Romatizma ve romatizma kaynaklı ağrılar söz konusu olduğunda “Romatizmal diz ağrısına ne iyi gelir?” sorusu akıllara gelir. Romatizmal ağrılar, fizik tedavinin en önemli kullanım alanıdır. Romatizmal ağrıların tedavisinde ultrasonik ses dalgaları, ağrı kesici, lazer ışınları, kas güçlendirici elektrik akımları, yüzeysel sıcak ve soğuk uygulamaları, egzersiz programları, manyetik alan uygulamaları, traksiyon ve masaj gibi başlıca fizik tedavi uygulamaları kullanılır.
Romatizma halk arasında genellikle kireçlenme ve eklem ağrısı ile bilinse de romatizma, kas iskelet sisteminin fonksiyon kaybı ve ağrılı giden rahatsızlıkların tümüdür. Eklemler, kaslar, kemikler ve bu yapıları birleştiren bağlarda oluşan çeşitli sebeplerle görülebilen ağrılar bazen hareket kısıtlılığı bazen de şekil bozukluğu yaratır. Hatta bazı tiplerde iç organ bozuklukları da görülür.
Romatizma aşağıdaki belirtilere göre ayırt edilir:
Romatizma ile birlikte birçok hastalık görülebilir. Bu hastalıklar aşağıdaki gibidir:
Ankilozan Spondilit: Genellikle bel ağrısı ile başlar. Çoğunlukla da omurganın sakroilyak eklemler olarak adlandırılan pelvise bağlandığı eklemleri içerir. Özellikle 30 yaşına kadar olan gençlerde daha sık görülür. Artan bel ağrısının omurgaya kadar yükselmesi, omuz ve boyunda ağrı, sırt ve kalçada kademeli ağrı, ağrı ve sertlik, sırtta özellikle dinlenme ile azalan ağrı ve sertlik, sırtın ortası, üstü ve boyunda ağrı şeklinde belirtiler yaratır. Durumun kötüleşmesi halinde omurga daha da sertleşerek kişinin günlük aktiviteleri yapması zorlaşır.
Osteoartrit (OA): Kemiklerin ucundaki yumuşak materyal olan kıkırdağa zarar verir. Aşınması durumunda eklemler zarar görür ve hareketliliği zorlanır. Bu da genellikle parmakları, dizleri, boynu, ayakları, bel bölgesini ve kalçaları etkiler. Gösterdiği belirtiler ise sertlik, ağrı, sıcaklık ve şişmedir. Yaşanan kas zayıflığı ile eklemlerde dengesizlik görülebilir. Vücudun hangi bölgelerine etki ettiğine bağlı olarak nesneleri tutmayı, yürümeyi, saç taramayı, giyinmeyi ya da oturmayı zorlaştırabilir.
Romatoid Artrit: Lupus otoimün hastalığıdır. Aynı zamanda sistemik lupus eritematosus veya SLE de denir. Bu vücutta birçok organı etkileyebilir. Eklem ağrısı, saç dökülmesi, cilt döküntüleri, yorgunluk, böbrekler gibi diğer organlarda sorunlar, anemi, beyaz kan hücrelerinde düşüklük veya trombosit gibi kan rahatsızlıkları, eklem sertliği, göğüs ağrısı, güneşe duyarlılık, kalp veya akciğer iltihabı, nöbet veya darbeler, soğuğa maruziyet sonrası ayak parmaklarında morarma gibi belirtiler gösterir.
Sjögren Sendromu: Ağız ya da göz gibi vücudun bir bölümünün kurumasına neden olur. Bu durum bağışıklık sisteminin vücudun bazı bölümlerine saldırması ile görülür ve kadınlarda daha yaygındır. Yüzde şişlikler, göz kuruluğu, nadiren eklem ağrısı ve sertlik, göz iritasyonu ve yanma, nadiren iç organ hastalıkları, ağızda kuruluk, diş eti hastalığı ve diş çürüğü şeklinde belirtiler verir.
Bunun yanında donuk omuz, bursit tendinit, gut ve karpal tünel sendromu da romatizmaya neden olur.
Romatizmal ağrı yapan hastalıklar iltihabi ve iltihabi olmayan şeklinde sınıflandırılır. Bu hastalıklar aşağıdaki gibidir:
İLTİHABİ OLMAYAN ROMATİZMAL HASTALIKLAR:
EKLEM ÇEVRESİ YAPILARIN ROMATİZMAL PROBLEMLERİ:
Eklem çevresinde eklemi bir arada tutan bağ, kesecik ve tendonlar bulunur. Bu yapıların dejenerasyonu ya da zorlanmasına bağlı olarak ve bazı durumlarda da iltihabi romatizmal hastalıklar nedeniyle görülen ağrılar, ağrılı romatizmal problemlerdir. Bu yapılar omuz ekleminde olacak şekilde aşağıdaki figürde gösterilmiştir:
OMURGA PROBLEMLERİ:
Bel kayması, bel-boyun fıtıkları, kanal darlıkları, kireçlenmelerdir.
İLTİHABİ ROMATİZMAL HASTALIKLAR:
Ankilozan spondilit, bağ doku hastalıkları, gut ve romatoid artrittir. Bu hastalıklar sekel ve kronik dönemlerinde fizik tedaviye iyi yanıt verir. Ancak akut iltihabi dönemlerinde ilaç tedavisi gerekir.
Hemen hemen tüm hastalıklar gibi romatizmal hastalıklarda da erken tanının önemi büyük. Tanının erken evrede yapılması ile sakatlık ve organ tutulumları önlenebilir. Romatizmal ağrı yaratan hastalıklarını tanısı için pek çok test bulunur. İlk olarak hastanın öyküsü alınır ve genetik geçmişi değerlendirilir. Fiziki muayene uygulanarak belirtiler incelenir ve hekimin uygun bulması halinde laboratuvar testleri istenir. Öykünün iyi alınması ve doğru fiziki muayene ile tanı %70 oranında konulabilir ancak ayırıcı tanı için laboratuvar testleri gereklidir. Bu testler:
Tedavide ağrının azaltılması adına ağrı kesiciler kullanılır. Hap ya da jel şeklinde olan ilaçlar de reçete edilir. Bunun yanında iltihap önleyici özellikte ağrı kesiciler de kullanılabilir. Verilen basit ağrı kesicilerin etki göstermemesi durumunda bölgeyi uyuşturmak adına uzman hekimler kontrolünde narkotik ağrı kesiciler ile ağrı azaltılabilir. Bu ağrı kesicilerin birçoğu baş dönmesi, kusma ve bulantı yaratacağından yalnızca doktor kontrolünde alınmalıdır. Bu aşamada bitkisel içerikli olduğu iddia edilen ve hekim tarafından önerilmeyen ilaçlardan uzak durulmalıdır. İltihaplanmayı tedavi etmek adına da steroid olmayan ilaçlar kullanılır. Vücuttaki iltihaplanmalarda kullanılan en etkin tedavi şekli ise kortizon tedavisidir. Bu tedavi yumuşak dokuda oluşan iltihaplanmada kullanılır.
Fizik tedavi, romatizmal hastalıkların tedavisinde etkilidir. Bu tedavi şeklinde kullanılan tekniklerden biri de sıcak uygulamasıdır. Bunun yanında akıllı egzersiz cihazları ile kişinin hastalığına uygun egzersiz planı ve özel masajlar uygulanır. Doğru tanı ile fizik tedavide kişiye özel tedavi planlanır. İlaçlar da tüm vücuda etki sağlayabilmesi için içsel uygulanır. Bu aşamada amaç semptomları gidermek ve hastalığın yarattığı tabloya göre olumlu etki yaratan ilaçlarla hastalığın ilerlemesini geriletmek ya da durdurmaktır. Tedavide kortizon, iltihap önleyici, hastalığı modifiye edici ilaçlar gibi pek çok yöntem kullanılabilir. Buna ek olarak eklemlere lokal tedavi uygulanabilir. Bu aşamada doktorunuzun önerdiği tedaviyi rutin uygulamak son derece önemlidir.
Genetik kalıtım romatizmal hastalıklarda oldukça önemlidir. Ailede romatizmal hastalık öyküsünün bulunması yatkınlığı artırır ancak genetik faktörler hastalığın nedenlerinde kesinlik taşımaz. Tanıyı kolaylaştırır.
Her yaş grubunda görüldüğü gibi çocuklarda da görülür. Ancak romatizmal ağrılar çocuklarda büyüme ağrısı ile karıştırılır. Bu noktada ateş, kas güçsüzlüğü, eklem ağrısı gibi şikayetler ciddiye alınmalı ve değerlendirilmelidir. Romatizmal ağrıyı büyüme ağrılarından ayırt etmek için ağrı bölgeleri dikkatle incelenmelidir. Ağrıların en sık görüldüğü noktalara bacağın ön tarafı, baldır ve bacaktır. Çocuklarda hareket kısıtlılığı yaratan bu hastalık, vücuttaki tüm sistemi de etkileyebilir. Dikkatli ve sürekli tedavi uygulanmazsa hareketli engelleyici ve kalıcı sorunlar yaratabilir. Erken tanının büyük fark yarattığı romatizmal hastalıkların teşhis edilmesinde romatoloji uzmanına görünmeyi ve kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin.
“Romatizmal ağrılara hangi bölüm bakar?” diye merak ediyorsanız bu hastalıklara romatoloji bölümündeki romatolog hekimlerin baktığını bilmelisiniz. Bu bölümde ramotolog, fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimleri birlikte çalışır.