Düşünün stresli bir gün geçirdiniz ve eve geldiğinizde tüm dikkatinizi buzdolabının içindeki yiyeceklere yönlendiriyorsunuz. Kendinizi daha iyi hissetmek için yemek yemeye başlıyorsunuz ve bir bakıyorsunuz ki durduramadığınız bir yeme krizinin içindesiniz. İşte bunun adı duygusal yeme bozukluğu. Duygusal yeme genellikle stres, üzüntü, öfke gibi duygusal durumlarla başa çıkmak için yiyeceklere yönelmeyi ifade eder. Bu davranış modeli hafif görünebilir ancak aslında hem fiziksel hem de ruhsal sağlığı olumsuz etkileyebilir. Peki duygusal yemenin belirtileri nelerdir ve bu alışkanlıktan nasıl kurtulabilirsiniz? Bilinmesi gerekenleri sizler için derledik.
Peki duygusal yeme bozukluğu nedir? Bulimia Nervoza gibi yeme bozukluklarıyla beraber ilk kez dile getirilen duygusal yeme tıkınırcasına yeme bozukluğu ile de ilişkilendirilebilir. Duygusal yemenin daha çok öfke, depresyon ve stres durumlarıyla ilişkili olduğu kabul edilse de pozitif duyguların yaşandığı zamanlarda da görülebilmektedir. Bilimsel çalışmalara göre duygusal durumları tanımlamakta ve yönetmekte zorlanan kişiler genellikle baş etme mekanizması olarak duygusal yemeyi tercih eder. Ancak bu tip ani bir davranışın belirli bir süreden sonra kontrol dışı ve sağlıksız bir duruma dönüşmesi kaçınılmazdır. Bu sorunlar genelde aşırı yeme bozukluğu olarak bilinir.
Duygularla başa çıkmanın basit bir yolu olmadığı gibi duygusal yemenin de kolay bir çözümü yoktur. Duygusal yemenin uzun vadede bireye getirdiği fiziksel ve psikolojik problemleri anlamak önemli bir ilk adımdır. Örneğin kızgınlık durumunu düşünelim. Diyelim ki öfkeleneceğimiz bir olayla karşılaştık. Böyle bir durumda bazen özellikle bu hissi fark etmek, onun bedensel ve zihinsel etkilerine odaklanmak, yani hissi olduğu gibi kabul edip onunla beraber olabilmek oldukça zor olabilir. Bu durumlarda seçeneğimiz genellikle öfkeyi hızlıca bastırmak ve ondan kurtulma eğilimi göstermek olabilir.
Duygusal yeme eğilimi gösteren kişiler genellikle gerçek bir açlık hissi olmaksızın duygusal durumlarından ve onun getirdiği etkilerden kaçmak için yiyeceklere yönelir. Bu tür bireyler öfke gibi negatif duyguları azaltmak ve kısa vadeli bir rahatlama sağlamak için yemek yeme davranışını tercih eder. Ancak bu durum her olumsuz duygu yaşandığında tekrarlanarak bir döngüye dönüşür. Ne yazık ki bu yöntemin uzun vadede aynı rahatlama etkisini sağlaması mümkün değildir. Çünkü duygular hala var olurken aşırı gıda tüketimi sonucunda ortaya çıkan hızlı kilo alma ve sağlıksız beslenme fizyolojik olarak problemlere sebep olurken mevcut duygusal durumu etkin biçimde anlama ve kontrol etmeyi de engeller.
Duygusal yeme alışkanlığı üzerine yapılan çalışmalara göre genel beklenti kişinin negatif bir duygu yaşadığında iştahının ve yemek yeme eğiliminin azalmasıdır. Çünkü mutsuzluk, anksiyete veya öfke gibi durumlarda bedende doygunluk hissine benzer belirtiler oluşur. Ancak duygusal yeme bozukluğunda tam aksi bir durum mevcuttur ve kişi negatif duygular karşısında daha fazla yemeye yönelir. Bu ters etkinin nasıl meydana geldiğini açıklamak karmaşık olabilir bu sebeple duygusal yeme davranışını anlamak için çeşitli teoriler ve kuramlar geliştirilmiştir. Bu kuramlar aşağıdaki gibidir:
Çocukluk dönemi deneyimlerinden güncel durumlara kadar birçok faktör duygusal yeme davranışının başlamasında etkili olabilir. Bu bozukluğun neden ve nasıl meydana geldiği kişiye ve duruma bağlı olarak değerlendirilmeli ve anlaşılmaya çalışılmalıdır. Bu biraz zor olabilir ancak duygusal yemenin hangi sebeplerle ortaya çıkabileceği ve hangi kişi ya da şartlarda görülebileceği konusunda bazı kritik noktalar belirtilmiştir. Araştırmalar duygusal yemenin özellikle belirli gruplarda daha yaygın olduğunu göstermiştir. Özellikle obezite problemi olan bireylerde yeme bozukluğu yaşayan kadınlarda ve normal kilolu olmasına rağmen diyet yapan insanlarda aşırı yeme eğiliminin olumsuz duygular karşısında daha sık görüldüğü tespit edilmiştir.
Ayrıca düşük özsaygı, kendini yetersiz hissetme ve dürtüsel davranışlar gibi kişilik özellikleri de duygusal yeme ile bağlantılıdır. Bu tür durumların var olduğu yerlerde duygusal yemenin de eş zamanlı olarak meydana gelebileceği düşünülür. Duygusal yemenin genellikle olumsuz duygulara ve stresli durumlara bir tepki olarak göründüğü göz önüne alındığında, aşağıdaki belirli durumlarda duygusal yeme davranışının ortaya çıkabileceği belirlenmiştir. Başlıca nedenler aşağıdaki gibidir:
Duygusal yeme bozukluğu sıklıkla diğer psikiyatrik rahatsızlıklarla birlikte bulunur ve bu duruma komorbidite denir. Bazı komorbid bozukluklar aşağıdaki gibidir:
Duygusal yeme bozukluğu tedavisi sürecinde düşünce, duygu ve davranış bileşenlerine odaklanan bilişsel davranışsal terapi yaklaşımı kullanılır. Bu model duyguların bir kişinin çeşitli davranışlarını etkilediği görüşünü benimser ve bu kapsamda duyguların yeme alışkanlıklarını da belirlediğini kabul eder. Ayrıca kişiye, "Kendimi kötü hissediyorum, bu yüzden yemek yemeliyim." gibi yanıltıcı inançların olumsuz döngülere neden olduğunu ve bu tür inançların güçlendiğini ve pekiştiğini aktarır. Bilişsel davranışsal terapi burada devreye girerek kişinin yiyecek tüketme eylemi ile duygular arasında kurduğu bağı anlamaya yardımcı olur ve işlevsiz başa çıkma stratejileri ile inançları yeniden yapılandırır. Bu tür durumları çözümlemek için kişinin bir duygunun ortaya çıktığı anlarda ne hissettiğini anlaması, karşılaştığı duygulara nasıl tepki verdiğini tekrar gözden geçirmesi ve mevcut yanlış inanç veya düşüncelerini yeniden düzenlemesi gibi teknikler bilişsel davranışçı terapide sıklıkla kullanılır.
Bilişsel davranışçı terapi hakkında daha detaylı bilgi almak için Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.
Sağlıklı bir vücut ve zihin sağlığına sahip olmak için uygun ve düzenli beslenme oldukça önemlidir. Ancak duygusal yemek yeme bozukluğu ile ilgili olarak gıda tüketiminde ciddi bir dengesizlik ve kontrolsüz durumlar görülür. Bireylerde hızlı ve denetimsiz kilo artışı sağlık açısından tehlikeli ve riskli bir durumdur. Bu bağlamda günlük yaşamımızda negatif bir duyguya maruz kaldığımızda ilk tepkimiz yemek yemek ise ve sonuç olarak kontrolsüz duygusal yeme eğiliminde bulunuyorsak bu konuda farkındalık kazanmamız gerekir. İşte yapmanız gerekenler:
Daha önce de belirtildiği gibi duygusal yeme bireysel ve durumsal farklılıklar nedeniyle şekillenebilir ve zaman zaman yoğunluğu artabilir. Bu durumda profesyoneller tarafından desteklenen kişiye özel bir tedavi programına dahil olmanız önemlidir. Yeme bozuklukları yaşayan kişi için psikolojik ve fizyolojik açıdan zor bir durumdur. Yeme bozukluklarıyla mücadele ederken yalnız olmadığınızı unutmayın. Uzman ve deneyimli psikologların verdiği yeme bozuklukları terapisi ile hem sağlığınızı koruyabilir hem de mutlu bir yaşam sürdürebilirsiniz.
KAYNAK:
https://en.wikipedia.org/wiki/Emotional_eating