Histrionik kişilik bozukluğu aşırı duygusallık ve dikkat çekme arzusu ile karakterize edilen bir psikiyatrik rahatsızlıktır ve genellikle dramatik bir kişilik bozukluğu olarak tanınır. Bu bozukluk B grubu kişilik bozuklukları içinde yer alır ki bu grup genelde heyecan verici, düzensiz veya uçarı kişilik özelliklerini barındırır. Histrionik kişilik bozukluğuna sahip bireyler genelde baştan çıkarıcı, cazibeli, manipülatif, dürtüsel ve enerjik olarak betimlenir. Bu tür kişilik bozukluğuna sahip olanlar başkalarının ilgisini kazanmak için çoğunlukla fiziksel görünümlerini kullanarak provokatif ya da uygunsuz davranışlar sergiler. Kontrol yeteneklerinden yoksun olmaları nedeniyle kolayca yönlendirilebilir ve çoğu zaman başkalarının dikkatini çekebilmek adına boyun eğerler. “Histerik ne demek?” sorusunun tüm yanıtlarını sizler için derledik.
“Histerik kişilik bozukluğu nedir?” diye merak ediyorsanız histerik kişilik bozukluğunun en belirgin özelliğinin sürekli dikkat çekme ihtiyacı olduğunu bilmelisiniz. Bu kişiler durumları abartılı bir şekilde dramatize eder ve ilgi çekebilmek amacıyla yalana başvurabilir. Aşırı sevinç veya hüzün duyar. Yüz ifadeleri ve beden dili genellikle aşırıdır. Toplumun %1 - 2'sinde görülür. Histrionik kişilik bozukluğuna sahip olanlar çevrelerindeki insanlardan kolaylıkla etkilenebilir. Fiziki görünümleri konusunda oldukça titizdir ve sürekli olarak çekici görünmeye çalışırlar. Kendilerini evrenin merkezi olarak algılarlar. Bulundukları ortamlarda tüm dikkatin kendilerine yönelmesini arzu ederler. Bu durumu sağlayamadıkları zaman provokatif, tahrik edici ya da şaşırtıcı davranışlarda bulunabilir, incitici söylemlerde bulunabilirler. Sevgi ve şefkate ihtiyaçları olduğunu düşündürürler ancak ilişkilerden genellikle hızla kaçarlar. Kararlı ve sağlam temellere dayanan ilişkiler kurmakta zorlanırlar. Dışarıdan bakıldığında doğru partneri bulamamış gibi görünen bir izlenim bırakabilirler. Ancak genellikle yüzeysel ve kısa süreli ilişkiler yaşarlar. Teşhirci tutumları nedeniyle aktif bir cinsel yaşantısı olduğu düşünülse de çoğunlukla durum tam tersidir.
Theodore Millon, histrionik kişilik bozukluğunu 6 farklı tipte tanımlamıştır. Histrionik kişilik bozukluğunun alt türleri aşağıdaki gibidir:
Histrionik kişilik bozuklukları belirgin özellikleri sayesinde diğer kişilik bozukluklarından ayırt edilebilir. Histrionik kişilik bozukluğu için ayırıcı tanı detayları aşağıdaki gibidir:
Histrionik Kişilik Bozukluğunun ayırıcı tanısında ayrıca somatik semptom bozukluğu ve hastalık anksiyetesi bozukluğu da gözetilir. DSM-IV TR’de histrionik kişilik bozukluğuna ilişkin bazı tanı ölçütleri belirlenmiştir. Bu ölçütlerin beşi veya daha fazlasının varlığı, bir bireyin histrionik kişilik bozukluğuna sahip olduğunu işaret eder. Histrionik kişilik bozukluğunun tanı ölçütleri şöyledir:
Histerik kişilik bozukluğu yaşayan kişiler merkezde olmayı önemserler. Bu tür bir kişilik bozukluğuna sahip olan bireyler genellikle dikkat çekme ihtiyacı içindedir. Bu kişilik örüntüsünün sürekli hali hazırda olduğu varsayılır. Bu özellik genç yetişkinlik döneminde başlar ve farklı durumlarda belirginleşir. Histrionik kişilik bozukluğuna sahip olanların temel hedefleri karşılarındaki insanları etkilemek ve dikkat çekmektir. Merkezde olmak onlar için oldukça önemlidir ve bu noktada olamadıklarında rahatsızlık hissederler. Kendi mutluluklarını alınan ilgiye bağlarlar ve kendilerine gösterilen ilginin sevildiklerinin bir göstergesi olduğuna inanırlar.
Histrionik kişilik bozukluğu olan bireyler sürekli olarak dikkat çekmek ve ilgi odağı olmak istedikleri için çekici görünmek çok önemlidir. Fazlasıyla şık, çekici ve dikkat çekici olmayı hedefler, renkli ve göz alıcı görünmeyi arzular; ilgi çekmek amacıyla baştan çıkarıcı ve cinsel içerikli davranışlarda bulunabilirler. Bu tür davranışlar genellikle toplum tarafından kabul edilemez olarak görülür. İnsanların dikkatini çekmek ana hedefleri olduğu için konuşma tarzları da genellikle karşıdaki kişiyi etkileme yönlü olur.
Histrionik kişilik bozukluğuna sahip olan bireylerin konuşmaları genellikle bir oyun performansını andırır ve taklit gibi gelebilir. Bu durumun küçük yaşlardaki kişilerarası zorlukların role girerek çözülmeye çalışılmasının bir sonucu olduğu düşünülür. Genellikle abartılı ve yapay davranışları vardır, yeni tanıştıkları insanlara bile samimi bir şekilde yaklaşabilirler. Bireyler dikkat çekmek ve onay almak adına konuşmalarında çarpıcı hikayeler kullanabilir, bazen anlamsız görüşler belirtebilir veya kolaylıkla yalan söyleyebilirler. Ancak ifade ettikleri duygular genellikle derinlikten yoksundur. Bu kişilerin duygusal yaşamları ve ilişkilerinde ciddi bir derinlik eksikliği bulunur.
Histrionik kişilik bozukluğu olan bireyler duygularını aşırı biçimde gösterebilir, hislerinde dalgalanmalar olabilir ve ani duygusal patlamalar yaşayabilirler. Bu kişilerin duygusal derinlikleri yoktur ve ilişkilerinde sığ bir sevgi sergileyebilirler. Onlar gerçekten sevmekte zorlandıklarından ilişkilerinde süreklilik ve derinlik nadiren görülür. Bireyler genellikle kendi gerçek hislerini keşfetmekten kaçınırken olumsuz yanlarını ve hislerini kabul etme eğiliminde değillerdir. Kendi üzerlerinde bıraktıkları izlenimin önemine dayanarak, kendilerini bu izlenimlere göre tanımlarlar. Genellikle kendilerini başkasının perspektifinden tanımladıkları için gerçekte kim oldukları ile dış dünyaya sundukları imaj arasındaki farkı kavrayabilirler.
Bu kişilerin başkalarının görüşlerine göre hareket etme eğilimleri bulunur. Histrionik kişilik bozukluğu olan bireyler diğer insanların düşüncelerinden kolayca etkilenebilir ve aynı zamanda onları dikkat çekmek için manipüle etmeye çalışabilirler. Bu kişiler, kendilerini değerli hissetmek için başkalarının ilgisini gerektirir ve başkalarını nasıl etkileyeceklerini planlarlar. Histrionik kişilik bozukluğuna sahip kişiler genellikle övgüye ihtiyaç duyar ve başkalarından onay ve kabul ararlar. İhtiyaçlarını karşılayabilecek insanların yanında olmasını isterler, çünkü genellikle kendi başlarına ayakta kalma yeteneklerine güvenmezler.
Histerik kişilik bozukluğu kesin sebepleri tamamen bilinmiyor olsa da birkaç faktörün birleşimi sonucunda meydana geldiği düşünülür. Bu faktörler aşağıdaki gibidir:
Histrionik kişilik bozukluğu belirtileri genellikle bireyin duygusal ifadesi, ilişkileri ve davranışlarıyla bağlantılıdır. Bu belirtiler aşağıdaki gibidir:
Histrionik kişilik bozukluğunu tanılayacak herhangi bir yöntem bulunmaz. Ancak DSM-5 ve ICD-10 gibi hastalıkların ve sağlık sorunlarının sınıflama sistemlerine göre tanılama yapılabilecek belirtiler şöyledir:
Histrionik kişilik bozukluğu olan birçok kişi aynı zamanda başka ruhsal hastalıklara da sahiptir. Bu eşlik eden durumlar arasında anti-sosyal kişilik bozukluğu, bağımlılıkla ilgili kişilik bozukluğu, sınırda kişilik bozukluğu, narsist kişilik bozukluğu, depresyon, anksiyete hastalıkları, panik atak, somatoform bozukluklar, anoreksiya nervosa, madde kullanım bozuklukları, duygusal bağlanma ile ilgili sorunlar (reaktif bağlanma bozukluğu dahil) bulunur.
Histrionik kişilik bozukluğunun tedavisi genellikle psikoterapi (terapi) üzerine yoğunlaşır.
Histrionik kişilik bozukluğu tedavi edilmediği takdirde bireyin sosyal, iş ve özel hayatında karşılaşabileceği çeşitli sorunlar artabilir. Histrionik kişilik bozukluğuna sahip kişilerin sürekli olarak dikkat ve onay araması nedeniyle ilişkilerinde zorluklar yaşayabilirler. Hızlı sıkılırlar ve yüzeysel ilişkiler kurma eğilimindedir bu da sağlıklı ve derin ilişkiler oluşturmayı engelleyebilir. İş hayatında histrionik kişilik bozukluğuna sahip kişiler, dikkati üzerine çekme ve ilgi görme ihtiyaçları nedeniyle profesyonel ilişkilerde sorunlar yaşayabilirler. Aşırı dramatik ve duygusal tepkiler iş ilişkilerini zedeleyebilir. Gerçekçi olmayan hayaller kuran, sürekli övgüye muhtaç olan ve çevresinden aşırı beklentisi bulunan histrionik kişilik bozukluğuna sahip bireylerin kişisel gelişimleri olumsuz etkilenebilir.
Sürekli olarak başkalarının ilgisini çekmeye çalışmak, karşılaşılabilecek olumsuz tepkilerden korkmak ve sürekli onay aramak, histrionik kişilik bozukluğuna sahip bireylerde stres ve anksiyete seviyesini yükseltebilir. Histrionik kişilik bozukluğu, depresif durumlar, anksiyete sorunları ya da diğer kişilik problemlerinin ortaya çıkışına tetikleyici olabilir. Bu tür zorlukların uzman yardımı ile halledilebileceğini unutmamak önemlidir. Histrionik kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler, psikoterapi ve diğer uygun tedavi yöntemleriyle semptomları kontrol altına alma ve yaşamlarını iyileştirme konusunda yardım alabilirler.
Histeri ve histrionik ifadeleri kişilik bozukluklarına bağlanan iki farklı terim olarak düşünülür. Bu iki durum nevrotizm ve kişilik desenleri bağlamında ayrı şekillerde değerlendirilmiştir. Ancak bazen terimlerin benzerliği veya geçmişte histeri kelimesinin histrionik yerine kullanılması nedeniyle karışıklıklar ortaya çıkabilir.
Histerik kişilik bozukluğu belirtileri bireyin kimlik bütünlüğüne ulaşıp kendisi ve başkalarının ayrımını bilinçli bir biçimde yapabilmesi olarak tanımlanabilir. Bu bozuklukta bastırma savunma mekanizması öne çıkar. Histerik bireyler genellikle aynı cinsiyetli kişilere karşı belirgin bir kıskançlık ve rekabet hissi yaşar. Buna karşın histrionik kişilik bozukluğu kimlik bütünlüğünün tam olmadığı daha dağınık ve tutarsız bir karaktere sahip olduğu bir durumdur. Savunma mekanizmaları genellikle "bölme" şeklinde görülür. Birey, ikili ilişkilerinde kendisi ile karşıdaki kişi arasındaki farkı anlamakta zorlanabilir ve duygusal durumu cinsiyete bakmaksızın hızla değişebilir. Histrionik kişilik bozukluğu, bireyin günlük hayatını ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkileyen semptomlarla tanımlanan bir ruh sağlığı problemidir. Bu durumun tedavi edilmesi, toplumda bu konuda bilinç yaratılması ve eğitimlerin düzenlenmesi önem arz etmektedir.
KAYNAKLAR
G. Nestadt, et al. (1990). An Epidemiological Study Of Histrionic Personality Disorder. Psychological Medicine, sf: 413-422. doi: 10.1017/s0033291700017724.
E. M. Cale, et al. (2002). Histrionic Personality Disorder And Antisocial Personality Disorder: Sex-Differentiated Manifestations Of Psychopathy?. Journal Of Personality Disorders, sf: 52-72. doi: 10.1521/pedi.16.1.52.22557.
B. M. Rienzi, et al. (1991). Gender Stereotypes For Paranoid, Antisocial, Compulsive, Dependent, And Histrionic Personality Disorders. Psychological Reports, sf: 976-978. doi: 10.2466/pr0.1991.69.3.976.
S. Kellett. (2007). A Time Series Evaluation Of The Treatment Of Histrionic Personality Disorder With Cognitive Analytic Therapy. Psychology And Psychotherapy, sf: 389-405. doi: 10.1348/147608306X161421.
F. Novais, et al. (2015). Historical Roots Of Histrionic Personality Disorder. Frontiers In Psychology, sf: 718-722. doi: 10.3389/fpsyg.2015.01463.