Retinol son yıllarda güzellik ve cilt bakımında adını sıkça duyulan bir bileşendir. A vitamini türevidir ve cilt sağlığı üzerinde etkileri kanıtlanmış birçok faydaya sahiptir. Hem krem hem de serum formunda bulunan retinol yaşlanma belirtilerini azaltmak, cilt tonunu düzeltmek ve genel olarak daha genç ve sağlıklı bir cilde sahip olmanızı sağlamak için kullanılır. Bu yazıda retinolün nasıl çalıştığını, nasıl kullanılması gerektiğini ve hangi cilt problemlerine çözüm sunabileceğini detaylı bir şekilde ele alacağız. Hazır mısınız? O zaman başlayalım!
“Retinol nedir?” sorusu merak edenler için şu şekilde yanıtlanabilir: Ciltteki serbest radikalleri etkisiz kılma yeteneğiyle bilinen retinol yaşlanma karşıtı ve hücre yenileyici özellikleri ile serum, krem, losyona eklenerek kullanılır. Kimyasal yapısı ile A vitaminine benzerlik gösteren retinoid sınıfına aittir. Bu sınıfta üç tür retinoid bulunur: Retinol, retinal ve retinoik asit. Her bir bileşen aynı görevi yerine getirse de çalışma biçimlerinde farklılık bulunur. Retinol retinal ve retinoik asite kıyasla daha yavaş işler ancak cilt üzerindeki tahribat seviyesi çok daha düşüktür. Retinal ise antibakteriyel niteliği sayesinde retinolden daha hızlı hareket eder ancak cildi kurutabilir ve dökülmelere yol açabilir. Bu nedenle genellikle en kullanışlı retinoid olarak retinol kabul edilir.
Peki retinol ne işe yarar? A vitamini kökenli bir retinoid olan retinol derinin orta katmanına ulaştığında serbest radikalleri nötralize eder ve gerginleştirici etkiye sahip olup elastin ve kolajen üretimini hızlandırır. Retinolun sağladığı faydalar aşağıdaki gibidir:
Retinol reçetesiz alınabilen bir bileşendir ve retinol krem ya da serum şeklinde de kullanılabilir. Ancak daha sağlıklı sonuçlar için uzman doktor kontrolünde kullanımı önerilir.
“Retinol nedir, ne işe yarar?” sorusu da sıklıkla merak edilir. Deriye dışarıdan uygulanan retinolün sağlayabildiği faydalar aşağıdaki gibidir:
“Retinol nedir, nasıl kullanılır?” sorusunun yanıtı da şöyledir: Retinolün cildinizde herhangi bir reaksiyon yaratmadığından emin olmak için uygulamadan önce test edilmesi önemlidir. Hafif bir retinol ürününün birkaç gün boyunca herhangi bir olumsuz belirti göstermemesi durumunda, cilt bakım rutininize ekleyebilirsiniz. Retinol kullanma adımları şunlardır: Cildinizi temizleyici yardımıyla temizleyip kurutun. Retinolu cildinize ince bir tabaka halinde uygulayın. Hassas bölgeler olan ağız, burun ve gözlere temas etmemesine dikkat edin. Gözenekleri tıkamayacak bir nemlendirici ile süreci tamamlayın.
Yeni başlayanlar için retinol kullanımında merak edilen bir diğer konu da hangi ürünlerle birlikte kullanılmaması gerektiğidir. Retinol AHA ve BHA asitlerinden farklı bir etki mekanizmasına sahip olup cilt yenileme özellikleri gösterir. Diğer asitler cildin üst tabakasını hedef alırken retinol dermişe yani cilt orta tabakasına odaklanır. Aktif bir bileşen olan retinol bir asit türevi olmamasına rağmen asitlerle birlikte kullanılması tavsiye edilmez. C vitamini, salisilik asit, glikolik asit gibi bileşenlerle aynı anda kullanılmamalı bunlarla farklı zamanlarda kullanılmalıdır. Retinolü hyalüronik asit ile birlikte kullandığınızda ciltte oluşturabileceği kuruluk sorununu çözebilirsiniz. Retinol ve niasinamid beraber kullanılabilir bu sayede birbirlerinin etkilerini arttırabilir.
Retinol hem topikal uygulamalar hem de beslenme yoluyla sağlanabilen A vitamini içerir. Genellikle hayvansal ürünlerde bulunur ve yağda çözünen bir madde olduğu için genel olarak gıdaların yağlı kısımlarında yoğunlaşır. En zengin retinol kaynağı dana karaciğeridir. Ancak bu vitamin aynı zamanda yumurta sarısı, peynir, sakatatlar, yoğurt, kuyruk yağı ve tereyağı gibi diğer besinlerde de bol miktarda bulunur. Retinol cildinize harici olarak uygulanabildiği gibi beslenme yoluyla da alınabilir ve bu sayede cilt üzerinde daha büyük faydalar sağlar.
En iyi retinol serum kullanımında bile bazı noktalara dikkat edilmelidir. Retinol güneş ışığına karşı oldukça hassastır. Bu nedenle genellikle gündüz saatlerinde kullanılması önerilmez. Hatta akşamları kullanıldığında bile ertesi gün mutlaka güneş koruyucu kremler kullanılmalıdır. Çünkü retinol güneşle temas ettiğinde reaksiyona girip ciltte lekelenmelere neden olabilir. Aşırı veya sık kullanımı durumunda ise cildin bariyer fonksiyonunu bozarak hassasiyeti arttırabilir. Bu nedenle retinol kullanırken dikkatli olunmalıdır. Güneşsiz havalarda bile 50+ SPF'li güneş koruyucu kullanılmalı, her iki saatte bir yenilenmeli, cilt nemlendirilmeli ve düzenli olarak temizlenmelidir. Retinolün saklanmasında da hassasiyet gösterilmesi önemlidir. Işıktan korunmuş, az nemli ve soğuk bir ortamda, koyu renkli bir şişede muhafaza edilmesi uygundur. Aksi halde ışığa veya sıcaklığa maruz kalması durumunda etkinliği azalabilir ve yapısı bozulabilir. Kuru ciltler genellikle retinol içeren yoğun kremleri tercih ederken, yağlı veya karma ciltliler retinol serum formunu seçebilir çünkü bu şekilde cildin emilimi daha kolay olacaktır. Hamilelik ve emzirme dönemlerinde kullanımı önerilmez.
KAYNAK: https://my.clevelandclinic.org/health/treatments/23293-retinol
Başlangıçta haftada birkaç kez kullanılması tavsiye edilen retinol herhangi bir olumsuz yan etki yaşanmadığı sürece günlük olarak da kullanılabilir.
Hem retinol hem de retinoid cilt bakımında kullanılan ve A vitamini türevi olan yararlı maddelerdir. Bunlar arasındaki ana ayrım etki güçlerindedir. Retinol genelde reçetesiz olarak krem ya da serum formunda kullanılan sık rastlanan bir vitamindir. Retinoid ise daha yoğun aktif bileşenlere sahip olan ve yalnızca reçete ile temin edilebilen bir A vitamini türevidir. Reçeteli retinoid kullanımının sonuçları genellikle daha çabuk ve hızlı görülür.
Retinol bir dizi cilt sorununa karşı etkili olduğundan dolayı popüler bir üründür. Erken dönemde kullanmaya başlamak yaşlanma belirtilerinin önlenmesinde ideal olabilir. Ancak cildin 20'li yaşlara kadar gelişimine devam ettiği için erken yaşlarda kullanılması genellikle önerilmez. Anti-aging özellikleri nedeniyle genellikle 35 yaşından sonra kullanılır ancak gerektiğinde 20'li yaşlarda da kullanılabilir. Akne ve leke problemlerinin önlenmesi amacıyla genç yaşta kullanımı giderek artmaktadır.
Retinol uyguladıktan sonra cildinize bir nemlendirici sürerek nemi koruyabilirsiniz.
Retinolün hücreler üzerindeki etkisini göstermeye başlaması ve cilt görünümünde iyileşme sağlaması birkaç hafta sürebilir.
Cilde topikal olarak uygulandığında retinol akne ve akne izleri ile çatlakları tedavi eder ve ayrıca yaşlanma karşıtı bir etki oluşturur.
Retinol tıkanmış gözeneklerin açılmasını, ince çizgilerin ve kırışıklıkların azalmasını sağlar ve cildinizin daha canlı dolgun bir görünüm kazanmasına yardımcı olur.
Retinol güçlü bir asit olmasına rağmen direkt olarak cilde zarar veren bir vitamin değildir. Cilt için çeşitli faydaları bulunan bu maddenin bazı durumlardaki yan etkileri nedeniyle doktor gözetiminde ve özenle kullanılması gerekir. Ayrıca retinol içerikli ürünlerin kullanımında dozajın kademeli olarak arttırılması önemlidir. Bu sayede cilt retinola yavaşça alışabilir. Ancak bazı kişilerde hassaslaşma ve kuruluk gibi sorunlar meydana gelebilir.
Retinol genellikle birçok cilt tipinde etkilidir ancak her cilt tipine uygun olmayabilir. Özellikle gül hastalığı olan bireylerde retinol kullanımı sonucunda cilt hassasiyeti yaşanabilir. Ayrıca güneş ışığına uzun süre maruz kalan ya da açık havada çalışan kişiler eğer güneşten koruma sağlamazlarsa retinol kullanmaları tavsiye edilmez. Cildinizin güneş ışınlarına karşı hassasiyetini artırabileceği için hava ne kadar açık olursa olsun her gün en az SPF 30 faktörlü güneş kremi kullanmanız önerilir. Hamilelik ve emzirme dönemlerinde olan kadınların da retinol kullanmaması önerilir. Bu süreçlerde bulunan kişinin bir dermatoloğa danışmadan retinol içeren ürünleri tercih etmemesi gerekir.