444 3 703

Diyabet ve Ruh Sağlığı

 

Ruh sağlığı nasıl düşündüğünüz ve hissettiğinizden stresle nasıl başa çıktığınıza, başkalarıyla nasıl ilişki kurduğunuzdan ve seçimlerinizi nasıl yaptığınıza kadar günlük yaşamın pek çok yönünü etkiler. Peki diyabetle mücadelede ruh sağlığınıza da dikkat ediyor musunuz? İşte diyabetle mücadelede dikkat etmeniz gerekenler:

Beslenme Alışkanlıklarında Neler Değiştirilmeli?

Beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler diyabet tedavisinde karşılaşılan en büyük zorluklardan birini oluşturur. Çünkü sağlıklı beslenme rutinleri geliştirilmeden tedavinin ilerlemesi de olanaksızdır. Bu süreçte hastanın belirlenen diyeti kesintisiz takip etmesi ve eğer beslenme alışkanlıklarında değişiklik yapmakta zorlanıyorsa psikolojik yardım alması gereklidir. Eğer sağlık durumunu kötüleştiren bir beslenme düzeni söz konusuysa bunun öncelikle kabul edilmesi şarttır. Tedaviye uygun olmayan bir beslenme yönteminin benimsenmesi organ hasarlarına ve diyabet tarafından tetiklenen zorlu hastalıklara hatta ölüme bile neden olabilir. Hastanın beslenme rutininin dönüştürülmesi için durumu anlaması ve sağlığına yönelik doğru seçimler yapabilmesi gerekmektedir. Bu çoğunlukla psikolojik desteğe dayanmaktadır.

Diyabet Hastaları Nasıl Beslenmeli?” başlıklı yazımıza göz atarak diyabet sürecinde beslenme ile ilgili nelere dikkat etmeniz gerektiği hakkında bilgi edinebilirsiniz.

Öfke Nasıl Yönetilmelidir?

Diyabetle mücadele eden kişilerin çoğunda yoğun bir öfke sorunu olduğunu gözlemleyebiliriz. Aslında öfke herkesin içinde bulunan bir duygudur. Ancak bu his yoğun stres durumunda daha kolay dışa çıkabilir. Diyabet hastaları yeni yaşamlarına uyum sağlamaya çalışırken asla yalnız değildir. Bu evrede hastanın etrafındaki kişiler de sürece ayak uydurmaya çalışır. Bu da diyabet hastalarında baskı yaratabilir. Bu aşamada bu davranışların nasıl ortadan kaldırılacağı veya hafifletileceği üzerine odaklanılmalıdır. Bu döngüye girmemek adına nefes egzersizleri yapılmalı, bedensel olarak aktif kalınmalı, düzenli açıkhava yürüyüşlerine önem verilmelidir.

Stres Nasıl Yönetilmelidir?

Stres günümüz modern hayatında pek çok kişi tarafından düzenli olarak deneyimlenen genel bir duygudur. Araştırmalar herkesin stresi farklı şekillerde yaşadığını gösterir. Her ne kadar stres evrensel bir deneyim olsa da asıl önemli olan stresle başa çıkma stratejileridir. Bu yöntemler kişiden kişiye değişiklik gösterebilir ancak genel olarak kabul edilen bazı ortak noktalar vardır. İletişim yeteneklerini geliştirmek ve empati kullanabilmek bu noktalardan bazılarıdır. Kendinizi diğer kişinin yerine koyarak onun sizinle nasıl iletişim kurmasını istediğinizi düşünmek sorunu çözme konusunda büyük yardımcı olacaktır.

Diyabetin Beyin ve Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkileri Nelerdir?

Diyabetin zihinsel ve psikolojik sağlığı üzerindeki etkileri göz ardı edilemez. Şeker seviyelerinin aşırı dalgalanması hem beyin hem de ruh hali üzerine olumsuz bir etkiye sahiptir. Diyabetin bu etkileri genellikle zamanla belirginleşir ve ilk başta fark edilmeyebilir. Diyabet hastalarının zihinsel işlevleri bozulabilir, uyumlu hareketler yapmada güçlük çekebilir, sersemlik hissi yaşayabilir ve demans belirtileri daha sık görülebilir. Depresyon anksiyete bozuklukları, yeme bozuklukları ve psikotik bozukluklar gibi pek çok rahatsızlık diyabet hastalarında daha yaygın olarak görülür. Diyabetin beyin ve ruh üzerindeki etkileri aşağıdaki gibidir:

  • Şiddetli kan şekeri dalgalanmaları konsantrasyon sorunlarına yol açar. Bilişsel işlevlerde yavaşlama meydana gelir bu da hafızayı olumsuz yönde etkiler. Diyabetli kişilerin bu hafıza problemlerini gidermek için sağlıklı bir diyet benimsemeleri önerilir. Araştırma sonuçları diyabetli bireylerin şeker tüketimlerini azaltarak ve omega-3 yağ asidi alarak diyabetin hafıza üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirebileceklerini göstermektedir.
  • Bilimsel araştırmalar beslenme alışkanlıklarının ruh halini etkileyebileceğini ortaya koymaktadır. Yüksek miktarda şeker tüketen bireyler ve dolayısıyla diyabet hastaları diğer insanlara kıyasla depresyona daha yatkındır. Diyabet psikolojik bozukluk teşhisi alma riskini %25 oranında artırır.
  • Diyabet hastalarında kan şekeri seviyesi yükseldikçe kan damarları hasar görür. Bu durum öğrenme, hafıza ve motor hız gibi bilişsel işlevlerde sorunlara yol açabilir ve demans veya Alzheimer gibi hastalıkların riskini artırabilir.

Diyabet Neden Depresyon Riskini Artırır?

Diyabetin depresyonu tetiklemesi genellikle şekerin serotonin hormonu üretimini düşürmesinden kaynaklanır. Aşırı şeker tüketimi bağırsak fonksiyonlarını bozar. Serotonin genellikle mutluluk hormonu olarak adlandırılır ve büyük bir kısmı bağırsaklar tarafından üretilir. Şeker tüketimi arttıkça serotonin seviyeleri düşer ve beyin bu hormonu üretme ve kullanma kapasitesi olumsuz etkilenir. Şeker açısından yüksek gıdaların aşırı tüketilmesi vücudun B vitaminlerini kullanarak şekeri sindirmesine neden olur bu da serotonin üretiminde gereken B vitamini miktarını azaltır. Bu durum diyabetli bireylerin zamanla daha depresif hale gelmelerine yol açar. Diyabetin ruhsal ve zihinsel etkilerine bakıldığında diyabet sadece depresyon değil ayrıca anksiyete problemlerine de yol açabilir. Yüksek şeker tüketimi beyinde bulunan ve beyin kaynaklı nöropatik faktör olarak bilinen proteinin azalmasına neden olur. Bu proteinin düzeyinin düşmesi endişe, panik ve stres reaksiyonlarının artmasına sebep olur.

Diyabetin Yarattığı Kaygılar Nelerdir?

Diyabet hastalarının belirli endişeleri hastalıklarının ağırlığına ve çevresel faktörlere bağlı olarak değişebilir. Diyabetin hastada yarattığı kaygılar aşağıdaki gibidir:

  • Kişinin kendi kendine yetme ve bağımsızlığını kaybetme korkusu,
  • Vücut fonksiyonlarını ve beden üzerindeki kontrolünü kaybetme endişesi,
  • Organların ve vücudun çeşitli bölgelerinin zarar görmesiyle ilgili korkular,
  • Sevdiklerinin zaman içinde desteğini çekeceği konusunda endişeler,
  • Cinsel işlevselliğin azalacağına dair düşünceler,
  • Suçluluk, cezalandırma ve endişe tepkileri verir.

Diyabetin Alzheimer ile Olan Bağlantısı Nedir?

Diyabet ve Alzheimer hastalığı arasındaki ilişkiyi bilim insanlarının Alzheimer'ı tip 3 diyabet olarak adlandırması açıklar. Alzheimer hastalığı beyinde anormal bir proteinin birikmesi, protein toplulukları oluşturması ve sinir hücrelerinin birbirleriyle iletişim kurma yeteneğini azaltması sonucunda gelişir. İnsülin üretiminden görevli olan pankreas hücrelerinde de bu proteinlerden bulunur. buna bağlı olarak da diyabet kaynaklı damarsal rahatsızlıklar Alzheimer hastalığının ortaya çıkmasına sebep olabilir.

Ameliyata Psikolojik Olarak Nasıl Hazırlanılır?

Kaygı oldukça insanî bir durumdur ve kendinizi tehlikede hissettiğiniz zaman biyolojik olarak ortaya çıkar. Bu duygunun ne sıklıkta ve ne yoğunlukta hissedileceği veya hangi düzeyde bir tepki verileceği tamamen kişiden kişiye değişir. İşte bu noktada kaygı ve kaygı bozukluğu arasındaki fark belirginleşir. Kaygı ilk başta negatif gibi görünse de aslında her zaman öyle olmayabilir. Bazı durumlarda bizi motive eder, iç denetim sağlar ve olumlu sonuçlar doğurabilir. Ancak kaygı durumu hayatınızı ele geçirmişse ve artık günlük yaşamınızı kontrol etmekte zorlanıyorsanız bu durumda kaygı bozukluğu yaşamanız olasıdır. Bu aşamada yanıtlamanız gereken ilk soru neden kaygılı olduğunuzdur. Bu soruya cevap bulduğunuzda sorunu büyük ölçüde çözmüş olursunuz. Ameliyat psikolojisine hazırlanmak için aşağıdaki adımları takip edebilirsiniz:

  • Bilgi Edinin: Ameliyatınız hakkında mümkün olduğunca çok bilgi edinmeye çalışın. Doktorunuzla görüşün. Prosedür hakkında ne kadar çok şey öğrenirseniz o kadar az korku ve belirsizlik yaşarsınız.
  • Pozitif Kalmaya Çalışın: Olumlu düşünceler genellikle daha iyi sonuçlara yol açar. Kendinizi kötü senaryolar düşünmekten alıkoyun. Bunun yerine iyileşme sürecinizin hızlı ve sorunsuz geçeceğini hayal edin.
  • Destek Arayın: Yakınlarınızdan veya profesyonel bir danışmandan destek aramaktan çekinmeyin. Onlarla endişelerinizi ve korkularınızı paylaşmak bu zor süreci daha kolay atlatmanıza yardımcı olabilir.
  • Fiziksel Sağlığınıza Özen Gösterin: Fiziksel sağlık da psikolojik sağlık üzerinde büyük etkiye sahiptir. İyi beslenmeye, uygun dinlenmeye ve düzenli egzersize önem verin.
  • Meditasyon ve Derin Nefes: Meditasyon ve derin nefes alma teknikleri stresi azaltmada yardımcı olabilir. Bu teknikler ayrıca ameliyat öncesi ve sonrasında ağrıları da hafifletebilir.
  • Sorularınızı Sorun: Doktorunuza soru sormaktan çekinmeyin. Prosedürün her adımını anladığınızdan emin olun. Bilgi korkuyu azaltan en güçlü silahtır.

 

Bu öneriler ameliyat sürecini daha kolay geçirmeniz için önemli bir başlangıç olabilir. Ancak unutmayın ki her birey benzersizdir ve sizin için en uygun olan yöntemi bulmak önemlidir.

Ameliyat Sonrası Yeni Yaşama Adapte Olmak İçin Nelere Dikkat Edilmelidir?

Diyabet ameliyatı sonrası yeni yaşama adapte olabilmek için çeşitli önlemler almanız ve belirli davranış değişikliklerini benimsemeniz gerekir. İşte bu süreçte dikkat etmeniz gereken bazı önemli noktalar:

  • Beslenme Planınıza Uygun Davranın: Ameliyat sonrası beslenme düzeninizi gözden geçirmeniz gerekir. Doktorunuzun veya diyetisyeninizin size önerdiği beslenme planına sıkı sıkıya uyun.
  • Düzenli Egzersiz Yapın: Fiziksel aktivite kan şekeri seviyelerinin kontrol altında tutulmasına yardımcı olur. Bu nedenle doktorunuzun onayını aldıktan sonra bir egzersiz programına başlamalısınız.
  • İlaçlarınızı Zamanında Alın: Reçete edilen ilaçları düzenli ve tam zamanında almanız çok önemlidir.
  • Kontrollerinizi Aksatmayın: Belirlenen periyotlarda doktor kontrolünü aksatmamak, durumunuzu izlemek ve gerektiğinde tedavi planınızda değişiklik yapmak için önemlidir.
  • Stresi Yönetmeyi Öğrenin: Stres kan şekeri seviyelerini yükseltebilir. Stres yönetimi tekniklerini öğrenmek ve uygulamak genel sağlığınızı ve yaşam kalitenizi iyileştirebilir.
  • Alkol ve Sigara Kullanımından Kaçının: Alkol ve sigara diyabet kontrolünü zorlaştırabilir ve komplikasyon riskini artırabilir.
  • Uyku Düzeninize Dikkat Edin: Yeterli ve düzenli uyku genel sağlık durumunuzun yanı sıra kan şekeri seviyesinin dengelenmesinde de önemlidir.
  • Kendi Kendinize Bakımı Öğrenin: Kan şekerini ölçme, insülin enjeksiyonu yapma gibi bazı becerileri öğrenmeniz gerekebilir.

 

Bu süreçte kendinize sabır göstermek, her gün küçük adımlar atmak ve olası zorlukları kabullenmek önemlidir. Unutmayın sağlıklı bir yaşam tarzına geçiş süreci zaman alır ve sabır gerektirir. Sağlıklı günler dileriz.

 

KAYNAK: https://www.emjreviews.com/diabetes/article/psychological-aspects-of-diabetes/

Web ve Tıbbi Yayın KuruluGüncellenme Tarihi: 23.05.2024 17:05Yayınlanma Tarihi: 13.11.2023 11:30
Yorum Ekle


KATEGORİLER