Kalp faaliyetleri kapaklar, odacıklar ve elektriksel ileti oluşturan düğümler tarafından yürütülür. Bu düğümlerden üst bölgede bulunan sinoatriyal nod (SA düğüm) olarak adlandırılır ve kalbin üst kısmındaki odacıkları elektriksel uyarıyla kasılmasını sağlar. Bu noktadan itibaren harekete geçen elektrik akımı kalbin alt tarafındaki büyük odacıklar arasında bulunan atriyoventriküler noda (AV düğüm) ulaşarak bu yapıların da kasılmasına yol açar. AV düğüm ayrıca elektrik iletilerini bir miktar yavaşlatır ve böylece kalbin kanla dolması için zaman kazanılır. Ardından kalbin dolum süreci başlar ve kan vücuda pompalanır. Elektriksel sistemin işlevlerinde veya bunların birbirleriyle olan ilişkisinde meydana gelen değişimler kalp atışlarındaki ritmi etkileyebilir. Peki kalp çarpıntısı neden olur? Konu hakkında merak edilenleri ve bilinmesi gerekenleri sizler için derledik.
“Taşikardi nedir?” sorusu merak edenler için; bireyin kalp atış hızının dakikada genellikle 100 ile 140 arasında kabul edilen sınırın üzerine çıkması durumu kalp çarpıntısı veya taşikardi olarak tanımlanır şeklinde yanıtlanabilir. Kalp çarpıntısı sırasında kalbin hızlı atışı nedeniyle tüm hücrelere gereken kan ve oksijeni sağlayamaması durumu zamanla tehlikeli bir hal alabilir. Kalp atış hızının belirlenen sınırın üzerine çıktığında kalp çarpıntısını teşhis etmek ve altında yatan sebepleri bulmak için EKO testi, tiroid testleri ve anemi tespiti için kan testleri yapılır. Teşhis sonrasında genellikle ablasyon adlı tedavi yöntemi kullanılır. Bu yöntemle kalp çarpıntısına yol açan anormal kalp dokusu tahrip edilip ortadan kaldırılır. Medikal tedaviye ek olarak evde uygulanabilecek doğal yöntemler de taşikardi olarak bilinen kalp çarpıntısının semptomlarını ve etkilerini hafifletmeye yardımcı olabilir.
Kalp çarpıntısı belirtileri arasında en yaygın olanı kişinin kalp atış hızının artması sonucu göğsünde hissettiği hızlanan kalp atışlarıdır. Bunun yanı sıra kalp çarpıntısı aynı zamanda göğüs ağrısı ve nabız artışı gibi semptomlara da neden olabilir. Genel belirtiler ise aşağıdaki gibidir:
Psikolojik kalp çarpıntısı belirtileri ise genellikle hızlı veya düzensiz bir kalp atışının hissedilmesi, göğüs ağrısı, nefes almada zorluk, baş dönmesi ve bayılma nöbetleri olarak görülür. Bu tür belirtiler yaşandığında mutlaka bir sağlık profesyoneli ile görüşmek önemlidir.
Peki taşikardi neden olur? Taşikardi adı da verilen kalp çarpıntısı yoğun egzersiz, kafein tüketimi, yüksek ateş, stres, panik atak ya da bazı ilaçların yan etkileri sonucunda kalp atış hızının dakikada 140'ın üzerine çıkmasına neden olabilir. Kalp çarpıntısını tetikleyebilecek faktörler ise şöyledir:
Yukarıda sıralanan nedenler genellikle kalp çarpıntısına yol açabilir ancak kesin bir sonuç vermez. Kalp çarpıntısı belirtilerini hafifletmek ve olası negatif etkilerini azaltmak için, altta yatan sebeplerin teşhis edilmesi yanında uygulanabilecek doğal yöntemler de bu süreçte faydalı olacaktır.
Genellikle yatınca başlayan kalp çarpıntısı tehlikesizdir. Yan pozisyonda uyuma (bedenin bu şekilde bükülmesiyle oluşan basınca bağlı), alkol, kafein, nikotin, stres veya hormonal değişimler uykuda kalp çarpıntısı yaşanmasının yaygın nedenleridir. Nadiren kalp veya tiroid rahatsızlıkları da uykuda kalp atışlarındaki hızlanmaya yol açabilir.
“Kalp çarpıntısı nasıl geçer?” sorusunun yanıtı da aşağıdaki gibidir:
Kalbinizin normal ritminin dışında hızlı ya da yavaş attığını hissediyorsanız veya bazen kalbinizin yerinden fırlayacakmış gibi olduğunu düşünüyorsanız ritim bozukluğunuz olabilir. Sağlıklı bir yetişkinin kalbi dakikada 60-100 kez atar ve bu atışlar belirli bir düzen içinde meydana gelir. Kalp atışlarını rahatsızlık verici bir şekilde hissetmeniz aritmi olarak adlandırılabilir. Koşarken, merdiven tırmanırken, heyecanlandığımızda veya duygusal stres altındayken kalp atış hızımızın arttığını fark ederiz. Ancak eğer hiçbir sebep olmadan kalp atışlarınızı hissediyorsanız bu durum kalpte bir sorun olduğuna işaret edebilir. Kalbin yavaşlaması iletim sisteminde blokaj olduğuna işaret edebilir ve bu durum genellikle kalıcı kalp pili ile tedavi edilir. Sebepsiz kalp hızlanmaları ise "radyofrekans ablasyonu" ile tedavi edilir.
Eğer ritim bozukluğunuz varsa felç riskine karşı dikkatli olmanız gerekir. Atriyal fibrilasyon (AF) yani anormal kalp ritmi veya aritmi altında yatan başka bir kalp hastalığı olmasa bile felç riskini 4-5 kat artırabilir. Tüm felçlerin yaklaşık üçte biri aritmi nedeniyle meydana gelir. Ayrıca aritmi kaynaklı felç genellikle daha ağır seyreder ve daha ölümcül olabilir. Yaş ilerledikçe aritmiden kaynaklanan inme sıklığı artar. Yaş dışında diyabet, hipertansiyon, kalp yetmezliği, geçmişte yaşanan felç ya da geçici iskemik ataklar veya diğer damar hastalıkları gibi durumlar kadın cinsiyeti ile birlikte aritminin neden olduğu felç riskini artıran en önemli etkenlerdir.
Taşikardi belirtileri ve sürecin tedavisi adına uygulanan en yaygın tanı yöntemi ritim analizinin yapıldığı EKG testidir. Ancak çarpıntı EKG ile tespit edilemezse, 24 saatlik kalp ritmini kaydetmek için holter cihazı takılır. Analiz sonrasında taşikardi tipi ve sebebi belirlenmeye çalışılır. Hastanın şikayetlerinin eforla arttığını bildirmesi durumunda efor testi adı verilen koşu bandı testi yapılır ve hastanın egzersiz sırasındaki ritmi izlenir. Kardiyomiyopati gibi kalbin kas dokusundaki anormalliklerden şüphelenilirse manyetik rezonans görüntüleme (MRG) kullanılabilir. Ayrıca, transözofageal elektrofizyolojik çalışmalar (TEEPS) ile de taşikardi teşhisi konulabilir.
Kalp çarpıntısının tedavisinde öncelikli hedef anormal kalp dokusunu tahrip ederek yok etmektir buna ablasyon denir. Ablasyon kateter adlı uzun ve ince aletlerle gerçekleştirilebilir. Kateter yardımıyla kalp içine ulaşılarak X-ışınları (floroskopi) ile kateterin konumu izlenir. Kateterin ucu bir kayıt cihazına bağlanır, kalp içi EKG kayıtları alınır ve araştırma sonucunda çarpıntıya sebep olan odak belirlenir. Ardından radyo frekans enerjisi kullanılarak bu bölge tahrip edilir ve sorunlu odak ortadan kaldırılır. Ablasyon yöntemiyle ritim bozukluklarının %90'ından fazlasında başarı elde edilebilir. Bu yöntemle kalp çarpıntısı giderilir ve hastalar ömür boyu ilaç kullanma ihtiyacından kurtulur.
Atriyal Taşikardi: Kalbin üst odacıklarından birinde uygun olmayan bir noktadan elektriksel sinyallerin çıkması ve tekrarlanması sonucunda meydana gelir. Bu durumda atriumların kasılma hızında artış yaşanır. Atriyal taşikardi genellikle doğuştan gelen kalp hastalığı olan çocuklarda görülür. Atriyal taşikardi esnasında sersemlik veya baygınlık gibi belirtiler görülebilir ve atriumların kasılma hızı dakikada 100-250 arası değişebilir.
Multifokal Atriyal Taşikardi: Kalbin üst bölümlerindeki üç veya daha fazla noktadan kaynaklanan anormal elektriksel uyarıların kalp ritmini hızlandırdığı bir kalp çarpıntısı türüdür. Bu taşikardi çeşidi genellikle kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olan yaşlı insanlarda görülür.
Paroksismal Taşikardi: Kalp ritminin aniden hızlanıp yavaşlaması durumunu tanımlar. Bu beklenmedik kalp çarpıntısı sırasında, bir yetişkinin kalp atış hızı dakikada 130-230 vuruşa kadar çıkabilir. Birçok paroksismal atriyal taşikardi vakası yaşamı tehdit edici olarak kabul edilmese de bu durumun altında Wolff-Parkinson-White sendromu gibi hastalıkların olabileceği göz önünde bulundurularak tedbirli olmak önemlidir.
Sinüs Taşikardi: Peki sinüs taşikardi nedir? Sinoatrial düğümünden gelen elektriksel sinyallerin hızlanması nedeniyle oluşan kalp atış hızının artmasıdır. Bu durumda kalp hızı dakikada 100'ün üzerine çıkar. Sinüs taşikardisinin sebepleri arasında stres, yoğun fiziksel aktivite, yüksek ateş ve kafeinli içecekler bulunur.
Supraventriküler Taşikardi (SVT): Kalbin kasılmasını kontrol eden elektriksel sinyallerin normal rotasından saparak döngüye girip kalbin üst bölümlerini sürekli uyarması sonucunda oluşur. SVT atağı esnasında kişi kalp atışlarının dakikada 180-220 arası bir hızla arttığını hissedebilir.
Ventriküler Taşikardi: Kalbin alt odacıklarının aşırı miktarda elektriksel uyarıya maruz kalarak hızla kasılmasını ifade eder. Bu durum odacıkların kanla dolmasına engel olarak vücuda pompalanacak olan kan miktarını azaltır. Ventriküler taşikardinin süresi bazen birkaç saniye olabilirken bazen de uzun süre boyunca devam ederek ventriküler fibrilasyon denilen düzensiz ve hızlı kalp ritmine yol açabilir. Bu durum kalbin durmasına neden olabileceği için dikkatli olunmalıdır.
KAYNAK: https://tr.wikipedia.org/wiki/Kalp_%C3%A7arp%C4%B1nt%C4%B1s%C4%B1
Evinizde kalp çarpıntısı yaşadığınızda sakin olup rahat bir yere oturmalısınız. Sakinleştikten sonra soğuk su içmeyi deneyebilirsiniz. Eğer kalp çarpıntınız hala devam ediyorsa soğuk suyu ellerinize ve yüzünüze uygulayarak çarpıntının geçmesini sağlayabilirsiniz.
Kalp çarpıntısına karşı faydalı olduğu bilinen doğal bitki ve çaylar arasında melisa ve lavanta çayları bulunmaktadır. Uykusuzluk tedavisinde de önerilen melisa ve lavanta çaylarının tüketimi, kalp çarpıntısı belirtilerini hafifletebilir.
Hamilelik esnasında kalp ritminde değişiklikler ve kalp çarpıntısı yaşama olasılığı bulunmaktadır. Hamileyken kalp çarpıntısı hissettiğiniz durumlarda mümkünse dinlenmeye özen gösterin ve yüzünüzü soğuk suyla yıkayın.
Kalbin sürekli ve ritmik atışlarını sağlayan bölüm sinüs düğümü adlı enerji santrali olarak bilinen ve kalbin sağ atriumunda bulunan özelleşmiş hücrelerden oluşur. Bu enerji merkezi, uzun ömürlü bir pil gibi davranır ve elektrik enerjisi üretir. Bu enerji, belirlenmiş yollarla kalbe dağılır ve öncelikle elektriksel hareketi ardından mekanik hareketi başlatır ve kontrol eder yani kalp kaslarının kasılıp gevşemesini. Kalbin kontrol merkezi burasıdır. Kalp, bir pompa işlevi görerek vücutta kanın dolaşmasını sağlar. Dinlenme esnasında, yetişkin bir kişinin kalbi dakikada 50 ila 90 kez atmalıdır. Uyku sırasında bu sayı dakikada 40'a kadar düşebilirken, fiziksel aktivite sırasında (örneğin hızlı bir şekilde merdiven çıkmak) dakikada 130-140 gibi yüksek değerlere çıkabilir.
Kalp ritmindeki bozukluklar genellikle kalbin kontrol merkezindeki hatalar, iletim yolundaki kesintiler veya fazlalıklar ya da kalbin belirli bir bölgesindeki hücrelerin kontrol merkezinin direktiflerini görmezden gelerek kendi başına hareket etmesi nedeniyle oluşur. Bu durumda kalp atışları düzensizleşebilir, çok yavaşlayabilir (bradikardi) ya da çok hızlı atabilir (taşikardi).
Tedavi sürecinde öncelikle potansiyel altta yatan nedenler ele alınmalı ve giderilmelidir. Tedavide genellikle antiaritmik olarak adlandırılan bazı ilaçlar kullanılır. Hangi ilacın hangi hastada kullanılacağı ve tedavinin ne kadar süreceği ise uzmanlık gerektiren konularıdır. İlaçlar genellikle semptomları baskılama amacıyla kullanılır. Yan etkileri oldukça fazladır bu sebeple dikkatlice izlenmelidirler. Bazı ritim bozukluklarının tedavisinde elektrofizyolojik yöntemler daha verimli sonuçlar verebilir.
Kalp çarpıntısının süresi, sebebine ve kişinin genel sağlık durumuna bağlıdır. Bazı insanlar sadece birkaç saniye süren hafif bir kalp çarpıntısı yaşarken, bazıları saatler veya hatta günler boyunca daha şiddetli semptomlar yaşayabilir. Kalp çarpıntısı herhangi bir zamanda başlayabilir ve genellikle aniden sona erer. Eğer kalp çarpıntınız uzun süre devam ediyor veya diğer belirtilerle birlikte geliyorsa, bu durum tıbbi müdahale gerektirebilir. Her zaman doktorunuza başvurmalısınız.
Ara ara kalp çarpıntısının oluşmasının pek çok nedeni bulunmaktadır. Bunlar arasında stres ve anksiyete, yüksek kafein veya nikotin tüketimi, bazı ilaçların yan etkileri veya hormonal değişimler sayılabilir.
Yalancı kalp çarpıntısı, aslında fizyolojik bir rahatsızlık olmadan kişinin kalbinde düzensizlik veya hızlı atış hissetmesidir. Genellikle anksiyete ve panik bozukluğu hastalarında görülür.
Taşikardi, kontrolsüz bir şekilde gelişirse ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir ve özellikle kalp yetmezliği gibi durumlarda hayati risk taşıyabilir. Ancak bu durum herkes için geçerli değildir ve genel sağlık durumu, taşikardinin altında yatan nedenler ve diğer risk faktörleri göz önünde bulundurulmalıdır. Herhangi bir sağlık endişeniz varsa, en doğru bilgiyi almak için bir sağlık profesyoneli ile görüşmenizi tavsiye ederiz.
Taşikardi, kalp atış hızının dakikada 100 vuruştan fazla olması durumudur. Ancak bu limit yaşa göre değişkenlik gösterebilir. Yenidoğan bir bebeğin normal kalp atış hızı dakikada 120-160 arasıdır ve bu durum taşikardi olarak kabul edilmez. Ancak yetişkin bir bireyde kalp atış hızının dakikada 100'ün üzerine çıkması genellikle taşikardi olarak kabul edilir. Yaş ilerledikçe kalp atış hızı genellikle düşer. Bu nedenle özellikle 65 yaş ve üzeri bireylerde kalp atış hızının dakikada 60-80 arasında olması genellikle normaldir. Ancak bu değerlerin üzerindeki bir kalp atış hızı genellikle taşikardi olarak kabul edilir. Her ne kadar bu bilgiler genel bir rehber olsa da her bireyin sağlık durumu farklı olduğu için belirli bir kişi için normal olan kalp atış hızını belirlemek en iyi kendi sağlık profesyoneli tarafından yapılabilir. Herhangi bir şüphe durumunda mutlaka doktorunuza başvurmalısınız.