Hayatın her anında farkına varmadan milyonlarca işlemi aynı anda yürüten eşsiz bir makine olan insan bedeni bazen çeşitli nedenlerle sorun yaşayabilir. Bunlardan biri de akciğerlerimizde oluşabilen ve teknik adıyla 'plevral efüzyon' olarak bilinen akciğer su toplaması durumudur. Akciğerler arasındaki boşlukta normalden fazla sıvının birikmesi sonucunda ortaya çıkan bu sağlık sorunu çoğu zaman başka bir hastalığın belirtisi olarak kendini gösterir.
Peki plevral efüzyon nedir? Plörezi ya da diğer adıyla zatülcenp, tıbbi literatürde plevral efüzyon olarak bilinir ve akciğer zarında sıvı toplanması durumunu ifade eder. Her bireyin akciğerlerinin dış kısmında parietal plevra ve göğüs duvarının iç kısmında visseral plevra adında iki ince zar tabakası bulunur. Bu zarlar arasında proteinden düşük, kaygan bir sıvı yer alır ki bu da nefes alıp verirken akciğerlerin rahatlıkla genişlemesi ve büzülmesini sağlar. Akciğerin dış zarından salgılanan bu sıvı, iç zardan emilir ve sürekli olarak iki zar arasında hareket eder. Zarlar arasındaki bu sıvının miktarı normalde 20 ml.'dir. Ancak bazı akciğer hastalıkları veya sistemik rahatsızlıklar, zarlar arasındaki sıvının salınımını artırabilir ya da emilimini engelleyebilir ve sonuçta sıvının miktarında artışa yol açar. Bu durum plöreziyi oluşturur.
Peki akciğer su toplaması neden olur? Akciğer ve göğüs duvarını örten zar tabakaları arasında bulunan sıvının miktarındaki artış, plörezi olarak bilinir. Akciğer ve akciğer zarı kanseri, akciğer absesi, tüberküloz, sarkoidoz ve pulmoner emboli gibi bir dizi akciğer rahatsızlığı genellikle bu duruma sebep olur. Bacakta oluşan bir pıhtının akciğer damarını aniden tıkaması da plöreziye yol açabilir. Ancak, tüberkülozun yaygın olduğu yerlerde tüberküloz en önemli plörezi sebebidir. Tüberküloza bağlı plörezi genç yetişkinlerde daha sık görülse de her yaş grubunda ortaya çıkabilir. Yaş ilerledikçe, plörezi genellikle akciğer kanserine bağlı olarak gelişir. Akciğer kanseri olan kişilerde plörezi oluşumunun ana nedeni, kanser hücrelerinin plevraya kolayca ulaşabilmesi ve kan dolaşımına dahil olmasıdır. Pnömoni adı verilen bakteri veya virüs kaynaklı bir akciğer enfeksiyonu da plörezinin meydana gelmesinde etkilidir. Akciğer ve göğüs zarları arasındaki sıvının miktarındaki artışa yol açan durumlar aşağıdaki gibidir:
Akciğer su toplaması belirtileri arasında yaygın olanı öksürük ve göğüs ağrısıdır. Orta veya yüksek düzeyde ağrı solunum zorluğuna neden olabilir. Nefes darlığı, plörezi belirtilerinden biridir ve bu durum kişinin sırtüstü yatmayı tercih etmemesine yol açar. Ateş, titreme, terleme, üşüme, yorgunluk, halsizlik ve iştahsızlık diğer plörezi semptomlarıdır. Erken evrede, derin nefes alırken kişi tek ya da çift taraflı gıcırtılı bir ses duyabilir. Hastalık ilerledikçe kuru öksürük daha şiddetli ve vücut sarsıcı bir öksürüğe dönüşebilir. Öksürük, sırtta bıçak saplanırcasına ağrılara yol açabilir. Ağrı bazen omuz ve karın bölgesinde de hissedilebilir. Plöreziye neden olan hastalığa bağlı olarak başka belirtiler de görülebilir.
Akciğer su toplaması tedavisi için doğru teşhis önemlidir. Göğüs hastalıkları uzmanı hasta hikayesini dinledikten sonra fiziksel bir muayene yapar. Doktor bu süreçte hastanın normal ve ritmik bir şekilde nefes almasını isteyebilir. Genellikle Plevral efüzyon varlığında solunum sesi algılanamaz. Ancak doktor, tanının kesinleştirilmesi için radyolojik testler talep edebilir. Akciğer röntgeni genellikle teşhisin kesinleştirilmesi için yeterli olsa da bazı durumlarda bilgisayarlı tomografi gerekebilir. Her iki görüntüleme yöntemi de plörezi tanısının yanı sıra, hastalığın neden olduğu odak hastalığı tespit edebilir. Doktor ayrıca ultrasonografi isteyebilir, bu işlem sıvının yerini ve miktarını belirlemede yardımcı olur. Fizik muayene ve radyolojik görüntülemelerin yanında doktor teşhis için aşağıdaki yöntemleri de kullanabilir:
“Akciğer su toplaması nasıl geçer?” sorusu da konu hakkında sıklıkla merak edilir. Doktorun tanıyı belirlemesi ile beraber plöreziye yol açan hastalık da ortaya çıkar. Plörezi tedavisi, temel sebebe bağlı olarak değişiklik gösterir. Tedavi aşamasında “Plevral efüzyon neden olur?” sorusuna yanıt aranarak ilerleme sağlanır. Eğer hastalığın kaynağı bakteriyel enfeksiyonlarsa antibiyotik tedavisi uygulanır ve semptomları hafifletmek için anti-enflamatuar ilaçlar reçete edilir. Plöreziye tüberkülozun sebep olduğu durumlarda, uzun süreli antibiyotik tedavisi gereklidir. Eğer kalp yetmezliği söz konusu ise diüretikler tedavinin önemli bir parçası olurken, akciğer ve akciğer zarı kanseri gibi rahatsızlıkların varlığında multidisipliner bir yaklaşım benimsenerek onkoloji alanındaki uzmanlarla beraber çalışılır. Mezotelioma veya başka bir ifadeyle plevra kanseri durumunda, akciğerin dış tabakasında bulunan ve sıvı üretiminden sorumlu olan doku cerrahi operasyon ile çıkarılır. Bazı durumlarda, plevradaki sıvının boşaltılması için drenaj yapılır. Fazladan biriken sıvının tekrar toplanmasını engellemek adına hasta göğsündeki boşluğa ilaç ya da hastanın kendi kanı enjekte edilerek plevra katmanları kapatılır.
KAYNAK: https://www.medicalnewstoday.com/articles/318021
Her zatürre vakası sonrasında akciğerde sıvı toplanma durumu yaşanmaz. Özellikle erken aşamada teşhis edilen ve ilaç tedavisi uygulanan zatürre vakalarında, sıvının birikmesi engellenebilir ve hastalık tamamen iyileşebilir. Eğer geç bir teşhis konmuş ve akciğerin geniş bölümü etkilenmişse, sıvı birikimi büyük ölçüde görülür. Tüberküloz, akciğer apsesi, kanser gibi zatürre dışındaki durumlar da sıvının oluşmasına sebep olabilir; bu durumlar kendiliğinden düzelmez ve genellikle ameliyat gerektirir.
Plevral efüzyon olarak bilinen akciğer çevresindeki sıvı birikimi, ilk bakışta o kadar endişe verici olmayabilecek bir durumken aslında potansiyel olarak tehlikelidir. Basit bir soğuk algınlığı sonucu ortaya çıkabilecek göğüs ağrısı veya öksürük gibi semptomlar, aslında ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Akciğer su toplaması ölüm riski de merak edilen konulardan. Her hastalıkta olduğu gibi plörezinin de erken teşhis edilmesi tedavi sürecinin başarılı şekilde yürütülmesi için kritiktir. Genellikle başka bir hastalığın tetiklediği akciğerde su toplanması durumu olan plörezi tek başına ölümcül değildir.
Küçük çaplı bir plevral efüzyon genellikle kendiliğinden geçer. Ancak doktorların, plevral efüzyona yol açan durumu tedavi etmeleri gerekmektedir. Örneğin, zatürre veya kalp yetmezliği gibi hastalıklar söz konusuysa, bu rahatsızlıklara yönelik ilaçlar verilir ve hastalık iyileştikçe plevral efüzyon genellikle ortadan kalkar.
Akciğerde su toplanması durumu, tıbbi terimle bilinen adıyla plevral efüzyon, genellikle başka bir sağlık sorununun belirtisi olarak ortaya çıkar ve tedavi süresi bu altta yatan sebebe bağlı olarak değişebilir. Eğer bu durumun nedeni enfeksiyon ise, antibiyotiklerin etkisini göstermesi birkaç haftayı bulabilir. Eğer kalp yetmezliği gibi daha ciddi bir durum söz konusu ise, tedavi süreci daha uzun olabilir ve hastanın sağlık durumuna bağlıdır. Her durumda, erken teşhis ve doğru tedavinin önemi büyüktür. Bu nedenle akciğerde su toplanması şüphesi olan kişilerin hemen bir sağlık profesyoneli ile görüşmeleri önerilir.