Cildin sağlığını ve görünümünü olumlu yönde etkileyen bir dizi besleyici maddeye sahiptir. Eğer beslenme rutininize kivi kabuğunu da eklerseniz bu faydalar daha belirgin hale gelebilir. Kivi kabuğu meyvenin içerisindeki etten üç kat daha fazla antioksidan barındırır. Antioksidanlar serbest radikallere karşı savaşarak hücre hasarını engeller ve bu sayede cildin erken yaşlanmasını yavaşlatır. Dahası serbest radikaller tarafından neden olunan hastalıkları önlemeye yardımcı olabilirler.
Bir araştırmaya göre günde 2 adet altın kivi yemek moralinizi yükseltebilir. Araştırmada belirtildiği üzere günde 2 adet altın kivi yiyen katılımcıların ve günlük C vitamini takviyesi alan kişilerin plazma vitamin C seviyeleri iki hafta içinde maksimuma ulaşmıştır. Maksimum düzeye geldikten sonra alınan fazladan vitamin C çoğunlukla idrarla atılır ve vücut tarafından kullanılmaz.
Kivi tüketimi kilo artışına sebep olmaz tam tersine, kilo kontrolüne yardımcı olabilir. Yüksek besin değerine sahip olan kivi C ve K vitamini, folat ve lif bakımından çok zengindir. Araştırmalar düşük glisemik indeksli (GI) ve yüksek lifli yapısıyla kivinin kan şekeri dalgalanmalarını hafiflettiğini ve böylece kilo yönetimine destek olduğunu belirtmektedir.
Kivi ne kadar nadir de olsa bazen alerjik tepkilere sebep olabilir. Kivi alerjisi kivinin çeşitli besinlerle çapraz reaksiyonlar göstermesi ve bağışıklık sisteminin bu meyveyi zararlı olarak tanımlayarak reaksiyon göstermesi gibi durumlardan kaynaklanabilir.
Kış mevsiminde tercih edilen kivi çayı bağışıklığı güçlendirerek vücudu hastalıklara karşı savunur. Kolesterol seviyelerini kontrol altına alır ve dengede tutar. Yaşlanma ile ilişkili görme bozukluklarını önler. Metabolizmayı hızlandırır. Sindirim problemlerine iyi gelir.