444 3 703

Reaktif Hipoglisemi Nedir? Tedavi Yöntemi ve Belirtileri Nasıldır?

 

Reaktif hipoglisemi aynı zamanda postprandiyal hipoglisemi olarak da bilinir. Reaktif hipoglisemi, yemek yedikten birkaç saat sonra kan şekerinin aniden düşmesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Genellikle sağlıklı bireylerde nadiren görülen bu durum enerji düşüklüğü, baş dönmesi, terleme, çarpıntı ve titreme gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Vücudun insülin üretimindeki düzensizliklerden kaynaklanabilen reaktif hipoglisemi, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Reaktif hipogliseminin belirtilerini, nedenlerini ve etkili tedavi yöntemlerini sizler için derledik.  

Reaktif Hiposeglisemi Nedir?

Reaktif hipoglisemi nedir?” sorusunu yemek yedikten sonraki 2-4 saat içinde kan şekerinin normalin altına düşmesiyle karakterize bir durumdur şeklinde yanıtlayabiliriz. Vücudun yemeğe tepki olarak aşırı miktarda insülin üretmesi ve bunun sonucunda kan şekerinin hızlı bir şekilde düşmesiyle ortaya çıkar. Reaktif hipoglisemi, özellikle karbonhidrat açısından zengin yiyecekler tükettikten sonra kendini gösterebilir.

Durum genellikle şu şekilde gelişir: Yüksek karbonhidratlı yemek yedikten sonra kan şekeri hızla yükselir ve pankreas bu ani yükselişe yanıt olarak fazla miktarda insülin salgılar. Fazla insülin kan şekeri seviyesini hızla düşürür bu da hipoglisemiye yol açar. Bu durum sağlıklı bireylerde nadir görülmekle birlikte insülin direnci, pre-diyabet veya diyabet gibi metabolik bozuklukları olan kişilerde daha yaygın olabilir.

Reaktif Hiposeglisemi Türleri Nelerdir?

Reaktif hipoglisemi türleri altta yatan nedenlere ve ortaya çıkma mekanizmalarına göre sınıflandırılabilir. Reaktif hipogliseminin başlıca türleri aşağıdaki gibidir:

  • Erken Reaktif Hipoglisemi: Yemekten yaklaşık 1-2 saat sonra ortaya çıkar. Genellikle basit karbonhidratlar veya şeker içeren yiyeceklerin tüketilmesinden sonra görülür. Kan şekeri hızlı bir şekilde yükselir ve ardından aşırı insülin salınımı nedeniyle hızla düşer.
  • İdiyopatik Postprandial Reaktif Hipoglisemi: Belirgin bir neden olmaksızın ortaya çıkan hipoglisemidir. Genetik faktörler veya metabolik anormalliklerden kaynaklanabilir. Tanısı genellikle diğer potansiyel nedenler dışlandıktan sonra konur.
  • Geç Reaktif Hipoglisemi: Yemekten yaklaşık 3-4 saat sonra meydana gelir. Vücudun insülin üretimindeki düzensizlikler veya glikoz metabolizmasındaki sorunlardan kaynaklanabilir. Daha uzun sürede sindirilen ve emilen yiyeceklerin tüketimi sonrası görülür.

Reaktif Hipoglisemi Nedenleri Nelerdir?

Reaktif hipoglisemi çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Bu faktörler genellikle vücudun glikoz metabolizmasındaki düzensizliklerle ilişkilidir. Reaktif hipogliseminin başlıca nedenleri aşağıdaki gibidir:

  • Aşırı İnsülin Salınımı: Yüksek karbonhidratlı yiyeceklerin tüketilmesi kan şekerini hızla yükseltir. Pankreas, bu ani yükselişe yanıt olarak fazla miktarda insülin salgılar. Fazla insülin kan şekerini hızla düşürerek hipoglisemiye yol açar.
  • İnsülin Direnci: İnsülin direnci olan kişilerde, hücreler insüline düzgün yanıt vermez. Vücut, glikozu hücrelere taşımak için daha fazla insülin üretir. Aşırı insülin, yemeklerden sonra kan şekerinin aşırı düşmesine neden olabilir.
  • Alınan Yiyeceklerin Türü: Yüksek glisemik indeksli yiyecekler, kan şekerinde hızlı yükselmelere ve düşmelere neden olabilir. Basit şekerler ve rafine karbonhidratlar bu durumu tetikleyebilir.
  • Gastrointestinal Cerrahi: Mide veya bağırsak ameliyatı geçiren kişilerde, gıdalar daha hızlı sindirilir ve emilir. Bu hızlı emilim insülin salınımını artırarak hipoglisemiye yol açabilir.
  • Metabolik Bozukluklar: Glikojen depolama hastalıkları veya enzim eksiklikleri gibi metabolik bozukluklar, vücudun glikozu düzgün kullanamamasına neden olabilir. Bu durumlar kan şekerinde dalgalanmalara yol açabilir.
  • Hormonal Dengesizlikler: Kortizol, glukagon ve epinefrin gibi hormonlar, kan şekerini düzenlemeye yardımcı olur. Bu hormonların üretimindeki düzensizlikler hipoglisemiye neden olabilir.
  • Açlık ve Uzun Süreli Yiyecek Alımı Eksikliği: Uzun süre aç kalmak veya öğün atlamak kan şekeri seviyelerini düşürebilir. Yeme alışkanlıklarındaki düzensizlikler, insülin salınımında dalgalanmalara yol açabilir.
  • Alkol Tüketimi: Alkol, karaciğerin glikoz üretimini engelleyebilir. Özellikle aç karnına alkol tüketmek kan şekerinin düşmesine neden olabilir.
  • Genetik Faktörler: Ailede reaktif hipoglisemi öyküsü olan kişilerde bu duruma yatkınlık olabilir. Genetik faktörler glikoz metabolizmasında bozukluklara yol açabilir.

 

Reaktif hipogliseminin yönetimi, nedenlerine bağlı olarak değişebilir. Doğru tanı koymak ve etkili bir tedavi planı oluşturmak için bir sağlık profesyoneli ile iş birliği yapmak önemlidir. Tedavi genellikle beslenme düzenlemeleri, yaşam tarzı değişiklikleri ve bazen medikal müdahaleleri içerir.

Reaktif Hipoglisemi Kimlerde Görülür?

Reaktif hipoglisemi, belirli risk faktörlerine sahip kişilerde daha yaygın olarak görülebilir. İnsülin direnci olanlar bu gruplardan biridir. İnsülin direnci, vücudun insüline düzgün yanıt vermemesi durumudur. Bu kişilerde, yemek yedikten sonra aşırı insülin salınımı ve ardından kan şekerinin hızla düşmesi daha yaygındır. Bir diğer grup da prediyabet ve tip 2 diyabet hastalarıdır. Prediyabet, kan şekeri seviyelerinin normalden yüksek ancak diyabet tanısı koyulacak kadar yüksek olmadığı bir durumdur. Tip 2 diyabet hastaları da insülin salınımındaki düzensizlikler nedeniyle reaktif hipoglisemi yaşayabilirler.

Gastrointestinal cerrahi geçirenler de bu gruptadır. Özellikle gastrik bypass veya benzeri mide ameliyatları geçiren kişilerde gıdaların hızlı sindirilmesi ve emilmesi, insülin salınımını artırarak hipoglisemiye neden olabilir. Bunun yanında ailede reaktif hipoglisemi veya diyabet öyküsü olan kişilerde bu duruma yatkınlık olabilir. Genetik faktörler, glikoz metabolizmasındaki bozukluklara yol açabilir.

Hormonal bozuklukları olanlar da reaktif hipoglisemi görülen gruptadır. Kortizol, glukagon veya epinefrin gibi hormonların düzensiz salgılanması, kan şekeri düzenlemesini etkileyebilir. Bu hormonlardaki dengesizlikler reaktif hipoglisemiye yol açabilir. Yüksek karbonhidrat diyeti tüketenler de reaktif hipoglisemi görülür. Yüksek glisemik indeksli yiyecekler tüketen kişilerde kan şekerinde hızlı dalgalanmalar daha yaygındır. Bu tür beslenme alışkanlıkları reaktif hipoglisemi riskini artırabilir. Bunun yanında özellikle aç karnına alkol tüketimi, karaciğerin glikoz üretimini engelleyerek kan şekerinin düşmesine neden olabilir.

Reaktif Hipoglisemi Belirtileri Nelerdir?

Reaktif hipoglisemi belirtileri genellikle yemek yedikten birkaç saat sonra ortaya çıkar ve kan şekeri seviyesinin aniden düşmesiyle ilişkilidir. Bu belirtiler hem fiziksel hem de zihinsel olarak kendini gösterebilir. Reaktif hipoglisemi belirtileri aşağıdaki gibidir:

  • Kan şekeri düştüğünde beyine yeterli glikoz gitmez ve bu da baş dönmesi ve sersemlik hissine yol açabilir.
  • Vücudun stres tepkisi olarak ortaya çıkan aşırı terleme, kan şekerinin düşmesinin yaygın bir belirtisidir.
  • Kan şekeri düşüklüğü, sinir sistemi üzerinde etkili olarak titreme ve kalp çarpıntısına neden olabilir.
  • Yemek yedikten kısa bir süre sonra yeniden açlık hissi ortaya çıkabilir. Bu, vücudun kan şekerini dengelemeye çalıştığının bir işaretidir.
  • Düşük kan şekeri, ruh hali değişikliklerine, sinirlilik ve huzursuzluk hissine yol açabilir.
  • Enerji seviyesinin düşmesi sonucu kişi kendini aşırı yorgun ve halsiz hissedebilir.
  • Kan şekeri seviyesindeki düşüşler baş ağrısına neden olabilir.
  • Görme problemleri, düşük kan şekeri nedeniyle beyne yeterli glikoz gitmemesi durumunda ortaya çıkabilir.
  • Kan şekeri düşüklüğü, bilişsel işlevlerde bozulmaya neden olabilir ve bu da zihin karışıklığı ve konsantrasyon zorluğu olarak kendini gösterebilir.
  • Sinir sistemi üzerindeki etkiler nedeniyle ellerde ve ayaklarda uyuşma veya karıncalanma hissi yaşanabilir.

 

Reaktif hipoglisemi belirtileri yaşayan kişilerin bu durumu ciddiye alması ve bir sağlık profesyoneline danışması önemlidir. Erken tanı ve uygun tedavi, belirtilerin kontrol altına alınmasına ve yaşam kalitesinin artırılmasına yardımcı olabilir. Tedavi genellikle beslenme düzenlemeleri, yaşam tarzı değişiklikleri ve bazen medikal müdahaleleri içerir.

Reaktif Hipoglisemi Nasıl Teşhis Edilir?

Reaktif hipoglisemi teşhisi, belirtilerin değerlendirilmesi ve kan şekeri düzeylerinin izlenmesiyle konur. Doktor, hastanın tıbbi geçmişini, belirtilerini ve belirtilerin ne zaman ortaya çıktığını sorgular. Özellikle yemek yedikten sonra ortaya çıkan belirtilerin detaylı bir şekilde açıklanması istenir. Fiziksel muayene ile genel sağlık durumu değerlendirilir. Hipoglisemi belirtilerine neden olabilecek diğer sağlık sorunları araştırılır.

Kan şekeri seviyesini ölçmek için açlık kan testi yapılır. Oral Glukoz Tolerans Testi (OGTT) ile kişinin glukoz içeren bir sıvı içtikten sonra kan şekerinin nasıl değiştiğini ölçülür. Kan şekeri seviyeleri belirli aralıklarla ölçülür ve yemek sonrası kan şekeri düşüşleri değerlendirilir. Hastalardan, yemek öncesi ve sonrası kan şekeri seviyelerini evde takip etmeleri istenebilir. Bu takip, belirtilerin ne zaman ortaya çıktığını ve kan şekeri seviyelerindeki değişiklikleri daha iyi anlamaya yardımcı olur.

Reaktif hipoglisemi belirtilerine benzer belirtiler gösterebilecek diğer durumlar da değerlendirilir (örneğin, diyabet, hipotiroidi, adrenal yetmezlik). Diğer olası nedenler dışlanarak reaktif hipoglisemi teşhisi doğrulanır. Doktor, belirtilerin hangi sıklıkla ve hangi durumlarda ortaya çıktığını gözlemlemek için bir günlük tutmanızı isteyebilir. Bu günlükte yemek yeme zamanları, yenen yiyecekler ve belirtilerin zamanlaması not edilir.

Nadiren de olsa, hormon seviyelerini değerlendirmek için ek testler istenebilir (örneğin, insülin, kortizol). Bu testler, hormon dengesizliklerinin reaktif hipoglisemiye katkıda bulunup bulunmadığını belirlemeye yardımcı olabilir. Aile öyküsü veya genetik yatkınlık şüphesi varsa, genetik testler yapılabilir. Bu testler, glikoz metabolizmasındaki genetik bozuklukları belirlemeye yardımcı olabilir.

Reaktif hipoglisemi teşhisi konduktan sonra, doktor uygun tedavi planını belirler. Bu plan genellikle beslenme düzenlemeleri, düzenli egzersiz ve bazen medikal tedaviyi içerir. Teşhis sürecinin doğru ve eksiksiz olması, etkili bir tedavi ve yönetim stratejisinin oluşturulması açısından kritik öneme sahiptir.

Reaktif Hipoglisemi Nasıl Tedavi Edilir?

Reaktif hipoglisemi tedavisi, yaşam tarzı değişiklikleri ve beslenme düzenlemeleriyle kan şekeri seviyelerinin dengede tutulmasını amaçlar. Tedavinin ayaklarından biri beslenme rutininin düzenlenmesi. Bu aşamada düzenli öğünler şeklinde beslenme önemlidir. Günde 5-6 küçük öğün yiyerek kan şekeri seviyelerinin dengede kalması sağlanabilir. Bunun yanında tam tahıllar, sebzeler ve baklagiller gibi kompleks karbonhidratlar da tüketilerek tedavi desteklenir. Bu yiyecekler yavaş sindirilir ve kan şekerinde ani dalgalanmalara neden olmaz.

Her öğünde yeterli miktarda protein ve lif tüketimi, kan şekerinin dengeli bir şekilde salınmasını sağlar. Protein kaynakları arasında tavuk, balık, yumurta ve baklagiller bulunur. Lif açısından zengin yiyecekler arasında tam tahıllar, sebzeler ve meyveler yer alır. Beyaz ekmek, makarna, şekerli içecekler ve tatlılar gibi yüksek glisemik indeksli yiyeceklerden uzak durulması da önemlidir. Özellikle aç karnına alkol tüketiminden kaçınılmalıdır, çünkü alkol kan şekeri seviyelerini düşürebilir.

Fiziksel aktivite de önemlidir. Düzenli egzersiz kan şekeri seviyelerini düzenlemeye yardımcı olur. Haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta aerobik egzersiz yapılmalıdır. Evde kan şekerinin takip edilmesi de tedavide destekleyicidir. Bu nedenle yemek öncesi ve sonrası kan şekeri seviyelerinizi düzenli olarak ölçün ve doktorunuzla paylaşmalısınız.

Bunun yanında nadiren, doktorlar reaktif hipoglisemi yönetimi için ilaç reçete edebilir. İlaçlar, insülin duyarlılığını artırabilir veya insülin salınımını düzenleyebilir. Hormonal dengesizliklerden kaynaklanan reaktif hipoglisemi vakalarında hormon tedavisi gerekebilir. Reaktif hipoglisemi yönetimi, kişiye özel bir yaklaşım gerektirir. Belirtilerin ciddiyetine ve kişinin genel sağlık durumuna bağlı olarak tedavi planı doktor tarafından belirlenir ve düzenli olarak gözden geçirilir.

Reaktif Hipoglisemi ile Hipoglisemi Arasındaki Fark Nedir?

Reaktif hipoglisemi ile hipoglisemi arasında bazı önemli farklar vardır. Her iki durum da düşük kan şekeri seviyeleri ile ilişkilidir, ancak ortaya çıkma şekilleri ve nedenleri açısından farklılık gösterirler. Reaktif hipoglisemi ile hipoglisemi arasındaki fark aşağıdaki gibidir:

Reaktif hipoglisemi, yemek yedikten sonra, genellikle 2-4 saat içinde kan şekerinin aniden düşmesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Yemek sonrası aşırı insülin salınımı, yüksek karbonhidrat içeren yiyeceklerin tüketimi, gastrointestinal cerrahi sonrası hızlı mide boşalması, hormonal dengesizlikler nedeniyle olur. Yemek yedikten sonra baş dönmesi, terleme, titreme, çarpıntı, ani açlık hissi ve sinirlilik, yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı gibi belirtiler yaratır. Oral glukoz tolerans testi (OGTT) veya karışık yemek testi ile kan şekeri seviyelerinin izlenmesi, kan şekeri düzeylerinin yemek yedikten sonraki birkaç saat içinde ölçülmesi ile teşhis edilir. Tedavide beslenme düzenlemeleri (düşük glisemik indeksli yiyecekler, düzenli küçük öğünler), düzenli egzersiz ve stres yönetimi, nadiren medikal tedavi uygulanır.

Hipoglisemi, kan şekerinin normalin altına düşmesiyle karakterize edilen genel bir durumdur. Aç karnına veya herhangi bir zaman diliminde ortaya çıkabilir. Diyabet tedavisi (insülin veya diğer kan şekeri düşürücü ilaçlar), uzun süreli açlık veya yetersiz beslenme, aşırı alkol tüketimi, karaciğer, böbrek veya pankreas hastalıkları, hormonal bozukluklar (örneğin adrenal yetmezlik) nedenlerindendir. Titreme, terleme, çarpıntı, açlık hissi, sinirlilik, baş ağrısı, zihin karışıklığı, bulanık görme, bayılma gibi belirtiler yaratır. Teşhiste kan şekeri seviyelerinin düşüklüğünü doğrulamak için kan testi ile belirtilerin varlığı ve düşük kan şekeri düzeyleri arasındaki ilişki kullanılır. Hızlı etkili karbonhidrat alımı (glukoz tabletleri, şekerli içecekler), uzun vadede altta yatan nedenlerin tedavisi (diyabet yönetimi, beslenme düzenlemeleri), acil durumlarda glukagon enjeksiyonu tedavide uygulanır.

KAYNAK:

https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7192270/

https://www.mayoclinic.org/diseases-conditions/diabetes/expert-answers/reactive-hypoglycemia/faq-20057778

https://www.turkdiab.org/diyabet-hakkinda-hersey.asp?lang=TR&id=55

SIK SORULAN SORULAR

Reaktif hipoglisemi diyeti, kan şekeri seviyelerini dengede tutmaya yönelik beslenme düzenlemelerini içerir. Düzenli ve dengeli öğünler, kompleks karbonhidratlar, protein ve sağlıklı yağlar, şekerden kaçınma, lifli gıdalar, su tüketimi diyette önemlidir.

Reaktif hipoglisemi olan bireyler için oruç tutma konusu dikkatle değerlendirilmelidir. Oruç tutmak, kan şekeri düzeylerini kontrol etmede zorluklar yaşatabilir ve hipoglisemi riskini artırabilir. Bu nedenle, reaktif hipoglisemi olan kişilerin oruç tutmadan önce doktorlarıyla görüşmeleri önemlidir.

Web ve Tıbbi Yayın KuruluGüncellenme Tarihi: 25.06.2024 18:46Yayınlanma Tarihi: 25.06.2024 14:50
Yorum Ekle


Uzm. Dr. Samir SAFAROV

Uzm. Dr. Samir SAFAROV
Dahiliye

Profili Gör
KATEGORİLER