Mide kanseri, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 yılı verilerine göre en sık görülen 6. ve en fazla ölüme yol açan 4. kanser türüdür. [1] Mide kanseri genellikle 45 yaş üstü bireylerde görülür ve en yaygın formu adenokarsinomdur. Bu kanser türünün oluşumunda ise helicobacter pylori (h. pylori) enfeksiyonu önemli bir rol oynar.
Helicobacter pylori, mide asidinde dahi yaşayabilen ve mikroskobik kamçılarla hareket edebilen bir bakteri türüdür. Araştırmalar bakterinin mideye yerleştiği kişilerin %2-3'ünde mide kanserine yakalanma riski olduğunu ortaya koymaktadır. Bu yazıda, helicobacter pylori’nin mide kanserine yol açma sürecini ve hücresel etkilerini inceleyeceğiz.
Mide kanserinin gelişimi; beslenme alışkanlıkları, yaşam kalitesi ve bağışıklık sistemi gibi birçok faktörün etkisiyle karmaşık bir süreçtir. Genellikle mide yüzeyinde gastrit (mide iltihabı) oluşumuyla başlayan süreçte helicobacter pylori enfeksiyonu süreci hızlandırabilir. Enfeksiyonun ilerlemesiyle mide hücreleri bağırsak hücrelerine benzemeye başlar ki bu duruma intestinal metaplazi denir. İntestinal metaplazi, kanserleşme sürecinin önemli bir adımı olarak bilinir ve bu aşamadan sonra kanserleşme daha hızlı gerçekleşebilir.
Helicobacter pylori enfeksiyonu antibiyotiklerle tedavi edilebilir. Ancak intestinal metaplazi aşamasına gelindiğinde tedavi zorlaşır. Bu nedenle gastritin kansere dönüşmeden fark edilip tedavi edilmesi hayati öneme sahiptir.
Endoplazmik retikulum (ER) hücre içinde proteinlerin doğru katlanmasını sağlayan önemli bir yapıdır. Ancak ER, aşırı çalıştığında içinde yanlış katlanmış veya hiç katlanmamış proteinler birikmeye başlar. Bu birikim hücrede strese yol açarak endoplazmik retikulumu Katlanmamış Protein Yanıtı (Unfolded Protein Response - UPR) adlı bir koruma mekanizmasını devreye sokmaya zorlar. UPR’nin amacı hücre içindeki protein dengesini sağlamaktır. Ancak süreç gerektiği gibi işlemezse hücre ölümle karşı karşıya kalabilir.
Araştırmalar ER stresinin helicobacter pylori enfeksiyonu kaynaklı mide kanseriyle güçlü bir bağlantısı olduğunu göstermektedir. İntestinal metaplazi ve atrofik gastrit aşamalarında UPR aktivitesi karşılaştırıldığında hastalığın ileri aşamalarında bu mekanizmanın çok daha fazla aktive olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgu helicobacter pylori enfeksiyonunun mide kanseri oluşumuna zemin hazırlayan kanser öncesi lezyonların gelişiminde önemli bir rol oynadığını ortaya koymaktadır.
ER stresi aynı zamanda hücrenin otofaji adı verilen kendi bileşenlerini sindirme sürecini de tetikleyebilir. Otofaji, hücrelerin iç dengesini korumak için kullandıkları bir savunma mekanizmasıdır. Ancak yapılan araştırmalar helicobacter pylori enfeksiyonunun otofajiyle ilgili genleri metillendirerek susturduğunu ortaya koymaktadır. Bu baskılama kanser hücrelerinde sıkça gözlemlenen bir durumdur ve enfeksiyonun mide kanseri gelişiminde nasıl rol oynadığını açıklamaya yardımcı olur.
Helicobacter pylorinin otofajiyi engellemesiyle hücre içinde reaktif oksijen türleri birikmeye başlar bu da hücrede strese yol açar. Sonuç olarak hücreler kontrolsüz büyüme, çoğalma ve metastaz gibi kanser özellikleri kazanır. Otofajinin baskılanması ile helicobacter pylori enfeksiyonu arasındaki ilişki mide kanserinin ilerlemesi açısından kritik bir açıklama sunmaktadır.
Helicobacter pylorinin neden olduğu mide hasarı bakterinin ürettiği VacA adlı toksin ve diğer zararlı maddeler nedeniyle oluşur. Bu toksinlerin sebep olduğu hücresel stres, sindirim bozukluklarına ve doku tahribatına yol açar. Ayrıca bu durum mide hücrelerinin kanser özelliklerini kazanmasıyla sonuçlanabilir.
Araştırmalar mide hücrelerinde endoplazmik retikulum (ER) stresinin helicobacter pylori kaynaklı mide kanseriyle güçlü bir bağlantısı olduğunu göstermektedir. ER stresi; hücrede kontrolsüz büyüme, çoğalma ve metastaz gibi kanser özelliklerine yol açabilir.
Helicobacter pylori hücrelerin kendi iç dengesini koruyan otofajiyi de baskılayarak stresin artmasına ve kanser hücrelerinin çoğalmasına neden olur. Bu etkileşim bakterinin mide kanseri üzerindeki etkisinin bir diğer açıklamasıdır.
Mide kanserinden korunmak için sağlıklı bir yaşam tarzı büyük önem taşır. Mide kanserinden korunmanın bazı bilimsel dayanaklı yolları ise aşağıdaki gibidir:
Helikobakter pylori enfeksiyonu mide kanserine yol açabilecek çeşitli komplikasyonlara neden olabilir. Bakteri hücrelerde stres yaratır, iltihaplanmaya yol açar ve DNA değişikliklerine sebep olur. Bu nedenle erken teşhis ve antibiyotik tedavisi büyük önem taşır. Ayrıca bakterinin mide kanseri üzerindeki etkilerini anlamak gelecekte kanser tedavisinde önemli gelişmeler sağlayabilir. [2]
1. Dünya Sağlık Örgütü. Cancer. (3 Şubat 2022). Alındığı Tarih: 7 Şubat 2022. Alındığı Yer: www.who.int | Arşiv Bağlantısı
2. P. Díaz, et al. (2018). Helicobacter Pylori And Gastric Cancer: Adaptive Cellular Mechanisms Involved In Disease Progression. Frontiers in Microbiology. doi: 10.3389/fmicb.2018.00005. https://www.frontiersin.org/journals/microbiology/articles/10.3389/fmicb.2018.00005/full | Arşiv Bağlantısı
3. Department of Pathology, University Medical Centre, Utrecht, The Netherlands (2017) Gastric cancer: epidemiology, prevention, classification, and treatment https://www.dovepress.com/gastric-cancer-epidemiology-prevention-classification-and-treatment-peer-reviewed-fulltext-article-CMAR