Yüksek tansiyon belirtileri modern toplumda giderek yaygınlaşan ve kontrol altına alınmadığında ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir rahatsızlıktır. Belirtiler genellikle sinsi ilerler ve bu nedenle fark edilmesi zor olabilir. Ancak zamanında tespit edilip müdahale edilmezse kalp krizi, felç ve böbrek hastalıkları gibi hayati riskler doğurabilir. Yüksek tansiyonun yaygın belirtilerini sizler için derledik.
Yüksek tansiyonun genellikle ileri yaşlarda ortaya çıktığı düşünülse de genç yaşta yüksek tansiyon belirtileri de yaygın yaşanan bir durumdur. Gençlerde yüksek tansiyon belirtileri arasında sürekli baş ağrısı, yorgunluk, nefes darlığı ve bulanık görme yer alır. Ayrıca, burun kanamaları ve çarpıntı gibi belirtiler de genç yaşta yüksek tansiyonun işareti olabilir. Bu durum genellikle genetik faktörler, aşırı tuz tüketimi, obezite ve hareketsiz yaşam tarzıyla ilişkilidir.
Stres, yüksek tansiyona yol açan önemli bir faktördür. Stres anında vücutta adrenalin ve kortizol gibi hormonlar salgılanır, bu da kalp atış hızını ve kan basıncını artırır. Strese bağlı yüksek tansiyon belirtileri arasında göğüs ağrısı, terleme, baş dönmesi ve çarpıntı sayılabilir. Uzun süreli stres altında kalmak kronik hipertansiyona dönüşebilecek kalıcı bir yüksek tansiyon durumu yaratabilir.
Ani tansiyon yükselmeleri genellikle acil tıbbi müdahale gerektiren ciddi bir durumdur. Bu durumda baş ağrısı, bulantı, görme bozuklukları, göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Ayrıca yüz kızarıklığı ve anksiyete de bu durumun belirtileri arasında yer alır. Ani tansiyon yükselmeleri stres, aşırı tuz alımı, ilaç kullanımı ya da altta yatan bir sağlık sorunu nedeniyle tetiklenebilir.
Gece uykuda tansiyon yükselmesi özellikle uyku apnesi gibi rahatsızlıklardan muzdarip kişilerde yaygındır. Gece boyunca kalp atış hızında artış, terleme, nefes darlığı ve sık sık uyanma gibi belirtiler bu duruma işaret edebilir. Gece yükselen tansiyon gün içindeki hipertansiyonun habercisi olabilir ve bu nedenle dikkatle izlenmelidir.
Dengesiz tansiyon gün içerisinde tansiyonun sık sık dalgalanması anlamına gelir ve bu durum çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Dengesiz tansiyon belirtileri aşağıdaki gibidir:
“Yüksek Tansiyona Ne İyi Gelir?” sorusunu yüksek tansiyonla başa çıkmak için yaşam tarzı değişiklikleri büyük önem taşır şeklinde yanıtlayabiliriz. Öncelikle tuz tüketimini azaltmak tansiyonun kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. Ayrıca düzenli egzersiz yapmak, kilo vermek, sigara ve alkol tüketimini sınırlamak da yüksek tansiyona karşı etkili yöntemlerdir. Meditasyon ve yoga gibi stres azaltıcı aktiviteler de tansiyonu dengelemeye yardımcı olabilir. İlaç tedavisi ise doktor tavsiyesi ile uygulanmalıdır.
Hamilelikte yüksek tansiyon hem anne hem de bebek için ciddi riskler oluşturabilir ve bu nedenle belirtilerin farkında olmak büyük önem taşır. Hamilelik sırasında yüksek tansiyon belirtileri aşağıdaki gibidir:
Yüksek tansiyon uzun süre kontrol altına alınmadığında beyin kanamasına yol açabilir. Yüksek tansiyon beyin kanaması belirtileri arasında ani ve şiddetli baş ağrısı, bilinç kaybı, görme kaybı, konuşma bozuklukları ve vücudun bir tarafında güçsüzlük sayılabilir. Bu durum acil müdahale gerektiren hayati bir sağlık sorunudur ve yüksek tansiyonu olan kişilerin düzenli olarak sağlık kontrollerinden geçmesi büyük önem taşır.
Yüksek tansiyonun birçok nedeni olabilir. Genetik yatkınlık, yaş, cinsiyet, obezite, tuz tüketimi, hareketsizlik ve stres gibi faktörler hipertansiyona yol açabilir. Ayrıca böbrek hastalıkları, diyabet, uyku apnesi ve bazı ilaçlar da tansiyonu yükselten nedenler arasında sayılabilir. Yüksek tansiyonun nedeni tam olarak anlaşılamasa da bu faktörler genellikle durumu tetikleyebilir.
KAYNAK: https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/hypertension
Tansiyon ölçümü sistolik (büyük) ve diyastolik (küçük) değerlerden oluşur. 16/10 tansiyon, 160/100 mmHg anlamına gelir ve bu değerler yüksek tansiyon olarak kabul edilir. Normal tansiyon değeri 120/80 mmHg civarındadır. 16/10 gibi yüksek bir değer, kalp, böbrekler ve beyin gibi organlara zarar verebilir ve bu durumun ciddiye alınması gerekir.