444 3 703

Mevsimsel Depresyon Nedir?

 

Mevsimsel depresyon doğanın döngüsü ile ilişkili olan ve insanların ruh halinde belirgin değişikliklere yol açabilen bir psikolojik durumdur. Genellikle kış aylarında görülen bu depresyon türü günlerin kısaldığı ve hava koşullarının olumsuzlaştığı dönemlerde ortaya çıkar. İnsanlar güneşin azalmasıyla birlikte enerji düzeylerinin düşmesi, uykusuzluk, iştah değişimleri, motivasyon kaybı gibi belirtiler yaşayabilir. Mevsimsel depresyon bireylerin hayat kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir ve günlük aktivitelerini zorlaştırabilir. Mevsimsel depresyonun nedenleri, semptomları ve tedavi seçenekleri gibi konuları ve bilinmesi gerekenleri sizler için derledik.

Mevsimsel Depresyon Nedir?

“Mevsimsel depresyon nedir?” sorusu merak edenler için aşağıdaki gibi yanıtlanabilir:

Bahar döneminde başlayıp kış boyunca süren bir çeşit duygudurum bozukluğunu ifade eder. Bu durum bağımsız bir duygudurum bozukluğu olarak kabul edilmekten ziyade depresyonun seyrini şekillendiren bir etken olarak görülür. Ancak bu durumun tedavisi mevsimsel olmayan depresyondan farklı yaklaşımlar gerektirebilir. Örneğin ışık terapisi bu tür depresyon için genellikle ilk başvurulan tedavi yöntemlerinden biridir.

Mevsimsel Depresyon Belirtileri Nelerdir?

Mevsimsel depresyon belirtileri her bireyi farklı biçimlerde etkileyebilir. Genellikle umutsuzluk, üzüntü ve daha önceden keyif alınan aktivitelere karşı ilgisizlik en yaygın belirtiler arasındadır. Ayrıca depresif kişilerde kaygı durumlarının ortaya çıkma ihtimali daha yüksektir. Depresyon sıklıkla fiziksel semptomlarla da kendini gösterir. Normalden daha yavaş konuşma veya hareket etme hali, bilinmeyen nedenlerden dolayı ağrı hissetme, iştah değişiklikleri, ani kilo değişimleri, kabızlık, uyku problemleri, adet düzensizlikleri ve cinsel isteksizlik bu belirtilerden bazılarıdır.

Mevsimsel olmayan depresyonda uykusuzluk, huzursuzluk ve kilo kaybı daha yaygınken mevsimsel depresyonda çoğunlukla aşırı uyuma, fazla yeme ve kilo kazanma durumları görülür. Bu semptomlar genellikle depresif hislerin başlamasından önce ortaya çıkar. Mevsimsel depresyonun genel belirtileri arasında sabahları yorgun uyanma, aşırı yeme alışkanlığı, kilo artışı, konsantrasyon zorluğu, sosyal izolasyon, kötümser düşünceler ve hayattan zevk alamama sayılabilir.

Mevsimsel Depresyon Neden Olur?

Hastalıkların ortaya çıkması ilk akla gelen bazı mevsim değişkenleri ile ilgilidir. Örneğin yaz aylarında sıcaklıkların yükselmesiyle bulaşıcı hastalıklar artabilir veya bitkilerin polen salımının ilkbahar-yaz aylarında artmasıyla alerjiler ortaya çıkabilir. Beslenme şeklinin, bedensel ritmin ve metabolizmanın değişmesiyle sağlık durumunda da değişiklikler görülebilir. Bu değişkenler arasında depresyon açısından en kritik olanı ise gün ışığı miktarındaki değişimdir. Mevsimsel depresyonun gün ışığı ile bağlantısı bilindiğinden ışık terapisi adı verilen bir tedavi yöntemi kullanılır. Kışa doğru gün ışığının azalmasıyla birlikte pek çok insan kış hüznü yaşasa da bu mevsimsel depresyon ile karıştırılmamalıdır. Mevsimsel depresyon belirgin klinik ve demografik özellikleri, tahmin edilebilir seyri ve özel bir tedavi yöntemi olan fototerapiye verdiği yanıtla diğerinden ayrılır. Bu hastalığın korunma ve tedavi yaklaşımlarında bu özgün klinik özellikler belirleyici rol oynar.

Mevsimsel Depresyonun Tanı Ölçütleri (DSM-IV)

Mevsimsel depresyon tedavisi için doğru tanı önemlidir. Mevsimsel duygudurum bozukluğunun tanı ölçütleri Amerikan Psikiyatri Birliği'nin duygusal durum bozukluğu bölümünde belirtildiği gibi DSM-IV tarafından belirlenmiştir. Bu kriterler arasında:

  • Belirgin bir mevsimsel kalıp gösteren majör depresif dönemler.
  • Majör depresif dönemler hayatın büyük bir kısmında yalnızca belirli bir mevsimde (genellikle sonbahar veya kış aylarında) ortaya çıkar.
  • Mevsim dışındaki zamanlarda majör depresif dönem olmaması.
  • Kişinin yaşam süresi boyunca mevsimsel depresif dönemlerin non-mevsimsel depresif dönemlerden daha fazla olması.
  • Belirgin mevsimsel kalıbın psikososyal stres faktörlerinden daha fazla olduğunu gösteren kanıtlar.

 

Bunlar DSM-IV'ün mevsimsel duygudurum bozukluğu için belirlediği temel tanı kriterleridir. Ancak hastaların semptomları ve deneyimleri kişiye bağlı olarak önemli ölçüde değişebilir ve bu nedenle teşhis her zaman bir sağlık hizmetleri profesyoneli tarafından yapılmalıdır.

Mevsimsel Depresyon Nasıl Anlaşılır?

Depresyona genellikle keyifsizlik, hayatın zevklerinden mahrum kalma, uyku ve iştah düzensizlikleri, huzursuzluk, yorgunluk, enerji eksikliği, değersizlik ve suçluluk duyguları, konsantrasyon bozukluğu ve intihar düşünceleri eşlik eder. Ancak mevsimsel depresyon durumunda özellikle uyku ve yemek yeme alışkanlıklarında değişimler belirgin olur. Mevsimsel olmayan depresyonda genellikle uykusuzluk, kaygı ve kilo kaybı görülürken, mevsimsel depresyonda aksine aşırı uyuma, fazla yemek yeme ve kilo alma daha yaygındır. Mevsimsel depresyon vakalarında genellikle uykuya dalmada artış, iştahta artış ve halsizlik hissi üzüntü ve çöküntüden önce kendini belli eder. Uyku ve iştah değişikliklerinin yanı sıra yoğun bir şekilde çökkün hissetme, endişe ve huzursuzluk da yaşanabilir.

Mevsimsel Depresyon Tedavisi

Mevsimsel depresyon tedavisinde ışık terapisi, antidepresan mevsimsel depresyon ilaçları, iyonize hava, psikoterapi veya melatonin hormon desteği gibi çeşitli yöntemlere başvurulabilir. Psikoterapinin depresyon tedavisinde oldukça etkili olduğu bilinir. Mevsimsel depresyon tedavisinde hangi yöntemin uygulanacağına hastanın kişisel hikayesi dinlenerek psikiyatri uzmanları karar verir. Bu nedenle tanı amaçlı muayene çok önemlidir. Bunların yanı sıra kişinin gün ışığından faydalanma yollarını keşfetmesi kendisini daha iyi hissetmesine yardımcı olabilir. Hatta hava kapalı bile olsa sabah erken kalkmak ve gün ışığında dolaşmak, akşamları aydınlık ortamlarda bulunmak ve uyku düzenine dikkat etmek de kişiye iyi gelebilir.

Mevsimsel Depresyondan Korunmak İçin Neler Yapılmalıdır?

Peki mevsimsel depresyona ne iyi gelir? Korunmak için neler yapılmalıdır? Kış mevsiminde hava koşulları nedeniyle iç mekânda daha çok zaman geçirme eğiliminde olma hareketsiz bir yaşam tarzına ve bunun sonucunda kilo kazanma ve enerji düşüklüğüne yol açabilir. Yeni araştırmalar özellikle kış aylarında güneş ışığından yeterince yararlanmamak nedeniyle ortaya çıkan D vitamini eksikliğinin yorgunluğa sebep olduğunu gösterir. Ayrıca düzensiz beslenme, B ve C vitaminleri ile folik asit alımının yetersiz olması, çay ve kahveyi fazla tüketme, sigara kullanma ve grip gibi enfeksiyonların da bahar yorgunluğunu tetikleyebileceği belirtilmiştir. Havadaki kirli hava, artan elektrik yükü ve iyon değişimlerinin de yorgun hissetmeye katkıda bulunduğu da araştırma sonuçlarında ifade edilmektedir. Korunmak adına alınabilecek önlemler aşağıdaki gibidir:

  • Çalışma alanınızı gürültü kirliliği olmayacak ve ışık alabilecek biçimde ayarlayın. Ancak unutmayın ki vücudunuzun D vitamini üretebilmesi için ihtiyaç duyduğu güneş ışığı camdan geçmez. Bu sebeple sabah veya öğlen saatlerinde 20-30 dakika güneş gözlüğü olmadan ve ellerinizin, yüzünüzün açık olduğu bir şekilde dışarıda vakit geçirerek doğal ışıktan faydalanmaya çalışın.
  • Yanlış beslenme de enerji düşüklüğünü tetikleyen faktörlerden biridir. Kış aylarında çoğu insan kalorisi yüksek, taze sebze ve meyve içermeyen bir diyet uygular. Bu nedenle yemeklerde tüm besin grupları birlikte alınmalıdır. Karbonhidrat alımı ve yağ oranı kontrol altında tutulmalıdır.
  • Kendinizi susuz hissetmeden de su içmeye özen gösterin. Çay ve kahve gibi gün boyu canlı tutmak için sıklıkla tüketilen kafein ve tein içerikli içeceklerin fazlası sağlık sorunlarına yol açabilir. Yüksek oranda kafein tüketimi kalp ritminde bozulma ve vücutta su kaybına sebep olabilirken tein demir emilimini engelleyerek anemiye neden olabilir. Bunların yerine bitki çayları veya nane yaprağı, limon ya da salatalık ile zenginleştirilmiş su tercih edebilirsiniz.
  • Uyandığınızda kendinizi hala yorgun hissediyorsanız bu uykusuzluk ya da düzensiz uyuma alışkanlıklarından kaynaklanabilir. Düzenli uykunuz olduğunda enerjinizin daha yüksek olacağını unutmayın. Güneş doğarken uyanmayı deneyin böylece gün boyu daha aktif olabilirsiniz. Yatak odanızdaki televizyon veya bilgisayar gibi dikkat dağıtıcıları kaldırın. Her gece aynı saatte uygulayacağınız bir uyku ritüeli geliştirin. Bu ılık bir duş, müzik dinlemek ya da kitap okumak olabilir.
  • Televizyon veya bilgisayar başında boş zaman harcamaktansa açık havada kalp ritminizi %60 yükseltecek bir hızla en az haftada 3 gün, 40-60 dakika egzersiz yapmayı tercih edin. Vaktiniz kısıtlıysa bile arabayla gitmek yerine yürüyerek, otobüse iki durak önce binip iki durak önce inerek ve asansör kullanmak yerine merdivenleri seçerek daha aktif bir yaşam biçimi benimseyebilirsiniz. Bu sayede kaslarınız güçlenir, dolaşımınız düzelir ve egzersizin arttırdığı mutluluk hormonu serotonin seviyeniz yükseldiği için duygusal olarak daha iyi hissetmeye başlarsınız.

 

KAYNAK: https://my.clevelandclinic.org/health/diseases/9293-seasonal-depression

Mevsimsel duygudurum bozukluğu yaz ve kış mevsimlerinde görülen iki farklı tipe sahiptir. Ancak bu durum genellikle kış aylarında daha yaygındır. Kış depresyonu sonbaharın başlangıcında ortaya çıkar ve kış boyunca şiddetlenir. Oldukça nadiren görülen yaz depresyonu ise genellikle bahar sonlarında başlar ve sonbaharın ilk aylarına kadar devam eder.

Mevsimsel duygu durum bozukluğu önemli depresyonun tipik ve atipik özelliklerini, enerji eksikliği, olumsuz hissetme, uyku sorunları gibi, bünyesinde barındırır. Mevsimsel depresyonla geleneksel depresyon arasındaki fark depresif atağın başlangıcı ve iyileşmesinin mevsim değişiklikleriyle ilişkili olması ve bu durumun 2 yıl boyunca aynı anda yaşanmasıdır.

Mevsimsel duygu durum bozukluğu genellikle daha önce depresyon geçmişi olan bireylerde daha sık rastlanmaktadır. Ek olarak kadınların mevsimsel depresyona yakalanma riski erkeklere kıyasla 4 kat daha yüksektir.

“Mevsimsel depresyon ne kadar sürer?” diye merak ediyorsanız yaşanan depresyonun süresinin kişi özelinde farklılık gösterdiğini bilmelisiniz. Bu süreyi genellikle yaşanan depresyonun şiddeti belirlese de genellikle yaz aylarının bitimi ile başlar ve şubat, mart gibi sona erer.

Web ve Tıbbi Yayın KuruluGüncellenme Tarihi: 22.09.2023 11:40Yayınlanma Tarihi: 22.09.2023 11:33
Yorum Ekle


KATEGORİLER