444 3 703

Serebral Palsi Tipleri Nelerdir?

 

Serebral palsi bir bireyin hareket kabiliyetini ve kas koordinasyonunu etkileyen nörolojik bir bozukluktur. Bu durum genellikle doğum öncesi, doğum sırasında veya doğumdan sonraki ilk yıl içinde meydana gelen beyin hasarından kaynaklanır. Yaşam boyu süren rahatsızlık dünya genelinde yaşayan milyonlarca insana etki eder ve herkes için farklı seviyelerde zorluklar ortaya çıkarır. Serebral palsi tipleri hakkında bilgi sahibi olmak karmaşık ve çok yönlü hastalığı daha iyi anlamak, etkili tedavi yaklaşımları geliştirmek adına önemlidir.

Dünyada Serebral Palsi Görülme Oranları

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre serebral palsi görülme oranlarında ülkeler arasında değişkenlik görülse de dünya genelinde her 1000 doğumda yaklaşık olarak 2 ile 3 vakada bu rahatsızlık görülmekte. Gelişmekte olan ülkelerde ise bu oran daha yüksek olabilir. Özellikle sağlık hizmetlerine erişimin kısıtlı olduğu bölgelerde vakaların arttığı bilinmekte. Ayrıca doğuma bağlı komplikasyonlar veya anne adayının hamilelik sürecinde yaşadığı enfeksiyonlar gibi risk faktörleri nedeniyle bazı bebeklerin geliştirme ihtimalinin daha fazla olduğunu gösteren çalışmalar mevcut. Prematüre doğum yapan annelerde ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerde de riskin daha yüksek olduğu bilinmekte.

Serebral Palsi Nedenleri Nelerdir?

Serebral palsinin en önemli nedenlerinden biri doğum öncesi dönemde geçirilen enfeksiyonlardır. Özellikle anne karnındaki bebeğin beyin gelişimi sırasında yaşanan viral veya bakteriyel enfeksiyonlar beyin dokusunda hasar meydana getirebilir. Bu nedenle hamilelik dönemi boyunca düzenli doktor kontrolü oldukça önemlidir ve annelerin enfeksiyon belirtilerine karşı dikkatli olmaları gerekir. Doğum sırasında yaşanan komplikasyonlar da serebral palsiye sebep olan faktörler arasındadır. Bebek doğum esnasında oksijensiz kalması, travma geçirmesi ya da doğum sürecinde yaşanan kanama gibi durumlar beynin hasarlanmasına yol açarak görülme riskini arttırır. Erken doğan bebeklerde de risk daha yüksektir. Beyinde genetik anormallikler de nedenler arasında yer alır. Bazı genetik hastalıklar ya da kromozom anormallikleri beyin fonksiyonlarının düzgün çalışmamasına neden olabilir. Doğum sonrası dönemde geçirilen ciddi enfeksiyonlar, travma veya beyin kanaması gibi durumlar da sebeplerindendir. Bebeklerin özellikle ilk birkaç ayında yaşanan sağlık sorunları beyinde kalıcı hasarlara yol açarak neden olabilir.

Serebral Palsi Tipleri Nelerdir?

Serebral palsi çeşitleri büyük oranda etkilenen kas gruplarına göre sınıflandırılır. Başlıca tipler aşağıdaki gibidir:

  • Spastik serebral palsi
  • Diskinetik serebral palsi
  • Ataksik serebral palsi
  • Hipotonik serebral palsi
  • Mikst serebral palsi

 

Spastik tip en yaygın form olup hastalarda kasların sürekli sert olmasına neden olan spastisite ile karakterizedir. Bu tip vücudun tek taraflı (hemipleji) ya da çift taraflı (diplegi veya kuadripleji) bölgelerini etkileyebilir. Diskinetik tip ise istemsiz hareketlerle kas tonusu değişimleri ile belirginleşir. Hareketler genellikle yavaş ve tekrarlayıcıdır. Ek olarak kolla bacaklarda koordinasyon eksikliği yaşanabilir. Ataksik tip denge ve koordinasyon problemleriyle karakterize olup hastaların günlük aktivitelerde zorluk yaşamalarına neden olur. Klinik sınıflandırması ayrıca hastalığın şiddetiyle fonksiyonel düzeyi ile ilgilidir. Gross Motor Function Classification System (GMFCS) motor becerilerin değerlendirilmesi için kullanılır, beş seviyeye ayrılır. Birinci seviye en hafif fonksiyonel kısıtlılığı ifade ederken beşinci seviye en şiddetli durumu temsil eder.

Spastik Tip Serebral Palsi Nedir?

Spastik tip hastaların yaklaşık %70 ile 80'ini etkileyen en yaygın CP türüdür. Bu durum beynin hasar görmesinden kaynaklanan kas kontrolünde, hareket kabiliyetinde zorluk yaşayan kişilerde görülür. Spastisite kasların aşırı derecede sert olması nedeniyle istemsiz kasılmalara yol açar. Spastik tipin üç ana alt türü bulunur: Spastik dipleji, hemipleji, kuadripleji. Spastik diplejide hastaların genellikle bacaklarında daha fazla spastisite görülürken kollarında daha az etkilenir. Hastalar yürümekte zorluk çekerek denge problemleri yaşayabilir.

Spastik hemiplejide ise vücudun bir tarafı (sağ veya sol) etkilenir. Etkilenen tarafın kol ve bacağındaki kaslar sürekli olarak serttir. Bu da hareket etmeyi zorlaştırır. Hemipleji olan hastalar konuşma, yutma gibi günlük aktivitelerde de zorluk yaşayabilir. Spastik kuadripleji en şiddetli türüdür. Hastaların dört uzvunda da kas spazmları, katılık yaşanır. Kuadriplejisi olan kişilerde eklem hareketler, duyusal problemler de görülebilir. Bu durum hastaların günlük yaşamlarında ciddi bağımsızlık sorunlarına yol açabilir. Spastik serebral palsi tedavisi kişiye özel olarak planlanmalıdır. Fiziksel terapi, kas gevşeticiler, ortopedik destekler gibi serebral palsi tipleri tedavi yöntemleri kullanılabilir. Tedavinin amacı hastanın yaşam kalitesini artırmak, spastisiteyi azaltmak ve fonksiyonel becerilerini geliştirmektir.

Diskinetik Tip Serebral Palsi Nedir?

Diskinetik tip serebral palsi rahatsızlığın kendi içinde farklı alt tiplere ayrıldığı bir sınıflandırma olarak karşımıza çıkar. Bu tip hastaların hareketlerini kontrol etmekte zorluk yaşadıkları ve istemsiz hareketlerin meydana geldiği bir durumdur. Diskinetik tip genellikle beynin bazal ganglion adlı bölgesinin hasar görmesi sonucu ortaya çıkar. Hastaların yaşadığı hareket bozuklukları diskinesi olarak adlandırılır. Bunlar iki ana kategoriye ayrılır: Distoni, koreoatetoz. Distoni vücuttaki kasların sürekli olarak kasılması gevşemesi nedeniyle oluşan istemsiz hareketlerdir. Bu durum hastaların konuşma, yürüme gibi günlük aktivitelerini gerçekleştirmesine engel olabilir. Koreoatetoz ise daha hızlı, düzensiz hareketlere yol açarak genellikle kol ve bacak gibi uzuvlarda görülür. Bu tip istemsiz hareketler özellikle hasta heyecanlandığında ya da stres altında olduğunda artış gösterir.

Diskinetik tip hastalar için tedavi seçenekleri arasında ilaç tedavisi, fizyoterapi ile ergoterapi bulunmaktadır. İlaç tedavisi ile hastaların kas tonusu azaltılarak istemsiz hareketlerin kontrol altına alınması amaçlanır. Fizyoterapi ise hastaların kas gücünü, esnekliğini artırmaya yönelik çalışmalar içerir. Ergoterapi ise hastaların günlük yaşamlarında karşılaştıkları zorlukları aşmalarına yardımcı olacak beceriler kazandırır.

Ataksik Tip Serebral Palsi Nedir?

Ataksik serebral palsi hastaların kas koordinasyonu ve denge konusunda zorluk yaşamasına neden olan bir türdür. Bu tip çocukların yaklaşık %5-10'unu etkiler. Ataksik tipin temel özellikleri arasında istemsiz hareketler, titreme, dengesiz yürüme bulunur. Ataksik tip genellikle beyin korteksine zarar veren doğum öncesi ya da doğum sonrası travma veya enfeksiyonlar gibi faktörlerle ilişkilidir. Beynin bölgesinde hasar meydana geldiğinde vücut hareketlerini ve koordinasyonunu kontrol etmek için gereken sinyaller düzgün iletilmez. Bu durum ataksik belirtiler yaratır. Bu tipte en yaygın semptomlar motor becerilerin gelişmemiş olması, kaba motor becerilerde bozulmadır. Hastaların ellerini veya ayaklarını hedeflenen noktaya ulaştırmakta güçlük çekebilir. Bu duruma nokta atışı zorluğu adı verilir. Ayrıca hastalar düzensiz, kesintili hareketler sergileyebilir yüksek sesli ortamlarda daha fazla titreyebilir.

Denge problemleri de ataksik tip hastalarında sıkça görülür. Hastalar yürümekte zorluk çekebilir sık sık düşebilirler. Ayrıca konuşma becerilerinde de sorunlar yaşayabilirler. Genellikle ataksik tip hastalarının konuşması kesintili ve düzensizdir. Ataksik tip olan çocuklar için tedavi genellikle fiziksel terapi, mesleki terapi, dil-konuşma terapisi gibi rehabilitasyon süreçlerini içerir. Terapilerin amacı hastaların motor becerilerini geliştirmek, vücut hareketlerini kontrol etmeyi öğrenmek, günlük yaşamlarında bağımsızlık kazanmaktır. Her ne kadar bu tip belirtileri zamanla azalsa da erken tanı ve doğru tedavi yaklaşımları hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir.

Hipotonik Tip Serebral Palsi Nedir?

Hipotonik serebral palsi kas tonusunun azalmasıyla karakterize olan bir türdür. Bu durum bebeğin normalden daha gevşek hissetmesine neden olur. Hipotonik çocuklar hareket etme, oturma konusunda zorluk yaşayabilir. Ayrıca bu tip merkezi sinir sistemi hasarının bir sonucu olarak ortaya çıkar. Hipotonik tip belirtileri arasında düşük kas tonusu, hareketlerde zayıflık, yavaş refleksler, solunum sorunları, beslenme güçlüğü bulunur. Kas tonusu düşük olduğundan çocuklar genellikle desteksiz oturamaz, başlarını dik tutmakta zorlanır. Ayrıca kol ve bacaklarını hareket ettirmekte de güçlük yaşar.

Tanı sürecinde doktorlar genellikle fiziksel muayene yaparak hipotonik tipi teşhis eder. Bunun yanı sıra beyin görüntüleme testleri ve laboratuvar testleri gibi ilave tetkikler de gerekebilir. Erken teşhis için doğumdan sonra ilk aylarda yapılan rutin kontroller büyük önem taşır. Hipotonik tipin tedavisi multidisipliner bir yaklaşımla gerçekleştirilir. Fizyoterapi, ergoterapi, dil terapisi gibi rehabilitasyon hizmetleri çocuğun yaşam kalitesini artırmaya yöneliktir. Ayrıca spesifik sorunlara göre ilaç tedavileri veya cerrahi müdahaleler de uygulanabilir.

Mikst Tip Serebral Palsi Nedir?

Serebral palsi alt tipleri arasında olan mikst tip hastalığın birden fazla tipinin bir arada görülmesiyle karakterize edilir. Bu durum hastaların belirtileri ile yaşadığı zorluklar açısından daha karmaşık bir tablo ortaya çıkarır. Mikst tipte spastik, diskinetik, ataksik, hipotonik tiplerin kombinasyonları bulunabilir. Mikst tip genellikle iki veya daha fazla motor fonksiyon bozukluğunu içerir. Örneğin hasta hem spastisite (kasların sürekli olarak kasılması) hem de diskinezi (kontrolsüz hareketler) yaşayabilir. Bu tür durumlar tedavi süreçlerini, hastaların yaşam kalitesini etkileyebilecek faktörlerdir. Bu tipin nedenleri diğer tiplerle benzerlik gösterir. Beyinde doğuş öncesi veya doğum sırasında meydana gelen hasarlar mikst tipin ortaya çıkmasına yol açabilir. Ayrıca beyinde düzgün gelişememiş olan bölgelerde sinir hücrelerinin iletişim sorunları da bu duruma katkıda bulunur.

Hastaların yaşadığı zorluklar mikst tip vakalarında daha belirgin olabilir. Kas tonusu, hareket yeteneği üzerindeki etkilerin yanı sıra konuşma güçlüğü , yutma problemleri de yaşanabilir. Bu nedenle tedavi süreçleri bu tip vakalarda daha kapsamlı olmalıdır. Mikst tip teşhisi için fiziksel muayene, beyin görüntüleme tekniklerine başvurulur. Ayrıca hastanın tıbbi geçmişi ve belirtilerin zaman içindeki seyri de değerlendirilir. Tedavide ise rehabilitasyon programları, ilaç tedavisi ve cerrahi yöntemler kullanılabilir.

Serebral palsinin tanı ve tedavi süreci hakkında bilgi edinmek için de “Serebral Palsi Nedir? Belirtileri ve Tedavisi” başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.

Serebral palsi hastalarının yaşam süreleri hastalığın tipine, şiddetine ve tedaviye verilen yanıta bağlı olarak değişebilir. Ancak genellikle serebral palsisi olan bireylerin normal insanlardan daha az ömür sürdükleri bilinmektedir. Bu nedenle hastalara erken teşhis ve uygun tedavi sağlamak son derece önemlidir.

Serebral palsi genetik bir hastalık değildir. Genellikle gebelik veya doğum sırasında beyin hasarı nedeniyle ortaya çıkar. Bununla birlikte bazı nadir durumlarda genetik faktörler de etkili olabilir. Ancak bu durumlar oldukça enderdir ve çoğu zaman serebral palsinin nedeni doğum öncesi veya doğum sırasındaki problemlerdir.

Serebral palsi beynin hasar görmesi sonucu oluşan bir durumdur ve maalesef tamamen iyileşmek mümkün değildir. Ancak erken teşhis ve tedavi ile belirtileri hafifletmek veya kontrol altına almak mümkündür. Fizik tedavi, konuşma terapisi, ilaçlar ve cerrahi müdahaleler gibi yöntemlerle hastaların yaşam kalitesi artırılabilir.

Web ve Tıbbi Yayın KuruluGüncellenme Tarihi: 10.05.2023 00:00Yayınlanma Tarihi: 10.05.2023 00:00
Yorum Ekle


KATEGORİLER