Hormonlar vücuttaki birçok işlevi yerine getirme görevine sahiptir. Bu hormonları üreten iç salgı bezleri ise endokrin ya da hormonal sistem olarak adlandırılır. Hormonal sistemi oluşturan salgı bezlerini hipofiz, hipotalamus, tiroid ve paratiroid, pankreas, overler ve testisler, adrenal bezler ve damar iç yüzeyini kaplayan endotel hücreleri oluşturur. İç salgı bezlerinde üretilip salınan hormonların az veya fazla salgılanması ya da hiç salgılanmaması durumunda hormonal hastalıklar meydana gelir. Vitamin ve mineral eksikliklerinden kaynaklı hastalıklar, diyabet, obezite ve guatr gibi çok çeşitli hastalıklar endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları kliniğinin uzmanlık alanına girer. Doğuştan genetik faktörlere bağlı olan yağ, karbonhidrat ve protein metabolizması hastalıkları da yine bu klinik tarafından teşhis edilip tedavi edilir. “Metabolizma hastalıkları nedir?” ve daha bilinmesi gerekenleri sizler için derledik.
Endokrin sistem vücutta hormon üreten ve salgılayan bir dizi bezden oluşur. Bu beze sistemi büyümeyi düzenler, metabolizmayı kontrol eder, cinsel fonksiyonları yönetir ve vücudun genel olarak düzgün çalışmasını sağlar. Endokrin sistem; hipofiz bezi, tiroid, paratiroidler, adrenal bezler, pankreas, overler ve testisleri içerir. Bu organlar ve bezler arasındaki karmaşık etkileşimler vücuttaki tüm biyolojik işlemleri düzenleyen hassas bir dengeyi korur.
Endokrinoloji endokrin bezlerinin işleyişi ve ürettiği hormonlara odaklanan bir bilim dalıdır. Kesin anatomik sınırların olmaması nedeniyle diğer tıp disiplinlerinden ayrılır. Endokrinolojiyi iç salgı hastalıkları ya da hormon bozuklukları bilimi olarak tanımlayabiliriz. Geniş kapsamlı bir alandır ve karbonhidrat metabolizma bozukluğu olan diyabet, tiroid, hipofiz ve adrenal bez rahatsızlıkları, metabolik kemik hastalıkları, testis ve yumurtalık hormon seviyesindeki eksiklik veya fazlalık gibi rahatsızlıklarla ilgilenir. Aynı zamanda protein, karbonhidrat ve yağ metabolizması gibi metabolik hastalıklar, büyüme ve gelişme sorunları, yüksek tansiyon da endokrinolojinin çalışma alanına dahildir.
Endokrin sistem hastalıklarının tamamına hâkim olan kişilere endokrinolog denir. Bu alanda uzmanlaşmış doktorlar 6 yıl tıp eğitimini bitirdikten sonra 4 veya 5 yıl iç hastalıklar üzerine ihtisas yapar. Daha sonra 3 yıl boyunca endokrin bölümünde eğitim alarak oldukça yoğun bir öğrenme sürecinden geçer. Endokrinoloji uzmanları endokrin sistemle ilgili hastalıkların teşhis ve tedavisini gerçekleştirir.
Endokrinoloji hastalıkları çeşitli ve geniş kapsamlıdır. Her bir hastalığın ayrı alt kategorileri de mevcuttur. Örneğin basit guatr rahatsızlığı tiroit bezinin anormal büyümesi sonucu oluşur. Bu durum gerekli miktarda iyot alımının eksik olması veya tiroit hormonunun üretiminin farklı nedenlerden dolayı engellenmesi durumlarında meydana gelir. Bu tür durumlarda tiroit bezi normal seviyenin üzerinde çalışır ve büyür. Bazı vakalarda bez o kadar büyür ki solunumu ve yutmayı etkileyen dışa görünür bir hal alabilir.
Cushing sendromu da endokrinoloji alanına giren başka bir örnektir. Bu hastalık genellikle kan dolaşımında bulunan kortizol seviyesinin yüksek olmasını içerir. Cushing sendromu hiperglisemi, dokudaki protein seviyelerinin düşmesi, protein sentezinin azalması, osteoporoz, zayıflamış bağışıklık yanıtı, artan enfeksiyon duyarlılığı, hipertansiyon, kas zayıflığı, halsizlik ve depresyon gibi belirtilerle kendini gösterir. Yüksek kortizol seviyesi genellikle karın, gövde ve yüzdeki belirli bölgelerde yağ birikimine yol açarak obeziteye neden olurken kol ve bacaklarda bu durumu görmeyiz. Kolajen üretiminin inhibe edilmesi ise deride kanama ve mor renk çizgilerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Ayrıca ses kalınlaşmasına neden olan hormonal değişiklikler de yaşanabilir. Bunlar dışında endokrinoloji bilim dalının incelediği diğer endokrin sistem hastalıkları aşağıda listelenmiştir:
Peki metabolizma hastalığı nedir? Nasıl teşhis edilir? Endokrinoloji birçok hastalığı kapsayan ve çeşitli tanı ve tedavi yöntemlerini içeren bir bilim dalıdır. Bu yöntemler ilaçlarla tedaviden cerrahi müdahalelere kadar geniş bir spektrumu kapsar. Uzman doktorunuz belirli durumları uygun bulduğunda laboratuvar ve radyolojik testler talep eder. Tüm semptomlar, metabolik hastalıkların belirtileri ve sonuçlar değerlendirilerek uygun teşhis konulur ve ardından hızlıca tedavi planı oluşturulur.
Örneğin yaygın olarak görülen diyabet metabolizma hastalığıdır ve hormon salgısının azalması ile insülin eksikliği karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasında aksaklıklara neden olur. Gelişmekte olan ülkelerde %5, gelişmiş ülkelerde ise nüfusun %10'unu etkileyen bu durum yaşla birlikte daha da artar. Hastanın geçmişi önemlidir ve ağız kuruluğu, kilo kaybı, görme bozukluğu, ayaklarda hissizlik veya yanma gibi bir dizi belirtiyle ortaya çıkabilir. Diyabet Tip-1, Tip-2 ve diğer türleri olmak üzere sınıflandırılır. Tanı için kan şekeri ölçümü veya idrarda glikoz ölçümü gibi ek laboratuvar testleri kullanılabilir. Tedavi diyabet tipine ve hastanın durumuna bağlı olarak uygulanır.
Bir başka örnek olarak insipidus diyabeti (şekersiz diyabet) verilebilir; bu durum ADH hormonu eksikliği sonucunda ortaya çıkar. ADH hormonu böbrekten çok fazla sıvının atılmasını engeller ve vücut sıvılarının yeniden emilimini sağlar. Bu hastalığın tipik belirtisi susuzluktur. Bu tür hastalar için hipofiz bezine MR ile bakılırken laboratuvar testleri de yapılır. Hastanın geçmişi burada da önemlidir ve tanının ardından uygun tedaviye başlanır. Akromegali de başka bir endokrinolojik hastalık örneğidir ki bu durumda hipofiz bezindeki büyüme hormonu fazla çalışır. Bu rahatsızlıkta cerrahi müdahale ve radyoterapi kullanılabilir. Ayrıca dwarfizm (cücelik), yetersiz hormon salgısı sonucunda meydana gelebilir.
Endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları hormonal dengenin bozulduğu ve metabolik süreçlerde anormalliklerin görüldüğü birçok hastalığın teşhis ve tedavisine odaklanır. “Metabolik hastalıkların isimleri nedir?” sorusunun yanıtı aşağıdaki gibidir:
Eğer yukarıdaki hastalıklardan herhangi birine veya başka bir hastalığa sahipseniz endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları kliniklerinin uzmanlık alanına giren bu hastalıklarla ilgili sağlık kuruluşuna başvurmalısınız. Bu şekilde gerekli muayeneleri yaptırarak uzman hekiminiz tarafından verilecek önerilere uygun olarak tedavi sürecinize hemen başlayabilirsiniz. Endokrin muayene bulguları ve tanı testleri sonuçları değerlendirildikten sonra erken evrede tedavi edilerek ileride daha ciddi sorunlarla karşılaşma riskini ortadan kaldırabilirsiniz.
KAYNAK:
https://endocrinology.wustl.edu/patient-care/patient-education/endocrine-and-metabolic-disorders/
https://www.niddk.nih.gov/about-niddk/research-areas/endocrine-metabolic-diseases