Hepimiz zaman zaman vücudumuzun su tuttuğunu hissederiz. Ayakkabılar biraz daha sıkı gelir, yüzük parmaklarımızda sıkışır kalır ve belki de hiç alışık olmadığımız bir halsizlik kaplar bizi. İşte bu duruma tıp dilinde ödem denir. Peki ödem nasıl atılır? Merak edilenleri ve bilinmesi gerekenleri sizler için derledik.
Ödem çeşitli hastalıkların yol açtığı bir belirtidir. Bunun yanında sıcak hava, adet döngüsü ve bazı ilaçlar da ödeme neden olabilir. Ödemi tetikleyen hastalıklar ise şöyledir:
Piyasada sayısız hızlı ödem söktürücü içerik ve tarif bulunmakta. Bu tarifleri uygulamadan önce ödem hakkında detaylı bilgi sahibi olması önemli. Her ne kadar ödem hakkındaki bilgiler sürekli güncelleniyor olsa da bazı yanlış anlaşılmalar hala devam etmekte. Su içmek aslında ödemi tedavi etmeye yardımcı olur çünkü fazla su vücuttan dışarı atılır. Ödem sadece bir şişlik problemi değil ciddi hastalıkların semptomu olabilir. İlaç tedavisi ile ödem giderilebilir ancak bu kesinlikle doktor kontrolünde yapılmalıdır. Ayak ve bacaklardaki şişme ve ödem geçici yorgunluk belirtisi olabileceği gibi kanın damarlarda düzgün bir şekilde pompalanamadığının da ciddi bir işareti olabilir. Egzersiz asla ödeme neden olmaz. Tam tersine egzersiz ödemin vücuttan daha hızlı atılmasına yardımcı olur.
Ödem tedavisi için ilk adım doktorunuza başvurmaktır. Doktorunuz ilaç tedavisini uygun görürse bu ilaçları düzenli olarak kullanmalısınız. Daha fazla hareket ederek kan dolaşımını hızlandırmalı ve ödemi sıkıştıracak giysilerden kaçınmalısınız. Vücudunuzu susuz bırakmamalı ve beslenme programınızdan tuz gibi ödemi artıran yiyecekleri çıkararak su atmanızı sağlayacak gıdalar eklemelisiniz. Mümkün olduğunda su içeriği yüksek olan salatalık, limon, domates gibi yiyecekleri tercih etmelisiniz.
Birçok kişi ödem yapan gıdalar denildiğinde ilk olarak alkolden bahseder. Ancak bu durumun tek suçlusu alkol değil. Aşırı kahve tüketimi, turşu, salam, sosis gibi tuzca zengin işlenmiş yiyecekler de vücutta şişkinliğe neden olabilir. Kahveye dikkat çekmek gerekirse kafeinin yağ yakıcı etkisi olduğunu biliyorsunuzdur. Oldukça popüler olan bu içecek sağlık faydaları, enerji verme özelliği ve kalorisiz olması nedeniyle çok tercih edilir ancak fazla tüketildiğinde sodyum emilimini engeller. Bu da vücutta sıvı birikmesine yol açar. Bu yüzden her kahve tükettiğinizde yanında 1 büyük bardak su içmeye dikkat etmelisiniz.
Peki vücuttaki ödem nasıl atılır? Ödem attırıcı besinler nelerdir? Öncelikle vücudun su tutmasına neden olan yüksek tuz alımını kısıtlamak gerekir. Sadece yemeklerdeki tuzu azaltmanız yeterli olmayabilir. Eğer sık sık cips veya paketli atıştırmalıklar gibi yiyecekler tüketiyorsanız bu besinleri bir süreliğine bırakmanız faydalı olacaktır. B5 ve B6 vitaminleri vücutta toplanan fazla sıvının atılmasında yardımcı olduğu bilinir. Bu vitaminler içeren besinler tüketmek ödemi azaltır. Kırmızı et, taze meyveler ve süt bu vitaminleri sağlayabilir. En önemli tavsiye ise su içmektir. Çay ve kahve gibi içecekler vücutta su tutulmasına yol açabilir. Bunları mümkün olduğunca az tüketmeli ve yanında her zaman su bulundurmalısınız. Ayrıca idrar söktürme özelliği olan besinler de ödemin atılmasına yardım eder. Maydanoz ve mısır püskülünün bu özelliklere sahip olduğu araştırmalarla belirlenmiştir. Bu gıdaların dışında enginar, kuşkonmaz, pancar, lahana, kereviz, şeftali ve havuç da diüretik gıdalar arasındadır.
“Peki başka hangi besinler ya da hangi sebzeler ödem attırır?” Ispanak, deniz sebzeleri, balık, kuşkonmaz, maydanoz, pancar, taze fasulye, yaban mersini, kiraz, domates, dolmalık biber.
“Vücuttan kilolarca ödem atar.” diye anlatılan bitkisel çay karışımları mucize ödem söktürücü olarak anlatılsa da bu çaylar ödem üzerinde tek başına yeterli değildir. İlk olarak ödeme neden olan bir hastalık olup olmadığı araştırılmalıdır. Süreç beslenme ve egzersizle desteklenmelidir. Peki bu çaylar nelerdir? Ödem atıcı çaylar yani vücuttan fazla sıvının idrar yoluyla atılmasını sağlar. Örneğin mısır püskülü, kiraz sapı, yeşil çay, tarçınlı ödem atıcı çay ve beyaz çay gibi.
“Vücutta ödem nasıl atılır?” sorusunun yanıtı rutin alışkanlıkları değiştirmektedir. Hatalı beslenme alışkanlıkları da vücudunuzdaki doku arasında sıvı birikmesine neden olabilir. Yetersiz protein, B1 vitamini eksikliği ya da yüksek sodyum içerikli diyetler de buna örnek olabilir. Bu nedenle ilk adımınız diyetinizi gözden geçirmek olmalıdır. Sodyum oranı yüksek olan işlenmiş gıdalar, hazır çorbalar, kuruyemişler, cipsler ve patlamış mısır gibi tuzlu atıştırmalıklar, ketçap, hardal, mayonez gibi hazır soslar ve turşu gibi gıdalardan uzak durmalısınız. Detoks sularındaki vitamin ve mineraller sayesinde vücuttaki fazla sıvının atılmasına yardımcı olur.
Ödem her ne kadar çoğunlukla çeşitli hastalıkların sonucunda oluşan bir durum olsa da bu durum kendi başına da bazı sağlık sorunlarının ve hastalıkların ortaya çıkmasına neden olabilir. Özellikle ayak bileği ve bacak bölgelerinde sıkça rastlanılan ödem tedavi edilmezse yürümeyi zorlaştırabilir. Ayrıca ödem olan yerlerde şişlikten kaynaklı ağrı yaşanabilir ve kötü kan dolaşımından dolayı eklemlerde esneklik azalması görülebilir. Uzun süreli ödem durumu cilt yaraları, selülit ve enfeksiyonlara davetiye çıkarabilir.
Egzersizin de ödemi vücuttan uzaklaştırmada önemli bir rolü vardır. Ödemli bölgelerin kullanılması acıya yol açabilir ancak belirlenen zaman aralıklarında ilgili bölgeyi hareket ettirmeye dikkat etmek önemlidir. Hareketsiz kalmamak ve mümkünse hafif hareketlerle kan dolaşımını hızlandırmak önerilir. Ufak hareketler yapmak uzun süre aynı pozisyonda durmamak, yavaş ve kısa yürüyüşlere çıkmak bile ödemi atmanıza yardımcı olabilir. Eğer ödemin oluşmasına neden olan bir hastalığınız varsa fizyoterapist desteği alarak egzersiz yapmayı düşünmelisiniz ve elbette doktorunuza danışmalısınız.
KAYNAK:
https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/edema/symptoms-causes/syc-20366493
https://my.clevelandclinic.org/health/diseases/12564-edema
https://www.medicalnewstoday.com/articles/159111
Ödem hastalıkların sonucunda meydana gelen bir durum olmasına karşın bazı sağlık problemlerine de neden olabilir. Özellikle ayak bileklerinde ve bacaklarda ortaya çıkan ödem, tedavi edilmezse yürümekte zorluk yaşanmasına yol açabilir. Ayrıca ağrılı şişliklere sebep olan ödem kötü kan dolaşımından dolayı eklemlerde esnekliğin azalmasına sebep olur. Uzun vadede cilt yaraları, selülit ve enfeksiyonlar için uygun bir zemin hazırlayabilir.
Ödem genellikle bölgesel bir durumdur ve en sık bacak, ayak ve kol gibi bölgelerde görülür. Hastalığa bağlı olarak değişkenlik gösterir ve bazen karın boşluğu, göz çevresi veya akciğerlerde ortaya çıkabilir. Ödemin belirdiği bölge sorunun kaynağı olan organı da belirleyebilir.
Egzersiz ödemin vücuttan atılmasında önemli rol oynar. Ödemli bölgelerin kullanılması ağrıya neden olabilir ancak bu bölgeleri belirli aralıklarla hareket ettirmeye özen göstermek gereklidir. Gün boyunca hareketsiz kalmamak ve mümkünse hafif hareketlerle kan dolaşımını hızlandırmak önemlidir. Kısa yürüyüşler yapmak, yerinizde küçük hareketler yapmak ya da uzun süre hareketsiz kalmamak ödemin atılmasına yardımcı olabilir. Eğer ödem bir hastalığın sonucu olarak oluşmuşsa fizyoterapist desteği almanız ve doktorunuza danışmanız tavsiye edilir.
Ödem bazen yanlış beslenme veya hareketsizlikten dolayı ortaya çıkabilirken bazen de ciddi sağlık sorunlarının bir sonucu olabilir. Akciğer ödemi akciğerde biriken sıvının neden olduğu kan-oksijen seviyesinin düşmesi ve akciğer kapasitesinin azalması gibi problemlere yol açarak nefes darlığına neden olabilir. Karaciğer sirozu sonucu oluşan karın ödemi ise bölgedeki kan damarları üzerinde basınç yaratır. Bacaklarda görülen ödem, kanın damarlardan kalbe doğru düzgün bir şekilde taşınmadığına işaret eder.
Bacaklarda oluşan ödemin tedavisi için genel tavsiyeler mevcuttur. Tuz tüketiminizi azaltın, aktif olun ve sağlıklı beslenmeye özen gösterin. Ödemli bölgenin hareketsiz kalmaması gerekmektedir. Çok sıcak ortamlardan kaçının ve dinlenirken ayaklarınızı kalp seviyesinden yüksekte tutmak için destek kullanın. Bu tavsiyelere ek olarak doktor gözetiminde kullanılan varis çorapları ile ödemli bölgedeki sıvının dağıtılması sağlanabilir. Varis çorapları bu bölgeye basınç uygulayarak kan birikmesini önler.
Su içmek kesinlikle en iyi yöntemdir. Su tüketimi dokularda toplanan sıvının idrar ve ter yoluyla vücuttan atılmasını kolaylaştırır. Günlük su tüketiminizin kilogram başına 30-35 ml olmasına dikkat edin.
Sabahleyin ellerinizde ödem olduğunda ve yüzüklerinizi hareket ettiremediğiniz zamanlar olmuştur muhakkak. Bu gibi durumlarda ödem oluşturan gıdalardan kaçınmanız gerekmektedir. Bunun yerine magnezyum içerikli besinler, ödemi azaltan kürler ve çayları diyetinize eklemeyi denemelisiniz.
Zencefil antioksidan ve anti-inflamatuar özellikleriyle oldukça faydalı bir besindir. Özellikle sindirim problemlerine ve kilo vermeye yardımcı olduğu bilinen zencefil vücuttaki fazla suyun atılmasında da etkilidir. Bu sebeple yoğurdunuza veya çaylarınıza eklemenizi tavsiye ederim.
Dokular arasında sıvı birikimi şişkinlik ve rahatsızlık hissine yol açar. Bu durum genellikle daha huzursuz hissetmenize neden olabilir. Kişiden kişiye değişkenlik gösterse de bu durum uykusuzluk sorunlarına yol açabilir.
Adet döneminizde ya da alkol tükettikten sonraki gün tartıda fazla kilo gözlemlemiş olabilirsiniz. Aynı şekilde yüksek karbonhidratlı bir öğünden sonra da benzeri bir durum yaşarsınız. Evinizdeki tartıların yağ oranını, kas kütlesini ve ödem gibi parametreleri doğru bir şekilde ölçememesi moralinizi düşürüyor olabilir. Bu tür hassas değerlendirmeler için profesyonel tartıları kullanmanız daha sağlıklı sonuçlar verecektir.
Ödem çözücü ilaçlar ve besinler vücutta fazla olan suyu idrar yoluyla atmaya yardımcı olur. Su fazlalığının büyük bir bölümü idrarla atılırken küçük bir kısmı terleme yoluyla atılır. Bu süreci desteklemek amacıyla bol miktarda su tüketmelisiniz.
Fazla miktarda alınan kafein vücutta şişliğe sebep olabilir. Bu nedenle günde 500 mg'dan daha fazla kafein tüketmemeye dikkat etmelisiniz. Çay veya kahve içerken yanında bir bardak su tüketmek de faydalıdır.
Yüzdeki ödemin azaltılması ve şişliklerin hafifletilmesi için düzenli uyku, makyajla yatmaktan kaçınma ve sağlıklı beslenme gibi önlemler alınmalıdır. Ayrıca yüzünüze salatalık uygulamak ve soğuk kompres yapmak da faydalı olabilir.
Vücut dokularında görülen ödem kalp rahatsızlıkları, karaciğer sorunları, tiroid hastalıkları, enfeksiyonlar ve iltihaplanmalar gibi durumlardan kaynaklanabilir. Ancak hafif ödem vakaları genellikle herhangi bir neden olmaksızın kendiliğinden düzelebilir.
Tedavi edilmediği takdirde ödemler vücutta daha fazla şişliğe yol açar ve kan dolaşımının bozulmasıyla beraber enfeksiyon riskini arttırabilir.
Genelde ödemler kalıcı bir durum değildir. Ancak altında yatan sebebe bağlı olarak bazı ödem vakaları kişiyi uzun süre boyunca negatif yönde etkileyebilir.
Karın bölgesindeki ödem genellikle bir dizi yaşam tarzı değişikliği ve evde uygulanabilecek tedaviler ile hafifletilebilir. Bol miktarda su içmek, tuz tüketimini azaltmak ve düzenli egzersiz yapmak vücuttaki fazla sıvının atılmasına yardımcı olabilir.
Hamilelikte ödem genellikle ayakları kaldırma ve dinlenme ile kontrol altına alınabilir. Ayrıca sağlıklı ve dengeli bir diyet izlemek de önemlidir. Tuzlu yiyeceklerin tüketimini azaltmak ve bol miktarda su içmek de önerilir.
Ayaktaki ödem genellikle uzun süre ayakta kalma veya oturma sonucu meydana gelir. Ayaklarınızı yukarı kaldırarak ve düzenli olarak hareket ettirerek bu durumu hafifletebilirsiniz. Ödemli ayakları soğuk suya batırmak da rahatlama sağlayabilir.
Göbek bölgesinde ödem olduğunu anlamanın en yaygın yolu şişkinlik hissidir. Bu bölgede ağırlık hissi karında gerginlik veya hassasiyet gibi belirtiler gözlemlenebilir. Eğer bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız bir sağlık profesyoneli ile görüşmeniz önemlidir.