Vücudun vitamin ve mineral dengesi beden ve ruh sağlığını korumak, zinde kalmak adına önemli. Bu denge bozulduğunda yaşanabilen belirtilerden biri de yorgunluk. Son dönemlerde kendinizi hep yorgun hissediyor ve “Yorgunluk için hangi vitamin alınmalı?” diye merak ediyorsanız işte bu sorunun yanıtı:
Vücutta hemoglobin proteininin yapılmasında bulunan demir sayesinde hemoglobin doku ve kaslara oksijen iletir. Demirin eksik olması durumunda kişide halsizlik ve yorgunluk ortaya çıkar. Demir eksikliğinin nedenleri ise şöyledir:
Yaşanan demir eksikliği çarpıntı, sürekli yorgun hissetme hali, baş dönmesi, depresif olma, göz kararması, tırnakların çabuk kırılması, saç dökülmesi, cilt renginde solma ve ağız kenarlarında çatlak gibi belirtiler yaratıyorsa mutlaka bir uzman desteği alınmalıdır. Yaşanan demir eksikliğinin nedenleri araştırılmalı ve bu nedene yönelik tedavi uygulanmalıdır. Eğer yaşanan demir eksikliği yetersiz beslenme kaynaklıysa beslenme rutinine karaciğer, kuruyemiş ve kırmızı et gibi demir zengini besinler eklenmelidir. Diyetin düzenlenmesinin yeterli olmadığı durumlarda da demir ilaçları yalnızca doktor önerisiyle alınmalıdır. Bu türden takviyenin doktor tavsiyesi dışında kullanılması kalp, pankreas ve karaciğer gibi organlarda birikmesine ve hasar görmesine neden olabilir.
DNA yapımında rol alan vitamin B12 vitaminidir. Eksik olması durumunda yorgunluk, kafa karışıklığı, uyuşma, anemi (kansızlık) gibi belirtiler yaşanır. Peki B12 vitamini hangi yiyeceklerde bulunur? Tavuk, süt, peynir, yumurta, kırmızı et, böbrek sakatatı, karaciğer sakatatı, balık, yoğurt, çeşitli deniz ürünleri B12 vitamini bakımından önemli kaynaklardır. B12 vitamini eksikliği de kansızlığa neden olabilir. Bunun sonucunda da çabuk yorulma, çarpıntı, göz kararması gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Kişinin yaşının ilerlemesiyle birlikte de B12 emilimi ve vücutta depolanma kapasitesi azalır.
Suda çözünür bir B vitamini türevi olan folik asit, vücutta sayısız işleve sahiptir. Genellikle yeşil yapraklı sebzelerde, yumurtada ve baklagillerde bulunur. RNA ve DNA üretimi için gereklidir ve kırmızı kan hücrelerinin üretiminde önemli bir role sahiptir. Eksikliği durumunda yorgunluk ve kansızlık görülür. Sık alkol tüketmek, taze sebze meyveleri diyete dahil etmemek, sebze ve meyveleri aşırı pişirerek tüketmek de eksikliğine neden olan faktörler arasındadır. Folik asit eksikliği durumunda iğne ya da ağızdan tablet kullanımı önerilebilir.
D vitamini yağda çözünen ve vücutta depolanan bir vitamindir. Vücudun bağışıklığından önemli bir yere sahiptir ve kemik metabolizması için alınmalıdır. En önemli D vitamini kaynağı güneştir. D vitamini bir miktar da hayvansal ve bitkisel gıdalarda bulunur. Kas ağrıları, yorgunluk ve halsizlik D vitamini eksikliği belirtileri arasındadır. Kapalı ortamda çalışanlar, kapalı kıyafetler giyinenler, böbrek ve karaciğer rahatsızlığı olanlar, emziren anneler, hamileler D vitamini eksikliğinde riskli gruptadır. Eksikliği yaşamamak için her gün 11.00-15.00 saatleri arasında koruyucu krem kullanmadan güneşe çıkılmalıdır.
Hücrede enerji üretiminde rol alan önemli bir mineraldir. Magnezyum eksikliği durumunda enerji üretiminde aksamalar olur ve kas ağrıları, yorgunluk gibi belirtiler yaşanır. Eksikliğin şiddetli olması durumunda uyuşma, kas krampları, dikkatin azalması gibi belirtiler de yaşanır. Vücuttan magnezyum atılımı idrar söktürücü kullanan ve fazla terleyen insanlarda daha fazladır. Yaşın ilerlemesi ile birlikte magnezyum emilimi azalır. Magnezyumun besinlerle yeterince alınmaması durumunda vücut kemiklerde depolanmış magnezyumu kullanır. Çölyak, diyabet, kolit ve alkolizm gibi durumlarda magnezyum eksikliği sık görülür. Domates, tahıl ürünleri, soğan, koyu yeşil sebzeler, hurma, pırasa, badem, kereviz, fındık, kakao, muz, fıstık ve ceviz magnezyum bakımından zengindir.