444 3 703

Selülit Nedir? Selülit Nasıl Geçer?

 

Selülit cilt altı yağ tabakasının deri altındaki bağ dokusunu saran lifler arasında yağ hücrelerinin sıkışması sonucu oluşan bir durumdur. Genellikle kadınların kalça, basen, bacak ve karın bölgelerinde görülen selülit, ciltte portakal kabuğu gibi bir görünüm oluşturabilir. Estetik bir endişe olarak kabul edilen selülit, birçok kişi için rahatsızlık verici olabilir ve özgüveni etkileyebilir. Selülitin tamamen yok edilmesi zordur ancak düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, cilt bakımı ve bazı medikal tedavi yöntemleriyle görünümünü azaltmak mümkündür. “Selülit nedir? Neden olur ve nasıl azaltılabilir?” gibi soruların yanıtlarını sizler için derledik.

Selülit Nedir?

“Selülit nedir?” sorusunu cilt altı yağ tabakasının deri altındaki bağ dokusunu saran lifler arasında yağ hücrelerinin sıkışması sonucu oluşan bir durumdur şeklinde yanıtlayabiliriz. Genellikle kalça, basen, bacak ve karın gibi bölgelerde görülür. Selülit, cildin portakal kabuğu gibi bir görünüm almasına neden olabilir. Kadınların çoğunda görülen bu durum, genellikle estetik bir endişe olarak kabul edilir ve özgüveni etkileyebilir. Hormonal değişiklikler, genetik faktörler, düzensiz beslenme, hareketsiz yaşam tarzı ve yaşlanma gibi çeşitli faktörler selülit oluşumunda rol oynar. Selülit, cilt altındaki dolaşımın bozulması, yağ hücrelerinin artması ve bağ dokusunun zayıflamasıyla ilişkilendirilir. Her yaşta ve vücut tipinde görülebilir ve kadınların %80'inden fazlasını etkiler.

Selülit Neden Olur?

“Selülit neden olur?” sorusunun yanıtını da aşağıdaki gibi verebiliriz:

  • Cilt altındaki yağ tabakasının artması ve yağ hücrelerinin sıkışması, selülitin temel nedenlerindendir. Bu birikim genellikle hormonlar, yaş, genetik faktörler ve vücut tipi gibi etmenlerle ilişkilidir.
  • Cildin altını destekleyen bağ dokusunun zayıflaması da selülit oluşumunda rol oynar. Bu zayıflık, yağ hücrelerinin cilt yüzeyine doğru itilmesine ve portakal kabuğu görünümünün oluşmasına neden olabilir.
  • Kan ve lenf dolaşımının zayıflaması, selülit oluşumunu etkileyen bir diğer faktördür. Zayıf dolaşım, toksinlerin ve atık maddelerin drenajını engelleyerek cilt altında birikmesine yol açabilir.
  • Özellikle doğum kontrol hapları, hamilelik ve menopoz gibi hormonal değişiklikler, selülit oluşumunu tetikleyebilir.
  • Düzensiz ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları, selülit oluşumunu artırabilir. Yüksek oranda işlenmiş gıdalar, fast food ürünler, rafine şeker ve aşırı miktarda tuz içeren bir diyet, selülit riskini artırabilir.
  • Aktif olmama veya düzenli egzersiz yapmama, kas tonusunu azaltabilir ve selülit oluşumunu kolaylaştırabilir.
  • Kronik stres, vücudun kortizol seviyelerini artırarak yağ depolama sürecini etkileyebilir ve selülit oluşumunu teşvik edebilir.

 

Selülit oluşumunu etkileyen bu faktörler, bir araya geldiğinde selülitin belirtilerini ortaya çıkarabilir. Ancak, herkesin vücut yapısı ve yaşam tarzı farklı olduğundan, selülit oluşumunu etkileyen faktörler de kişiden kişiye değişebilir.

Kahve Selülit Yapar mı?

Kahvenin selülit oluşturduğuna dair bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Aslında, bazı çalışmalar kahvenin cilt sağlığına faydalı olabileceğini göstermektedir. Kahve, kafein içeriği nedeniyle ciltteki kan dolaşımını artırabilir ve cildin daha canlı ve parlak görünmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, kahve peelingleri ve kahve bazlı cilt bakım ürünleri, cilt hücrelerini yenilemeye, ölü deri hücrelerini temizlemeye ve cildin daha pürüzsüz hale gelmesine yardımcı olabilir. Bununla birlikte, selülit oluşumunda ana faktörler genellikle genetik predispozisyon, hormonal değişiklikler, yaşlanma, düzensiz beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı gibi unsurlardır. Kahvenin selülit oluşumuna doğrudan katkıda bulunmadığı düşünülmektedir. Ancak, selülit görünümünü azaltmaya yardımcı olmak için bazı cilt bakım ürünlerinde kahve kullanılabilir. Kahve peelingleri ve kahve bazlı cilt bakım ürünleri, ciltte dolaşımı artırabilir, ölü deri hücrelerini temizleyebilir ve cildin görünümünü iyileştirebilir.

Selülit Dereceleri Nelerdir?

Selülit, genellikle bir dereceye göre sınıflandırılan bir durumdur. En yaygın olarak kullanılan sınıflandırma, selülitin görünümünün ve cildin pürüzlülüğünün derecesine dayanır. Selülitin genel olarak kabul gören derecelendirme sistemi aşağıdaki gibidir:

  • Derece 0 (Görünür Değil): Cilt yüzeyinde herhangi bir gözle görülür selülit belirtisi bulunmaz. Cilt düzgün ve pürüzsüzdür.
  • Derece 1 (Hafif Selülit): Cilt yüzeyinde hafif portakal kabuğu görünümü mevcuttur, ancak çıplak gözle kolayca fark edilmez. Cilt dokusu hafifçe pürüzlüdür ve dokunarak hissedilebilir.
  • Derece 2 (Orta Dereceli Selülit): Cilt yüzeyinde daha belirgin bir portakal kabuğu görünümü vardır. Selülit, çıplak gözle daha belirgin hale gelir ve cildin pürüzlü olduğu açıktır.
  • Derece 3 (Ağır Selülit): Selülit oldukça belirgindir ve cilt yüzeyinde geniş alanlarda portakal kabuğu görünümü mevcuttur. Selülit, ciltte belirgin çöküntüler ve nodüller şeklinde görülebilir.

 

Selülit derecelendirmesi, bir kişinin selülit görünümünü ve tedavi seçeneklerini değerlendirmede yardımcı olabilir. Tedaviye başlamadan önce, selülitin derecesini belirlemek ve kişinin ihtiyaçlarına en uygun tedavi planını oluşturmak önemlidir.

Selülit En Fazla Hangi Bölgelerde Görülür?

Selülit genellikle vücudun belirli bölgelerinde daha fazla görülür. Bu bölgeler, yağ dokusunun yoğun olduğu ve cilt altındaki bağ dokusunun zayıf olduğu alanlardır. En yaygın selülit görülen bölgeler aşağıdaki gibidir:

  • Kalça ve Basenler: Selülit genellikle kalça ve basen bölgelerinde yoğunlaşır. Bu bölgelerdeki yağ dokusu miktarı kadınlarda doğal olarak daha fazladır ve bu nedenle selülit oluşumu daha yaygındır.
  • Bacaklar: Uyluklar, dizlerin arka kısmı ve baldırlar da selülitin sık görüldüğü bölgelerdir. Özellikle iç uyluklar ve dış uyluklar gibi bölgelerde selülit oluşumu sıkça görülür.
  • Karın: Karın bölgesindeki selülit, genellikle bel çevresinde ve karın altında yoğunlaşır. Karın bölgesindeki selülit, hormonal değişiklikler, hamilelik ve yaşlanma gibi faktörlerle ilişkilendirilir.
  • Üst Kol ve Sırt: Bazı kişilerde, özellikle kilo alımı veya yaşlanma süreciyle birlikte, selülit üst kol ve sırt bölgelerinde de görülebilir.

 

Selülit, vücutta yağ dokusunun biriktiği ve bağ dokusunun zayıfladığı bölgelerde oluşur. Bu bölgeler genellikle kadınların vücutlarında doğal olarak daha fazla yağ birikimine sahip olan bölgelerdir. Ancak, selülit her vücut tipinde ve her yaşta kişide görülebilir.

Selülit Nasıl Geçer?

Selülit, cilt altı yağ dokusunun topaklanması ve derinin yüzeyinde çukurlukların oluşmasıyla karakterize edilen bir durumdur. Selülit genellikle ciltte portakal kabuğu görünümüne yol açar ve özellikle kalça, uyluk, karın ve kollar gibi bölgelerde yaygındır. “Selülit nasıl geçer?” sorusunun yanıtı da aşağıdaki gibidir:

Dengeli bir diyet, selülitin görünümünü azaltmaya yardımcı olabilir. Bol miktarda meyve, sebze, tam tahıllar ve protein içeren bir beslenme programı benimseyin. Kardiyo egzersizleri ve direnç antrenmanları, yağ yakımını artırabilir ve kas tonusunu artırabilir. Bu, selülit görünümünü azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle bacakları, kalçaları ve karın bölgesini hedefleyen egzersizler faydalı olabilir.

Dolaşımı artırmak, selülitin görünümünü azaltmaya yardımcı olabilir. Bunun için masaj yapmak, düzenli olarak yürümek veya cildi fırçalamak gibi yöntemlerden faydalanabilirsiniz. Kilo vermek veya kilo kontrolünü sağlamak, selülitin görünümünü azaltabilir. Sağlıklı bir kilo aralığında kalmak, cilt altı yağ dokusunun azalmasına ve dolayısıyla selülitin azalmasına yardımcı olabilir.

Selülitin görünümünü azaltmak için bazı cilt bakım ürünleri ve tekniklerinden faydalanabilirsiniz. Kafein içeren losyonlar veya kremler, cildi sıkılaştırmaya ve selülitin görünümünü azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca, cilt nemlendirici ürünler kullanarak cildin sağlığını koruyun. Unutmayın ki selülitin tamamen geçmesi zor olabilir ve herkes için farklı sonuçlar elde etmek mümkündür. Ancak yukarıdaki adımları düzenli bir şekilde uygulayarak selülitin görünümünü azaltmak mümkündür.

Selülitten Korunma Yolları Nelerdir?

Dengeli ve sağlıklı bir beslenme programı benimseyin. Bol miktarda meyve, sebze, tam tahıllar ve protein tüketin. Sağlıklı yağ kaynaklarına odaklanın ve işlenmiş gıdalardan kaçının. Düzenli egzersiz yapmak, vücut yağ oranını azaltabilir ve kas tonusunu artırabilir. Kardiyo egzersizleri ve direnç antrenmanları, selülit oluşumunun önlenmesine yardımcı olabilir. Bacakları, kalçaları ve karın bölgesini hedefleyen egzersizler özellikle faydalı olabilir. Sağlıklı bir kilo aralığında kalmak, selülit oluşumunun riskini azaltabilir. Aşırı kilo, selülitin ortaya çıkma olasılığını artırabilir, bu nedenle kilo kontrolü önemlidir.

Sigara içmek ve aşırı alkol tüketmek cilt sağlığını olumsuz etkileyebilir ve selülit oluşumunu artırabilir. Bu nedenle sigara içmemek ve alkol tüketimini sınırlamak selülitin önlenmesine yardımcı olabilir. Dolaşımı artırmak, selülit oluşumunu önlemeye yardımcı olabilir. Bunun için düzenli olarak egzersiz yapmak, masaj yapmak, yürümek veya cildi fırçalamak gibi yöntemlerden faydalanabilirsiniz. Kronik stres, vücuttaki hormonal dengesizliklere ve selülit oluşumunun artmasına yol açabilir. Stresi azaltmak için gevşeme teknikleri, yoga veya meditasyon gibi aktiviteleri deneyebilirsiniz. Bu önlemleri düzenli olarak uygulayarak selülit oluşumunu önlemeye yardımcı olabilirsiniz. Ancak unutmayın ki selülit, birçok faktörün birleşimi sonucunda ortaya çıkabilir ve tamamen önlenmesi zor olabilir.

Selülit Tedavisi

Selülit tedavisi selülitin görünümünü azaltmayı ve belirtilerini hafifletmeyi amaçlar. Selülit tedavisi için birkaç farklı yöntem mevcuttur ve bunların etkinliği kişiden kişiye değişebilir. İşte yaygın olarak kullanılan selülit tedavi yöntemleri:

  • Kafein, retinol, hyalüronik asit, aminofilin gibi aktif bileşenler içeren cilt bakım ürünleri, selülitin görünümünü azaltmaya yardımcı olabilir. Bu ürünler, cildi sıkılaştırmak, dolaşımı artırmak ve cilt altı yağ dokusunu azaltmak için tasarlanmıştır.
  • Lazer tedavisi, cilt altı yağ dokusunu ısıtarak selülitin görünümünü azaltmaya yardımcı olabilir. Lazer enerjisi, cildin altındaki yağ hücrelerini parçalayabilir ve cilt dokusunu sıkılaştırabilir.
  • Radyofrekans tedavisi, cilt altındaki dokuyu ısıtarak kolajen üretimini artırır. Bu da cilt dokusunun sıkılaşmasına ve selülitin görünümünün azalmasına yardımcı olabilir.
  • Bazı kişilerde, akupunkturun selülitin görünümünü azaltmaya yardımcı olduğu gözlemlenmiştir. Akupunktur, vücuttaki enerji akışını dengelemeyi amaçlayan geleneksel bir Çin tıbbı yöntemidir.
  • Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz, selülitin görünümünü azaltmada yardımcı olabilir. Düşük yağlı bir diyete geçmek, vücut yağ oranını azaltabilir ve selülitin görünümünü iyileştirebilir. Ayrıca, kardiyo egzersizleri ve direnç antrenmanları, kas tonusunu artırabilir ve selülitin görünümünü azaltabilir.
  • Selülit masajı da tedaviyi desteklemek adına kullanılabilir.

KAYNAK: https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/cellulite/symptoms-causes/

SIK SORULAN SORULAR

Selülit plastik cerrahi anabilim dalı ve dermatoloji bölümlerinin ilgilendiği bir cilt sorunudur.

Selülitin başlamasında etkili olduğu düşünülen hormonlardan biri östrojen hormonudur. Östrojen hormonu, kadınlarda ana üreme hormonudur ve yağ depolanmasını etkileyebilir. Östrojen seviyelerindeki dalgalanmalar, selülit oluşumunu artırabilir. Özellikle doğum kontrol hapları gibi östrojen içeren ilaçların kullanımıyla ilişkilendirilen selülit vakaları vardır. Bir diğer hormon da insülin hormonudur. İnsülin, kan şekeri seviyelerini düzenleyen bir hormondur. Yüksek insülin seviyeleri, yağ depolanmasını artırabilir ve selülit oluşumunu teşvik edebilir. Yüksek glisemik indeksli yiyeceklerin ve şeker içeren gıdaların tüketimi, insülin seviyelerini artırabilir ve dolayısıyla selülit oluşumunu artırabilir. Stres hormonları olarak da bilinen adrenal hormonlar (örneğin kortizol), stres durumlarında salgılanır. Yüksek düzeyde kortizol, yağ depolanmasını artırabilir ve selülit oluşumunu teşvik edebilir.

Selülit genellikle ağrıya neden olmaz, ancak bazı durumlarda ağrı veya rahatsızlık hissi yaşanabilir. Selülitin kendisi ağrısız bir durumdur; ancak, cilt altı yağ dokusunun topaklanması ve derinin altındaki bağ dokusunun sıkışmasıyla ilişkili olabilecek durumlar ağrıya neden olabilir. Örneğin, cilt altı yağ dokusunun iltihaplanması veya enfeksiyonu, selülit bölgesinde ağrıya ve hassasiyete yol açabilir.

Selülit tedavisinin ne kadar süreceği birkaç faktöre bağlıdır, bu nedenle kesin bir süre vermek zor. Selülit tedavisi süresini selülitin şiddeti, kullanılan tedavi yöntemleri, tedavinin düzenliliği, kişinin cilt ve vücut tipi etkiler. Tedavinin başarısı, düzenli olarak uygulanması, sağlıklı yaşam tarzı seçimleri ve uygun bakımın devam ettirilmesiyle de ilişkilidir.

Web ve Tıbbi Yayın KuruluGüncellenme Tarihi: 31.05.2024 16:40Yayınlanma Tarihi: 24.05.2024 09:03
Yorum Ekle


Dr. Ahmet Muhlis KORUR

Dr. Ahmet Muhlis KORUR
Başhekim / Acil Servis Hekimi

Profili Gör
KATEGORİLER