444 3 703

Öksürük Nedir? Öksürüğe Dair Bilinmesi Gerekenler

 

Kışın yaklaşmasıyla beraber, soğuk hava ve mevsimsel hastalıkların tüm şiddetiyle hayatımıza girdiği şu günlerde evlerimizden işyerlerimize kadar her yerde sıkça duyduğumuz öksürük sesleri sağlığımızı koruma konusunda ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır. Peki bu yaygın semptomun nedenleri ve çözüm yolları ile ilgili gerçekten ne kadar bilgi sahibiyiz? Öksürük nedir ve nasıl engellenebilir? İşte bilinmesi gerekenler:

Öksürük Çeşitleri Nelerdir?

Öksürük vücudun solunum yollarını temizlemeye yönelik doğal bir refleksidir ve çeşitli sebeplerle meydana gelebilir. Öksürük türlerini anlamak tedavi sürecinde önemli bir rol oynar. Bu bağlamda öncelikle öksürük çeşitlerini sınıflandırmak gerekir. Öksürük süresine göre üç ana kategoriye ayrılır: akut, subakut ve kronik.

  • Akut öksürük genellikle 3 haftadan daha kısa süren ve ani başlayan bir öksürük türüdür. Soğuk algınlığı veya grip gibi viral enfeksiyonlar sonucu ortaya çıkar.
  • Subakut öksürük ise 3 ile 8 hafta arasında devam eden öksürüklere denir. Bu tür öksürükler, genellikle akut enfeksiyondan sonra ortaya çıkan geçici hava yolu hassasiyetinden kaynaklanır.
  • Kronik öksürük ise en az sekiz hafta süren ve altta yatan ciddi sağlık sorunlarına işaret edebilen bir öksürük türüdür.

Öksürüğün doğası açısından ise kuru ve balgamlı olarak iki farklı tipte karşımıza çıkar. Kuru öksürük herhangi bir mukus ya da balgam üretmeyen ve tahriş edici bir özellik gösteren öksürük türüdür. Bu tür öksürükler alerjiler, astım veya reflü gibi durumlarla ilişkilendirilebilir. Balgamlı öksürük ise solunum yollarında oluşan mukus ve balgamın dışarı atılmasına yönelik olarak gerçekleşir. Enfeksiyonlar bronşit veya pnömoni gibi hastalıklarda sıkça görülür.

Öksürük Neden Olur?

Öksürük vücudumuzun doğal bir refleksi olup solunum yollarını temizlemeye yardımcı olan önemli bir mekanizmadır. Yabancı maddelerin veya tahriş edici maddelerin solunum yolunu etkilemesi sonucu öksürük ortaya çıkar. Bu nedenle öksürüğün altında yatan sebepleri anlamak ve doğru tedavi yöntemlerini uygulamak oldukça önemlidir. Öksürük nedenleri arasında en yaygın olanları şunlardır: akut bronşit, kronik bronşit, üst solunum yolu enfeksiyonları (nezle ve grip gibi), alerjik reaksiyonlar (alerjik rinit, astım) ve irritanlar (sigara dumanı, kimyasallar). Akut bronşit genellikle viral veya bakteriyel enfeksiyonlar nedeniyle solunum yollarının iltihaplanması ile karakterize edilirken kronik bronşit ise uzun süreli öksürük ve balgamla seyreden daha karmaşık bir durumdur.

Üst solunum yolu enfeksiyonları da özellikle kış aylarında sıkça karşılaşılan yaygın öksürük nedenleri arasındadır. Nezle ve grip virüsleri burun ve boğazda iltihaplanmaya yol açarak öksürüğe sebep olabilir. Alerjik reaksiyonlar ise özellikle bahar ve yaz aylarında polenler, toz akarları veya hayvan tüyleri gibi alerjenlere maruz kalma sonucu ortaya çıkan öksürük nedenidir. Alerjik rinit ve astım hastalarında alerjenlere karşı vücudun verdiği tepki solunum yollarının daralmasına ve iltihaplanmasına yol açarak öksürük oluşumunu tetikler. Öte yandan irritanlar da öksürüğe sebep olan faktörlerdendir. Sigara dumanı ve kimyasallar gibi tahriş edici maddeler solunum yollarını etkileyerek öksürük refleksini harekete geçirir. Özellikle pasif içicilikten kaynaklanan öksürük problemleri sağlık üzerinde ciddi olumsuz etkilere yol açabilir.

Reflü ve Öksürük İlişkisi

Reflü mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması durumudur ve öksürük ile doğrudan bağlantılıdır. Bu sorun reflü hastalarının yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen bir belirtidir. Öncelikle reflünün neden olduğu tahriş, yemek borusunu kaplayan hassas dokuyu olumsuz yönde etkiler. Bu tahrişin sonucunda öksürük refleksi tetiklenir ve kişi öksürmeye başlar. Özellikle geceleri meydana gelen bu tür öksürükler uyku düzenini bozar ve huzursuz bir gece geçirmeye neden olabilir. Reflü hastalığı olan kişilerde midedeki asidin yemek borusuna geri akışı sırasında soluk borusu da etkilenebilir. Mide asidi soluk borusuna ulaştığında bronşların tahriş olmasına yol açarak öksürük şiddetini artırabilir. Bu durumda öksürük tipik olarak kuru ve tahriş edici niteliktedir. Ayrıca reflünün yol açtığı öksürüğün tedavisinde kullanılan ilaçlar da vardır. H2 reseptör antagonistleri ve proton pompa inhibitörleri gibi ilaçlar mide asidinin üretimini azaltarak reflüyü kontrol altına almayı amaçlar. Bu sayede hem yemek borusundaki tahriş azalır hem de soluk borusuna ulaşan asit miktarı düşer bu da öksürük şiddetinde azalma sağlar. Özetle reflü ve öksürük ilişkisi oldukça önemlidir ve tedavi sürecinde göz ardı edilmemesi gereken bir faktördür. Reflünün neden olduğu öksürüğe yönelik tedaviler uygulanarak hastaların yaşam kalitesinin artırılması hedeflenmelidir. Unutmayın ki uygun tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile reflü ve öksürük sorunları kontrol altına alınabilir ve yaşam kaliteniz yükseltilebilir.

Akciğer Kanseri ve Öksürük İlişkisi

Akciğer kanseri ve öksürük ilişkisi akciğer kanserinin başlıca belirtilerinden biri olan öksürükle ortaya çıkar. Akciğer kanseri olan hastaların büyük bir kısmında öksürük şikâyeti mevcuttur ve bu durum hastalığın erken teşhisinde önemli bir rol oynar. Akciğer kanseri hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyümesi ve bölünmesi sonucu oluşan kötü huylu tümörlerle karakterizedir. Öksürük ise solunum yollarını temizlemeye yardımcı olan doğal bir reflekstir. Akciğer kanserine bağlı olarak meydana gelen öksürük genellikle sürekli ve şiddetlidir. Hastaların çoğunda balgamla birlikte görülür ve zamanla artan ağrılara yol açabilir. Bu nedenle sürekli öksürük şikâyeti yaşayan kişilerin mutlaka doktora başvurarak muayene olması önemlidir. Ayrıca akciğer kanserine bağlı öksürük enfeksiyon, zatürre veya bronşit gibi diğer solunum sistemi hastalıklarıyla da karıştırılabilir. Bu sebeple teşhis sürecinde detaylı bir değerlendirme yapılması oldukça önemlidir. Akciğer kanseri ve öksürük ilişkisine yönelik yapılan tedavilerde ise kanserin evresine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak ameliyat, radyoterapi, kemoterapi gibi yöntemler kullanılırken öksürüğün kontrol altına alınması için ilaç tedavisi uygulanır.

Koah, Astım ve Öksürük İlişkisi

Koah, astım ve öksürük arasındaki ilişkiyi anlamak için bu sağlık sorunlarının temel özelliklerini incelemek önemlidir. Koah (kronik obstrüktif akciğer hastalığı) ve astım, solunum sistemi hastalıklarıdır ve her ikisi de öksürük semptomu ile ilişkilidir. Koah hava yollarının daralması ve iltihaplanması ile karakterize edilen bir hastalıktır. Bu durum nefes alıp verme sürecini zorlaştırarak öksürüğe neden olabilir. Ayrıca balgam üretimi artışına bağlı olarak da kuru veya balgamlı öksürük yaşanabilir. Koahın en yaygın nedeni sigara kullanımıdır, ancak hava kirliliği ve toz gibi çevresel faktörler de etkili olabilir. Astım ise hava yollarının kronik iltihabıyla sonuçlanan bir durumdur. Astım hastalarında hava yolları hassastır ve alerjenlere, soğuk havaya veya egzersize maruz kalmak gibi tetikleyicilere karşı aşırı duyarlıdır. Bu durumda da bronşların daralması ve iltihabı söz konusu olduğundan, sık sık öksürük atakları meydana gelir. Öksürük hem koah hem de astım hastalarında kontrol altına alınması gereken önemli bir semptomdur. Öksürük hastaların yaşam kalitesini düşüren ve uyku düzenlerini bozan bir faktördür. Ayrıca sürekli öksürmek göğüs kaslarında ağrılara neden olabilir. Koah ve astımın tedavisi için kullanılan ilaçlar genellikle benzerdir. Bronkodilatörler (hava yollarını açan ilaçlar) ve kortikosteroidler (iltihabı azaltan ilaçlar), bu hastalıkların tedavisinde yaygın olarak kullanılır. İlaçlar sayesinde öksürük kontrol altına alınarak hastaların yaşam kalitesi artırılabilir.

Öksürükle Seyreden Alerjik Hastalıklar Nelerdir?

Alerjik reaksiyonlar alerjenlere maruz kalındığında bağışıklık sisteminin verdiği tepkilerdir ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Öksürükle seyreden alerjik hastalıkların başında ise saman nezlesi, astım ve alerjik bronşit gelmektedir. Saman nezlesi, polenler gibi çevresel alerjenlere karşı gelişen bir alerji türüdür. Burun akıntısı, hapşırma ve gözlerde kaşıntı gibi belirtilerin yanı sıra öksürük de yaşanabilir. Alerjik reaksiyonlar sonucu oluşan bu öksürük genellikle kuru ve tahriş edici niteliktedir. Astım hava yollarının daralması ile ortaya çıkan kronik bir rahatsızlıktır. Bu durum nefes almada zorluk, hırıltılı solunum ve öksürük gibi belirtilere yol açar. Astımlı kişilerde meydana gelen öksürük genellikle gece saatlerinde artar ve hastalar için oldukça rahatsız edici olabilir. Alerjik bronşit ise bronşların duvarlarında iltihaplanma ve şişme ile karakterize edilen bir hastalıktır. Solunum yoluyla alınan alerjenler bu duruma neden olabilir. Alerjik bronşitli hastaların en yaygın şikâyeti öksürüktür ve genellikle balgam çıkaran bir özellik taşır.

Öksürüğe İyi Gelen Bitkisel Karışımlar ve Çaylar

Öksürüğe iyi gelen bitkisel karışımlar ve çaylar, özellikle son zamanlarda popüler bir alternatif tedavi yöntemi haline gelmiştir. Öksürük sorununa doğal çözüm arayanlar için bu tür ürünler etkili olabilir. Ancak unutmamak gerekir ki bitkisel karışım ve çaylar tek başına öksürüğün temel nedenini ortadan kaldırmaz şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir. Öksürüğe fayda sağlayan başlıca bitkisel içerikler ise şöyledir:

  • Buharlaşan suya eklenen lavanta, kekik ya da okaliptüs gibi uçucu yağların solunması özellikle gece uyumadan önce yapılan bu işlem ile rahatlayarak uyuyabilirsiniz. Bu yöntem öksürük semptomlarını hafifletmeye yardımcı olurken sinüzit ve bronşit gibi üst solunum yolu hastalıklarında da kullanılabilir.
  • Adaçayı ve papatyayı birleştiren bitkisel çaylar ferahlatıcı etkisiyle bilinir ve boğazdaki tahrişi azaltarak öksürüğe iyi gelir.
  • Ayrıca balgam söktürücü etkiye sahip olan zencefil çayı da oldukça faydalıdır.
  • Nane-limon karışımından hazırlanan içecekler de hem serinletici hem de öksürük kesici olarak nitelendirilebilir. Nane anti-inflamatuar özelliği sayesinde solunum yollarındaki iltihabı azaltırken limon ise C vitamini ve antioksidanlarla bağışıklık sistemini güçlendirir.
  • Kuşburnu çayı içerdiği A, C ve E vitaminleri nedeniyle sağlık açısından oldukça zengindir. Öksürüğe karşı etkili olan bu bitki çayı bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı koruma sağlar.
  • Hem boğazdaki tahrişi hafifletmeye hem de bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olan bal ve limon karışımı öksürüğe karşı doğal bir ilaç olarak kabul edilir.
  • Papatyanın antiseptik ve antiinflamatuar özellikleri sayesinde boğazdaki iltihaplanma riskini azaltarak öksürüğün hafiflemesine katkı sağlar.
  • Özellikle kronik öksürük sorunu yaşayanlar için meyan kökü balgam söktürücü ve bronşları açıcı etkileriyle bilinir. Aynı zamanda alerjik öksürüklerde de faydalıdır.
  • Elma sirkesinin içindeki asetik asit antibakteriyel özellikler taşıyarak enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı olur. Bu nedenle öksürüğe iyi gelen doğal çözümler arasında yer alır.
  • Nane çayının ferahlatıcı etkisi sayesinde solunum yollarının rahatlamasına katkı sağlayarak öksürüğün hafiflemesine yardımcı olur.

Öksürük Önlenebilir mi?

Öksürüğün önlenmesi sağlıklı bir yaşam sürdürme konusunda büyük önem taşır. Özellikle mevsim geçişlerinde ve soğuk hava koşullarında daha sık görülen öksürük sorunu hem kişinin yaşam kalitesini düşürür hem de çevresindekiler için bulaşıcı olabilir. Bu nedenle öksürük önlenebilir mi sorusu oldukça önemlidir. Öncelikle öksürüğün sebebini tespit etmek gerekir. Eğer alerjik bir reaksiyon söz konusu ise alerjenlerden uzak durmak önemlidir. Aynı şekilde enfeksiyon kaynaklı öksürüklerde de hastalığın yayılmasını engellemek adına temizliğe ve hijyen kurallarına dikkat etmek şarttır. Sigara içenlerin öksürüğün önlenmesi için sigarayı bırakmaları ya da azaltmaları önerilir. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi de öksürüğün önlenmesinde etkili bir yöntemdir. Düzenli ve dengeli beslenme, uyku düzenine dikkat etme ve stresten uzak durma gibi faktörler bağışıklık sistemini korumaya yardımcı olur. Ayrıca C vitamini açısından zengin besinler tüketmek ve probiyotik gıdalarla bağırsak sağlığını desteklemek de önemlidir. Havalandırma ve nemlendirme konularına dikkat etmek öksürük problemini önlemede bir diğer yöntemdir. Özellikle kış aylarında ısınma sistemlerinin çalışmasıyla ortaya çıkan kuru hava öksürüğün tetiklenmesine neden olabilir. Bu nedenle yaşam alanlarının düzenli olarak havalandırılması ve gerekiyorsa nemlendiriciler kullanılması faydalıdır.

Daha detaylı bilgi için "Öksürüğü Ne Keser?" başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.

KAYNAK: https://www.mayoclinic.org/symptoms/cough/basics/definition/sym-20050846

SIK SORULAN SORULAR

Alerjik öksürük kişinin alerjik bir reaksiyonunun bir sonucu olarak ortaya çıkan bir öksürük türüdür. Bu durumda kişinin vücudu bir alerjeni (örneğin, toz, polen veya evcil hayvan tüyleri gibi) tehdit olarak algılar ve bağışıklık sistemi tepki verir. Alerjik öksürük genellikle geceleri daha kötü olabilir ve diğer semptomlar arasında hapşırma, burun akıntısı ve gözlerde kaşıntı bulunabilir. Alerjik öksürük tedavisi alerjinin neden olduğu semptomları hafifletmeye yardımcı olan antihistaminik ilaçlar gibi alerji ilaçlarıyla yapılabilir.

Balgamlı öksürük solunum yollarında oluşan balgamın neden olduğu öksürük türüdür. Akciğerlerde ve bronşlarda biriken balgam vücudun savunma mekanizması olarak salgılanır ve enfeksiyonlar veya alerjik reaksiyonlar gibi durumlarda artar. Balgam hava yolu duvarlarını kaplayarak mikropları ve diğer kirleticileri yakalar ve dışarıya atılmasını sağlar. Balgamlı öksürük bu şekilde vücuttaki zararlı maddelerin temizlenmesine yardımcı olan normal bir fizyolojik süreçtir ancak uzun süre devam eden veya yoğunlaşan balgamlı öksürükler ciddi bir hastalığın işareti olabilir.

Gece öksürüğü genellikle uyku sırasında ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Öksürük refleksi vücudun solunum yolunu temizlemeye çalıştığı bir savunma mekanizmasıdır. Gece öksürüğünün nedenleri arasında alerjiler, zatürre, bronşit, astım ve reflü gibi solunum yolu enfeksiyonları yer alabilir. Ayrıca sigara dumanına maruz kalma, kuru hava ve yatakta yatarken pozisyon değiştirme de gece öksürüğünü tetikleyebilir.

Kuru öksürük genellikle üst solunum yolu enfeksiyonlarından kaynaklanır ve öksürük refleksinin boğazın arkasındaki sinir uçları tarafından tetiklenmesi sonucu ortaya çıkar. Bol su içmek vücudun nemli kalmasına yardımcı olur ve boğazı rahatlatır. Sıcak içecekler kuru öksürüğün hafifletilmesine yardımcı olabilir. Bal antiseptik özellikleri sayesinde iltihapla mücadeleye yardımcı olurken limon C vitamini açısından zengindir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Buhar öksürüğün geçmesine yardımcı olabilir. Ilık bir duş alarak buhar etkisinden faydalanabilirsiniz.

Öksürük birçok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilen bir semptomdur ve geçmesi için verilecek kesin bir süre yoktur. Öksürüğün sebebine bağlı olarak değişebilen bu süre genellikle 1-3 hafta arasında değişebilir.

Hamilelikte öksürük oldukça yaygın bir durumdur ve anne adaylarının birçoğu bu sorunla başa çıkmakta zorlanabilir. Özellikle su içmek boğazınızı nemli tutarak öksürüğünüzü hafifletebilir. Balla yapılan çay veya sıcak su, öksürüğe iyi gelebilir. Limonun C vitamini içeriği bağışıklık sistemini güçlendirerek öksürüğe karşı etkili bir savunma sağlayabilir. Tuzlu su boğazda meydana gelen tahrişi azaltarak öksürüğü hafifletebilir. Sıcak suyun buharı boğazınızı rahatlatabilir ve öksürük semptomlarını hafifletebilir.

Geniz akıntısı öksürük yapabilir. Geniz akıntısı burun ve boğaz bölgesindeki mukusların aşırı üretimine bağlı olarak ortaya çıkan bir durumdur. Bu fazla mukuslar sinüslerden boğaza doğru akan bir akıntıya neden olabilir ve bu da öksürük hissi yaratabilir. Ayrıca, geniz akıntısı aynı zamanda boğazda tahrişe neden olabilir ve öksürüğün artmasına yol açabilir. Bu nedenle geniz akıntısından kaynaklanan öksürük şikayetleri olan kişiler için uygun tedavi yöntemleri belirlenerek sorunun giderilmesi gerekir.

Web ve Tıbbi Yayın KuruluGüncellenme Tarihi: 15.11.2023 12:56Yayınlanma Tarihi: 14.11.2023 14:38
Yorum Ekle


KATEGORİLER