Zatürre tıp literatüründeki adıyla pnömoni, akciğer dokusundaki iltihaplanmadır. Pnömoni, çeşitli mikroorganizmalar ve bakteriler nedeniyle meydana gelir. Bazı pnömoni türlerinde zatürre belirtileri hasta kişiden sağlıklı kişiye bulaşma riski taşır. Ancak genellikle hastanın kendi boğaz, ağız ya da sindirim kanalındaki mikropların akciğere inmesi ile gelişir.
“Zatürre nedir?” sorusu merak edenler için şu şekilde yanıtlanabilir:
Akciğerde bulunan hava keseciklerinin iltihaplı sıvı ile dolması pnömonidir. Türkiye’de 0-4 yaş arası çocuklarda ölüme nedenlerinin ilk sıralarında yer alan bu hastalık bakteri, virüs ve nadir olarak da mantar enfeksiyonlarının akciğere inmesi ile oluşum gösterir. Her yaş aralığında görülme ihtimali olsa da genel olarak 2 yaş altı çocukları, bağışıklık sistemi zayıf olan kişileri ve 65 yaş üstünü etkiler. Dünyada her yıl 100 kişiden 1 ya da 2’sinde görülen bu rahatsızlığın yarattığı belirtiler grip, üst solunum yolu enfeksiyonu ve koronavirüs belirtileri ile sık karıştırılır. Bu nedenle de hastalar tıbbi yardım almakta gecikebilir ve hastalık ilerleyerek tedavide gecikmeye neden olabilir.
Zatürre belirtileri dikkate alınması gereken ve mutlaka tıbbi yardım alınması gereken bir hastalıktır. Bazı vakalarda sinsi bir ilerleme görülebilir ve hasta tehlikeli bir sürece girebilir. İşte dikkatle gözlemlenmesi gereken belirtiler:
Çocuk ve bebeklerde zatürre belirtileri ağır ya da hafif olabilir. Bebeklerde zatürre belirtisi ise çok belirgin olmayabilir. Bebeklerde halsizlik, solukluk ve huzursuzluk şeklinde kendini belli eder. Bebek belirtileri arasında solunum yollarına ait belirtiler daha ön plandadır. Çocuklarda ise ateş, iştahta azalma ve halsizlik ile başlar.
Çocuklarda zatürre belirtileri:
Bebek ve çocuklarda bu hastalık hasta kişilerin öksürüğü ile bulaşır. Ayrıca hasta kişinin öksürüğü ya da salyası ile kirlenmiş yüzeylerden de bulaşabilir. Genellikle sonbahar ve kış aylarında havasız ortamlar nedeniyle de artış gösterir. Ancak soğuk havada bulunmak ve ince giyinmek hastalığın gelişiminde etkili değildir. Çocuklarda ve yeni doğan bebekte zatürre tedavisi tanılama hastalığın seyrine ve fiziki muayeneye göre tanılama ile yapılır. Tanılamada kan sayımı, akciğer grafisi, kültür testleri, kandaki oksijen seviyesi ölçümü ile nabız oksimetre yardımcıdır. Tanının ardından genel olarak 10 günlük antibiyotik tedavisi başlar. Tıbbi tedaviye ek olarak çocuklarda tedavi için bol sıvı alınması yeterlidir. Tedavi sürecinde çocuğun dinlenmesi, ilaçlarının doktorun önerdiği şekilde kullanılması, bol sıvı alması, emen bebeklerin emzirilmeye devam etmesi, yatarken başının yüksek olması önemlidir.
Bu durum genellikle Streptococcus pneumoniae (Pnömökok mikrobu) adlı bakterinin sebep olduğu enfeksiyon nedeniyle yaşanır. Bunun yanı sıra haemophilus influenza gibi çeşitli bakteriler de bu hastalığın yaşanmasında etkilidir. Ayrıca coronavirus, grip, adenovirüs, respiratuar sinsityal virüs gibi virüslerde etkenler arasındadır.
Başlıca risk faktörleri ise şöyledir:
“Zatürre bulaşır mı?” diye merak ediyorsanız bu hastalığın hasta kişiyle yakın temas kurulmasıyla, hastanın öksürmesiyle, hasta ile aynı çatal, kaşık, tabak ve bardağın kullanılmasıyla bulaşabildiğini bilmelisiniz. Ancak bulaşma sonrası her kişide yaşanmaz. Bazı kişiler bu hastalığı hafif bir üst solunum yolu enfeksiyonu şeklinde geçirir.
Tedavi sürecinin başlatılabilmesi için doğru tanının konulması önemlidir. Hastalık belirtisi bulunan kişilerden detaylı bir öykü alınır ve ardından muayene yapılarak akciğer filmi, balgam kültürü ve kan testi gibi testler istenir. Teşhis aşamasının detayları şöyledir:
Uzmanlara göre bu hastalıktan korunmak adına yapılması gereken en önemli şey hastalık oluşumunu kolaylaştıran olumsuz faktörlerden uzak durmak ve düzeltmektir. Bu hususta kronik hastalıklar takip edilmeli, stres yönetimi becerisi kazanılmalı, hijyene özen gösterilmeli, dengeli bir beslenme düzeni takip edilmeli, alkol ve tütün kullanımı bırakılmalıdır. Salgın dönemlerinde kalabalıktan uzak durulmalı, maske kullanılmalıdır.
Beslenme rutininde sıvı tüketimi oldukça önemli. Su, bitki çayı, meyve suyu gibi sıvılar mukusun gevşemesine yardımcı olur, zararlı toksinleri ve solunum sistemini temizler. Arpa, yulaf, kinoa, kahverengi pirinç gibi tam tahıllar mutlaka bu süreçte tüketilmeli. Bu tahıllar B vitamini ile vücut sıcaklığını kontrol altında tutmaya yardımcı olur. Bu süreçte protein zengini besinlere de önem verilmeli. Bu dönemde tüketilecek fasulye, sardalya, somon, tohum ve kuruyemiş gibi besinler de önleme, dokuları onarma ve yeni dokular inşa etmede yardımcıdır. Antioksidan zengini marul, ıspanak, lahana gibi yeşil yapraklı sebzeler de bu dönemde tüketilmelidir. C vitamini içeren besinlere de sofrada yer verilmelidir. Probiyotik önem verilmesi gereken besin kaynaklarından biridir. Beslenme rutininde baharatlardan da zerdeçal ve zencefil de tüketilmelidir.
Zatürre aşısı, dünya genelinde sık rastlanan mikroorganizma Streptococcus pneumoniae için hazırlanmış bir aşıdır. Kas içine yapılan bu aşı, 5 yıl sonra tekrar yapılır. Bu aşı normal bağışıklık sistemine sahip olan kalp hastalığı yaşayan, alkol bağımlılığı olan, akciğer hastalığı bulunan, şeker hastalığı geçiren, siroz hastalığı geçiren, beyin- omurilik sıvı kaçağı gibi kronik hastalığı bulunan kişilere önerilir. Zatürre aşısının yan etkileri nedeniyle bağışıklık sistemi yetersiz olan, dalağı alınan, kan hastalığı bulunan, organ nakli yapılmış olan ve kronik böbrek hastalığı bulunan kişiler, 65 yaş ve üzerindekiler, AIDS taşıyıcısı erişkinler için önerilmez. Bunun yanında yumurta alerjisi bulunan kişilere de uygulanmamalıdır.
Tedavi sürecinin geneli evde geçer. Yalnızca ağır vakalar, yoğun bakım tedavisi, oksijen desteği gerekenler ve yaşlı hastalar hastane ortamında tedavi görür. Uygulanan tedavi hastaya özeldir. Erken teşhis edilmesi durumunda tedavi süreci kolay geçen tedavisi sürecinde hastanın klinik durumu, etken bakteri veya virüs, hastanın yaşı, radyoloji ve laboratuvar bulguları dikkate alınır.
Hastanede Tedavi Gerektiren Durumlar:
Çocuklarda Hastanede Tedavi Gerektiren Durumlar:
COVID-19 şiddetli bir seyirde yaşanan zatürreye neden olabilir.
Salgın hastalıkların yaşandığı soğuk havalarda gün boyu kapalı ortamda fazla kalmak bu hastalığa davetiye çıkarabilir.
Zatürre, yaşanan mikrop, hastanın yaşı ve kronik hastalığının bulunup bulunmadığı tedavi süresini belirler. Bu süre bazı hastalarda 10-14 iken bazı hastaların iyileşmesi 21 günü bulabilir.
Nadir olarak aşı vurulan bölgede kızarıklık, şişme, sertleşme ve hafif ateş görülebilir.
Nadir olarak yaşanan yan etkiler 3-4 gün içinde kaybolur.
Aşının koruyuculuğu 5 yıldır. Bu nedenle 5 yılda bir tekrarlanmalıdır.