Obezite, kişiyi fiziksel olarak kısıtlar ve psikolojik sorunlar yaşamasına neden olur. Daha da önemlisi ölümcül hastalıkların gelişiminde rol oynar. Bu nedenle kişinin ideal kilosunu koruması, obezite sınırında olan hastaların da diyetisyen ve hekim gözetiminde ideal kilosuna ulaşması son derece önemlidir. Birçok insan kilo alımının ve obezitenin irade eksikliğinden kaynaklandığını düşünür. Ancak bu durumun yaşanmasında genetik, çevresel faktörler, yaşam tarzı, psikolojik faktörler ve daha fazlası etkilidir. Son yıllarda tüm dünyada salgın bir hastalık gibi görülen obezite, hayatı tehdit edebilen sorunlara neden olduğundan yakından takip edilmeli ve tedavisi zaman kaybetmeden gerçekleştirilmelidir.
Obezite, vücudun ihtiyacından daha fazla kalori tüketmesi sonucunda kişinin boyunun kilogram cinsinden ağırlığı oranının (vücut kitle indeksinin) 30'un üzerinde olmasıdır. Yani vücut kitle indeksinin (BMI) vücut yapısı ve boy uzunluğuna uygun olmamasıdır. Dünyada hızlı bir biçimde ilerleyen obezite aynı zamanda iç organların ve karın bölgesinin yağlanması olarak da bilinir. Vücuttaki yağ oranının dengesiz şekilde artması kalp damar hastalıklarına ve buna bağlı olarak da inme, damar tıkanıklığı ve kolesterole neden olabilir. Ayrıca kişinin aşırı kilolu olması durumu nefes darlığını da beraberinde getirir.
Obezite cerrahisi, klinik boyutta obezite problemi yaşayan ve buna bağlı olarak da çeşitli sağlık sorunları açısından risk taşıyan kişilere uygulanan ameliyatlardır. Aynı zamanda bariatrik cerrahi olarak da adlandırılan obezite cerrahisi, egzersiz ve diyetle hedeflenen ölçüde kilo veremeyen kişilere uygulanır. Cerrahi işlemlerle kimi hasta grubunda kişinin yeme miktarı azaltılırken bazı yöntemlerle bağırsak ve midede emilen besin miktarının azaltılması hedeflenir. Bazı cerrahi işlemlerde de her iki işlem birden yapılabilir. Bu ameliyatların seçimi hastaya uygulanan bir dizi testler ve bu testlerin hekim tarafından değerlendirilip hasta ile görüşmesi ile yapılır.
Dünya genelinde yaygın olan obezitenin nedenleri aşağıdaki gibidir:
Obezite belirtileri arasında en temel olanı, vücutta aşırı düzeyde yağ dokusu birikimidir. Bunun yanında başka belirtiler de görülür. Bu belirtiler aşağıdaki gibidir:
Teknolojinin gelişmesi obezite cerrahisinin çeşitli teknikler kullanmasını sağlamıştır. Böylelikle farklı hasta tipleri özelinde ameliyat ve obezite tedavisi gerçekleştirilebilir. Bu ameliyat ve tedavilerin seçimi de hekim tarafından yapılan test ve gözlemlerle belirlenerek hasta ile yapılan görüşmelerde karar verilir.
Mide balonu uygulaması, kilo vermeye yardımcı olan en basit yöntemlerden biridir. Bu yöntemde hava ya da sıvı ile dolu olan balon, hafif anestezi işlemi ile yerleştirilir ve bu işlem ortalama 15-20 dakika sürer. Mide balonunun yerleştirilmesi ile midenin besin alma kapasitesi azalmış olur ve kişi hızlı bir şekilde doyar. Bu yöntem, hastaların kilo verme sürecinin hızlanmasına yardımcı olur. Mide balonunun midede kalma süresi ise 6 ay ile 1 yıl arasındadır. Bu sürenin sonunda balon basit bir endoskopik yöntemle 5-6 dakika içerisinde çıkarılır. Basit bir uygulama olması ve hastada kalıcı değişimler yaratmaması bu yöntemin sağladığı avantajlar arasında. Ancak balon çıkarıldıktan sonra hastanın yaşam tarzında kilo almaya sebep olabilecek rutini devam ettirmesi, verilen kiloların kısa sürede geri alınmasına neden olabilir. Bu nedenle mide balonu işlemi sonrasında düzenli ve dengeli beslenmeye, spor yapmaya özen göstermeniz büyük önem taşır.
Tüp Mide (Sleeve Gastrektomi) uygulaması, kilo vermek için dünya genelinde sıklıkla uygulanan yöntemlerden biridir. Bu yöntem kapsamında midenin %80-90'ı çıkarılarak mide tüp haline getirilir. Böylelikle kişinin kalori alımı azalır. Tüp mide uygulaması kapalı yöntemle 1-2 saat sürer. Uygulama sonrası hasta, durumuna göre 2-3 gün boyunca hastanede kalır. Ameliyat sonrası 2 hafta sıvı ve 2 hafta yumuşak yiyecekler tükettikten sonra normal beslenme rutinine geçebilirsiniz. Ancak ameliyat sonrası yiyecekleri iyice çiğnemeye, yemekleri küçük porsiyonlar halinde tüketmeye, egzersiz yapmaya ve vitamin takviyesi almaya özen göstermelisiniz. Verdiğiniz kiloları hızla geri almamak için şekerli ve kalorili sıvı gıdalardan da kaçınmalısınız. Ameliyat sonrası hastalar kilolarının büyük bir bölümünü 1 yıl içinde kaybeder ancak bu oran ve süre kişiden kişiye farklılık gösterir.
Dünya genelinde obezite cerrahisinde yaygın şekilde uygulanan prosedürlerden biri olan Gastrik By-Pass (R-YGB) yönteminde mide temel olarak büyük ve küçük parça olacak şekilde iki bölüme ayrılır. On iki parmak bağırsağı ve ince bağırsağın baştan bir kısmı yeni oluşan küçük mide ile bypass edilir ve birleştirilir. Gastrik By-Pass ile kişinin kalori alımını kısıtlamak ve yenilebilir besinlerin emilimi azaltmak hedeflenir. Gastrik By-Pass (R-YGB) yöntemi obeziteden kaynaklı sağlık sorunlarının çözülmesinde kullanılan metabolik etkinliği yüksek yöntemlerden biridir. Bu yöntem sonucunda hastanın yaşadığı kilo kaybı ortalama 1,5 yıl kadar devam edebilir ancak bu sürenin hastadan hastaya farklılık gösterdiği bilinmelidir. Uygulama sonrasında hastanın sık sık takip edilmesi ve vitamin takviyeleri kullanması gerekir.
Mini Gastrik By-Pass, Gastrik By-Pass ameliyatının daha kolay uygulanabilir bir türüdür. Bu ameliyatta, uzun bir mide poşu oluşturulur ve ince bağırsak parçası mide poşu ile birleştirilir. Mini Gastrik By-Pass, kısa süreli ve az maliyetli bir uygulamadır. Uygulama sonrasında hastaların uzun dönemde vitamin desteği kullanması gerekebilir.
Switch olarak da bilinen duodenal switch ameliyat yöntemi hem gastrik by-pass hem de sleeve gastrektomi yöntemlerini birleştiren bir cerrahi operasyondur. Duodenal switch operasyonu iki adımda gerçekleştirilir. İlk adım, midenin %80’inin çıkarılması ve kalan kısmının ince bir tüp haline getirilmesidir. Bu işlemle birlikte 1.5-2 litre hacme sahip olan mide 120 ml hacimli bir tüp şeklini alır. İkinci adımda da by-pass oluşturmak için mideye bağlanan ince bağırsak ayrılarak iki ayrı yol ve ortak bir kanal oluşturulur. Bu adımlarla uygulanan işlem sonrasında mide hacmi küçülür ve hasta daha az miktarda besin tüketerek doygunluk hissine ulaşır. Bu yöntem sonucunda ayrıca besinlerin ince bağırsaktaki yolu kısaltılmış ve bunun sonucunda da besinler az emildikleri için besinlerden kalan kalori miktarı da azalmış olur.
Ameliyatsız obezite tedavilerinden biri olan mide botoksu, vücut kitle indeksi 25 ile 35 arasında olan ve ne kadar zor olursa olsun kilo veremeyen hastaların midesinin belirli noktalarına endoskopik yöntemle botoks işleminin uygulanmasıdır. Mide botoksu ile cerrahi müdahale olmaksızın mideye uygulanan botoks işlemi sonrasında açlık hissi azalırken, tokluk hissi daha uzun süre hissedilir. Uygun diyet ve egzersizler ile kilo kaybı sağlanır. Obezite cerrahisi için yeterince kilolu olmayan (VKİ 25-35 arası) ve tüm çabalara rağmen kilo veremeyen hastalara uygulanır. Vücut kitle indeksi 35'in üzerinde olanlar için obezite cerrahisi önerilir.
Hasta ameliyat öncesi süreçte hekimler tarafından detaylı olarak muayene edilir. Ardından hasta bilgilendirilir. Tedaviye kabul edilen hasta göğüs hastalıkları, kardiyolog, psikiyatrist, endokrinoloji, anestezist ve metabolik hastalıklar bölümlerinde de değerlendirilir. Operasyon öncesi son aşamada da hastaya çeşitli laboratuvar tetkikleri, mide endoskopisi ve karın ultrasonografisi yapılır.
Obezite cerrahisi sonrasında kilo vermeniz, kazandığınız ve sürdürdüğünüz alışkanlıklarla doğrudan ilgilidir. Genel kilo kaybı 1 yıl boyunca devam eder. Ancak obezite ameliyatı sonrasında yeni bir beslenme rutini oluşturmalı, protein ağırlıklı beslenmeye özen göstermeli ve egzersiz yapmaya gayret etmelisiniz. Bu süreçte doktorunuz ve diyetisyeninizle de teması kesmemiş olmanız önemlidir.
Obezite Cerrahisi Sonrasında Spora Ne Zaman Başlayabilirim?
Obezite cerrahisi sonrasında dilediğiniz zaman spora başlayabilirsiniz. Ancak başlangıçta kendinizi zorlamamanız gerekir. Maksimum 40 dakika sürecek tempolu yürüyüş başlangıç için yeterlidir. Ameliyat sonrası 15.günden itibaren de yüzebilir, koşabilir, yoga ya da pilates gibi sporlar yapmaya başlayabilirsiniz. Ağırlık gerektiren zorlu egzersizleri de 2.ayın tamamlanmasının ardından yapabilirsiniz. Aksi takdirde eklem ve kalp ritmi sorunları yaşayabilirsiniz.
Obezite Cerrahi Sonrası Ne Zaman Hamile Kalabilirim?
Tüp mide ameliyatı geçirdiyseniz 1.yılın sonunda hamile kalabilirsiniz. Ancak tüp mide ameliyatı dışında daha kompleks bir ameliyat olduysanız 18.aydan itibaren hamile kalmanız uygundur. Obezite cerrahi sonrası erkeklerde de baba olmak için gerekli süre 1 yıldır. Daha erken dönemde obezite epigenetik olarak babadan çocuğa geçebilir.
Obezite Cerrahi Sonrası Saçlarım Dökülür mü?
Normalde obezite cerrahisi sonrası saç dökülmesi yaşanmaz. Ancak saçlı deri altında bulunan yağ miktarı azaldığından deri incelmesi yaşanabilir ve saç kökleriniz güçsüzleşip dökülebilir. Bu durumun önüne geçmek için bakır, selenyum, çinko ve biotin gibi vitamin desteklerini doktorunuza danışarak kullanabilirsiniz.
Bilgi talep formunu doldurarak Büyük Anadolu Hastaneleri tarafından uygulanan obezite cerrahisi ile ilgili merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz.
hola mi nombre es lia quiero consultar con doctor kadir sobre de la tema manga gastrico estoy esperando a su respuesta gracias
Hola. Le llamaremos lo antes posible para obtener la información necesaria. Le deseamos días saludables.