde daha yüksektir.

Bebeklerde renk körlüğünün belirlenmesi zordur çünkü onlar henüz renkleri tanımlayamaz ve ifade edemezler. Ancak uygun testlerle, çocukların yaşları ilerledikçe renk körlüğünü tespit etmek mümkündür.

Renk körleri genellikle yeşil ve kırmızıyı karıştırır ancak bu durum kişiden kişiye değişebilir.

Renk körleri genellikle yeşil, kırmızı veya mavi tonları ayırt edemez.

Herhangi bir spesifik vitamin eksikliği sonucunda renk körlüğünün meydana gelmesi bilinen bir durum değildir. Renk körlüğü genellikle genetiktir ve dış faktörlerden etkilenmez.

Kısmi renk körlüğünde, birey belirli renkleri tamamen ayırt edemeyebilir ancak hala bazı renkleri görebilir. Tam renk körlüğünde ise, birey tüm renkleri siyah-beyaz olarak görür ve hiçbir rengi ayırt edemez.

KATEGORİLER