444 3 703

“Az Yiyorum Ama Kilo Veremiyorum” Diyorsanız : İnsülin Direnci Nedir?

İnsülin direnci, karaciğer, yağ ve kas dokusu gibi yapılar başta olmak üzere biyolojik yanıtta insülin hormonuna karşı meydana gelen bozulmadır. İnsülin pankreas tarafından üretilen bir hormondur ve metabolizmanın doğru çalışmasında önemlidir. Öğünler sonrasında sindirim sistemindeki besinlerin büyük yapılı karbohidratları küçük şekerlere parçalanarak emilir, kan dolaşımına karışır. Karbohidratların yapı taşı glikozdur ve kan şekeri olarak bilinir. İnsülin hormonu ise kan dolaşımında bulunan şekerin hücreler tarafından alınarak enerji üretmesi adına kullanılmasını sağlar. Kan şekerinin aşırı yükselmesi durumunda insülin hormonu vücudu şekeri depolaması adına uyarır.

İnsülin Direnci Nedir?

İnsülin direnci nedir?” sorusu merak edenler için şu şekilde yanıtlanabilir:

İnsülin direnci, karaciğer, yağ ve kas dokusu gibi yapılar başta olmak üzere biyolojik yanıtta insülin hormonuna karşı meydana gelen bozulmadır. Bu durumun gelişimi ile kan şekeri düzeyi yüksek kalır ve insülin sentezi pankreastan daha yüksek düzeyde gerçekleşir. Kişinin gün içinde aldığı şekeri (glikozu) enerjiye dönüştürebilmesi için insülin hormonuna ihtiyaç duyar. Ancak kas, karaciğer ve yağ dokusu gibi bölgelerde insüline karşı duyarsızlık geliştiğinde insülin direnci yaşanır. Bunun sonucunda da kanda bulunan şeker enerjiye dönüşemez ve yüksek seviyelerde olur. Bu durum ileri evrelerde tip 2 diyabet ve metabolik sendroma sebebiyet verebilir.

İnsülin Direnci Belirtileri Nelerdir?

Kişide insülin hormonuna direnç gelişmesi ile diyabete benzer belirtiler görülebilir. Bu insülin direnci belirtileri ise şöyledir:

  • Az yeme ancak kilo verememe şikâyetleri,
  • Adet düzensizliği,
  • Aşırı tüylenme,
  • Baygınlık hissi,
  • Cilde renk veren pigmentlerin artışı nedeniyle bölgesel koyulaşma,
  • Deride yumuşama,
  • El ve ayakta titreme,
  • Hızlı ve aşırı kilo alma,
  • Hızlı yeme,
  • Sık ve çabuk acıkma,
  • Enerjisiz hissetme,
  • Sabahları yorgun kalkma,
  • Kilo vermede güçlük yaşama,
  • Konsantrasyon ve algılama güçlüğü,
  • Soğuk terleme ve üşüme,
  • Tatlı krizleri yaşama,
  • Vücut direncinin azalması,
  • Yemeklerden sonra uyku isteği.

İnsülin Direnci Nedenleri Nelerdir?

“İnsülin direnci var, kilo veremiyorum.” diyorsanız ve bu durumun nedenlerini merak ediyorsanız birçok faktörün direnç gelişiminde rolü olduğunu bilmelisiniz. İnsülin direnci nedenleri:

  • Bel çevresinde fazla yağlanma, obezite, aşırı kilo,
  • Fiziksel aktivitenin yetersiz olması,
  • Tip2 diyabet,
  • D vitamini eksikliği,
  • Polikistik over sendromu,
  • Cushing sendromu ve hipogonadizm gibi diğer endokrin (hormon) hastalıkları.

İnsülin Direnci Hangi Hastalıklara Neden Olur?

Kanda insülin değeri yüksekliği; damar sertleşmesi (ateroskleroz), obezite, hipertansiyon gibi kronik hastalıkların oluşması için uygun bir ortam hazırlar. Kişinin yaşadığı durum üreme fonksiyonlarının olumsuz yönde etkilenmesine, aşırı tüylenme yaşamasına, polikistik over sendromu yaşamasına neden de olabilir. Polikistik over sendromu ve insülin direnci bulunan kadınlarda da gizli şeker ve tip2 diyabet yaratabilir. Tip 2 diyabet ve metabolik sendrom da insülin direnci ile yakından ilgilidir. Tüm dünyada en sık ölüm nedenlerinden biri olan kalp rahatsızlıkları da direnç ile gelişebilir.

İnsülin Direnci Tanısı Nasıl Konulur?

“İnsülin direnci kaç olmalı?” sorusunun yanıtını veren tanılama sürecinde kişi açken yapılan insülin ve kan şekeri testi belirleyicidir. Gerektiğinde şeker yükleme testi yapılarak da insülin değerleri ile kan şekeri değerlerinin değişimine bakılabilir. Tanılamada karaciğer enzimleri, kan yağları da yardımcı olabilir. Tanılama süreci ilk olarak kişinin tıbbi öyküsü alınarak başlar ve fiziki muayene ile devam eder. Ardından hekim bazı tetkikler isteyerek net değerlendirmeyi yapar. Bu tetkikler şöyledir:

  • Açlık plazma glukoz testi: Bu tetkikte en az 8 saatlik açlık süresi takip edilerek kişinin kan dolaşımındaki şeker düzeyi tayin edilir. Glukoz düzeyi 100 miligramın altında tespit edilirse normal, 100 ve 125 miligram arasında tespit edilirse prediyabet (şeker hastalığı öncesi dönem) durumuna işaret edebilir. Sonucun 126 miligram ve üzerinde çıkması durumunda şeker hastalığı tanısı değerlendirilir.
  • Oral glukoz tolerans testi (OGTT): Açlık sonrası yapılan tetkiki takiben kişiye şekeri solüsyon verilmesinden 2 saat sonra uygulanır. Ardından yapılan kan analizlerinde 140 miligramın altında kan şekeri düzeyi normal, 140-199 miligram arasında prediyabet gelişimi, 200 miligram ve üzerinde ise kişide şeker hastalığı adına bulgu verir.
  • HbA1c Testi: Kişinin son 2-3 aydaki kan şekeri düzeyinin ortalama değerini tanımlamak adına kullanılır. Yüzde olarak hesaplanır. Testte kişinin a1c değeri %5.7’nin altında normal, 5.7 ile 6.4 arasında prediyabetik dönem, 6.5 ve üzerinde şeker hastalığı değerlendirilir.

İnsülin Direnci Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

İnsülin direnci nasıl hesaplanır?” sorusu kadar insülin direncinde hangi tedavi yöntemlerinin kullanıldığı da merak konusudur. Bu tedavinin temelinde kişiye çeşitli yaşam tarzı değişiklikleri kazandırılması yer alır. “İnsülin direnci nasıl kırılır?” sorusuna yanıt aranan bu süreçte öğünlerle birlikte tüketilen besinler düzenlenir, yüksek glisemik indeksli gıdalar kesilir, alınan kalori miktarını ayarlanır. İnsülin direnci diyeti de sürecin önemli bir parçasıdır. Bu diyette hastaların kan şekerinde yükseltme yapmayan düşük glisemik indeksli, lif bakımından zengin besinleri tercih etmesi önemlidir.

Bu beslenme sürecinde trans yağ asidi insülin direncinin artmasına ve diyabetin yaşanmasına neden olabilir. Bu nedenle besinler kızartılmadan pişirilmeli, tereyağı tüketilmemeli, işlenmiş etlerden uzak durulmalıdır. Omega 3 yağ asidi içeren hayvansal ve bitkisel kaynaklı besinler de bu sürecin önemli kalkanı. Bu nedenle yoğurt ve salatalara keten tohumu eklenmeli, ara öğünlerde cevize yer verilmeli, somon başta olmak üzere haftada 3 gün yağlı balık tüketilmelidir. Bu sağlıklı beslenme her gün düzenli yürüyüşlerle tamamlanmalıdır. Düzenli yürüyüş ve egzersiz yapılarak yağ yakımı hızlandırılmalı ve kilo kaybı yaşanmalıdır.

İnsülin direnci bulunan kişilerin tüketmesi gereken besinler; mısır, havuç ve patates haricinde tüm sebzeler ve bunlara ek olarak esmer ekmekler, kuru fasulye, nohut, keten tohumu, ceviz, yağlı balıklar, mercimek, barbunya, kepek, elma, incir, muz, armut, domates, ıspanak, taze fasulye, kuşkonmaz, turpgil sebzeler, yeşil yapraklı sebzeler ve brokoli gibi sebzelerdir.

Tedavi sürecinde düzenli uyku da önemli bir yere sahip. Bunun yanında kişinin stres yönetim becerilerini geliştirmesi de tedaviyi destekler. Stres anında kortizol ve glukagonun üretimi tetiklenir. Bu hormonlar da depolanan şekerin glikoza dönüştürülerek vücudun gerekli durumlarda kullanması için kan dolaşımına verilmesini sağlar. Bunun sonucunda da kişinin kan şekeri yükselir. Bu nedenle stresi yönetimi sağlamak adına gece uykusuna önem verilmeli, nefes egzersizleri yapılmalı, yoga ve meditasyon gibi teknikler denenmelidir.

İnsülin direnci bulunan kişilerin uzak durması gereken besinler; bal, pekmez, reçel, şeker, mısır gevreği, mısır ekmeği, kek, pasta, kurabiye, çikolata, beyaz ekmek, makarna, erişte, asit içecekler, hazır meyve sularıdır.

Tip 2 diyabeti bulunan kişiler, kan şekerinin düşmesi için oral hipoglisemik ilaç kullanır. Bazı hastalara da insülin enjeksiyonu uygulanabilir. İnsülin direnci tedavisinde kullanılan insülin direnci ilacı, metformin etken maddeli ilaçlardır.

Web ve Tıbbi Yayın KuruluGüncellenme Tarihi: 02.03.2023 00:00Yayınlanma Tarihi: 02.03.2023 00:00
Yorum Ekle


KATEGORİLER