Kafa tabanı kafatasının altında yer alır ve beynin üzerine oturduÄŸu bölgeyi tanımlar. Sinirler ve kan damarlarının geçtiÄŸi çok sayıda açıklığa ev sahipliÄŸi yapar. Kafa tabanı beyinle sinüsleri, gözleri ve kulakları birbirinden ayırarak karmaşık ve fonksiyonel bir yapı oluÅŸturur. Kafa tabanı tümörleri kafatası kemikleri, sinüsler, beyin, sinirler ve damarlarda meydana gelen anormalliklerden etkilenebilir. Tümörün bulunduÄŸu yere baÄŸlı olarak ön, orta veya arka olarak üç farklı bölgede oluÅŸabilir ve tedavi seçenekleri de bu duruma göre belirlenir. Kafa tabanı tümörü belirtileri ve tedavisi hakkında merak edilenleri sizler için derledik.
Beyni sıklıkla koruyan ve iÅŸlevlerini yerine getirmesine yardımcı olan kafa tabanındaki hem iyi huylu hem de kötü huylu kanserli büyümeler kafa tabanı tümörü olarak adlandırılır. Bu tümörler genellikle yavaÅŸ büyür ve belirtileri gizli bir ÅŸekilde ilerler. Kafa tabanının orta, ön veya arka kısımlarında oluÅŸabilen bu tümörlerin ameliyatla alınması genellikle zordur. Ancak teknoloji ilerledikçe robotik cerrahi gibi yeni tedavi seçenekleri de sürece dahil olmuÅŸtur. Kafa tabanı tümörü beyni dışa doÄŸru iterek fiziksel iÅŸlevlere zarar veren nadir bir beyin tümörü tipidir.
Belirtiler kiÅŸiden kiÅŸiye ve tümörün yerleÅŸimine baÄŸlı olarak farklılık gösterir. ÇoÄŸu kafa tabanı tümöründe büyüme hızı yavaÅŸtır. Tümör büyüdükçe göz sinirlerine, beyne veya atardamarlara baskı yaparak fonksiyonların belirgin ÅŸekilde deÄŸiÅŸmesine neden olabilir. Bu yüzden vücudunuzun size verdiÄŸi sinyallere dikkat etmek önemlidir. Burnu etkileyen tümörler koku alma ve nefes alma yeteneÄŸini zorlaÅŸtırabilirken hipofiz bezine baskı yapan kafa tabanı tümörleri yutma ya da görme yeteneÄŸini engelleyebilir. Kafa tabanı tümörleri genellikle baÅŸ aÄŸrısı, yutma zorluÄŸu, koku duyusunun bozulması, bulanık ya da çift görme ve iÅŸitme kaybı gibi belirtiler gösterir. Bunların yanında vücutta meydana gelen lekeler, benler ve siÄŸiller de bu tümörlerin habercisi olabilir. Dolayısıyla bu tür ben ÅŸeklindeki oluÅŸumları dikkatlice izlemek erken teÅŸhis için hayati önem taşır.
Hastalığın kesin sebepleri bilinmemekle birlikte kafatasının radyasyona maruz bırakılması veya böcek ilaçları ve arsenik gibi toksik kimyasallara maruz kalma risk faktörleri arasında sayılır. Bu risk unsurları hastalığın ortaya çıkmasını tetikleyebilir ve durumu kötüleÅŸtirebilir. Ancak genetik eÄŸilim olsa da hastalığı tamamen genetik olarak nitelendirmek yanıltıcı olur.
Belirtiler hastalığın teÅŸhisinde yardımcı olmakla birlikte teknik tanımlamalar da teÅŸhisi doÄŸrulamada büyük rol oynar. Bu yöntemlerin bazıları aÅŸağıdaki gibidir:
Kafa tabanı tümörleri tedavi açısından çok çeÅŸitli seçeneklere sahiptir. Cerrahi prosedürler kemoterapi ve radyoterapi uygulamaları veya sadece gözlem süreçleri, tedavi yöntemlerini oluÅŸturur. Tedavi sürecinde bu yöntemlerden bir veya birkaçı kombinasyon halinde kullanılabilir. Tümörün konumu, yayılım alanı, büyüme hızı, benign veya malign olması ve hastanın diÄŸer kronik saÄŸlık sorunları, tedavi seçimini belirlemekte etkilidir. Kemoterapi genellikle destekleyici bir tedavi olarak ya tek başına ya da kafa tabanı tümörü ameliyatı sonrasında uygulanır. EÄŸer tümörün bulunduÄŸu yer cerrahi müdahale için uygun deÄŸilse radyoterapi bir çözüm olabilir. EÄŸer kafa tabanı tümörü cerrahi olarak güvenli bir ÅŸekilde çıkarılabilir konumdaysa operasyon en uygun tedavi yöntemi olacaktır. Benign tümörlerde endoskopik cerrahi prosedürler burun içinden uygulanabilir ve kafa tabanı tümörleri için pek çok cerrahi uygulama mevcuttur. Herhangi bir ÅŸekilde hastanın yaÅŸamını olumsuz etkilemeyen ve büyümeyen benign tümörler için, cerrahi müdahaleye gerek duyulmadan sadece gözlem yeterli olabilir.
Kafa tabanı tümörleri ulaşılması zor olan beyin alt tabakasında bulunduÄŸu için operasyonların tecrübeli eller tarafından yapılması önemlidir. Yeni nesil medikal teknolojiler sayesinde bu ameliyatlar artık mikroskopik prosedürler ile beraber robotik cerrahi teknikleriyle de gerçekleÅŸtirilebilmektedir. Kafa tabanına ulaÅŸmak amacıyla kafatasının üst kısmının açılarak aÅŸağıya inilmesi istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Sinirlerin ve hassas dokuların zarar görmesi, operasyon sonrası kalıcı hasara yol açabilir. Bu yüzden hızla ilerleyen teknoloji sayesinde ortaya çıkan yenilikçi yöntemler cerrahi iÅŸlemler için daha etkin çözümler sunar. En baÅŸta burun, kulak içi, göz arası, geniz veya boyun arkası olmak üzere endoskopik yöntemler kullanılarak tümörün tamamen alınması saÄŸlanır. Ameliyat esnasında sinirlerin korunması ve koku ya da görme yetilerinin kaybedilmemesi için nöromonitörizasyon ve nöronavigasyon gibi teknolojik olarak geliÅŸmiÅŸ yöntemler kullanılır. Kafa tabanı tümör ameliyatları oldukça uzun sürmekte olup bu süre 19 saate kadar çıkabilmektedir.
Kafa tabanı tümörü tedavisi ve yoÄŸun bir ameliyattan sonra hastaların yaklaşık 7 gün boyunca hastanede kalması önerilir. Hastanın genel saÄŸlık durumu iyileÅŸme hızını belirler. YaÅŸam kalitesi, sigara ve alkol tüketimi gibi faktörler iyileÅŸme süresini etkileyebilir. Doktor tarafından uygun görülürse kemoterapi ve radyoterapi tedavisi uygulanabilir. Ayrıca hastaya verilecek ilaçların türü ve kullanım süresi, iyileÅŸme sürecindeki duruma baÄŸlı olarak ayarlanır.
Kafa tabanı tümörü tedavisinde kullanılan kafa kaidesi tümörleri mikrocerrahisi hakkında detaylı bilgiyi "Kafa Kaidesi Tümörleri Mikrocerrahisi Nedir? Hangi Durumlarda Kullanılır?" baÅŸlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
KAYNAK:
https://www.moffitt.org/cancers/skull-base-tumors/
Kafa tabanı tümörleri, özellikle tedavi edilmediÄŸinde yaÅŸamı tehdit edebilen ciddi saÄŸlık sorunlarından biridir. Ancak her durum farklı olduÄŸundan ve tümörün büyüklüÄŸü, tipi ve konumu gibi faktörlere baÄŸlı olarak sonuçlar deÄŸiÅŸebilir.
Kafa tabanı, beynin alt kısmını oluÅŸturan kemikli bir yapıdır. Bu nedenle, kafa tabanı tümörleri genellikle bu bölgede bulunur. Bu tür tümörler genellikle sinirler veya kan damarlarını etkileyerek çeÅŸitli belirtilere yol açabilir.