444 3 703

Kireçlenme (Osteoartrit) Hakkında Doğru Bilinen 7 Yanlış

Bilgi Talep Formu

Eklem ağrısı, hareket ederken zorlanma, sabahları hissedilen tutukluk... Bu belirtiler milyonlarca insanın yaşam kalitesini olumsuz etkileyen ve halk arasında "kireçlenme" olarak bilinen osteoartritin habercisi olabilir. Toplumda bu kadar yaygın olmasına rağmen, osteoartrit hakkında kulaktan dolma bilgilerle şekillenmiş pek çok yanlış inanış mevcut. Bu efsaneler, hastaların doğru tedaviye ulaşmasını engelleyebiliyor ve yaşam kalitelerini gereksiz yere düşürebiliyor.

Peki, kireçlenme gerçekten kemiklerde kireç birikmesi mi? Egzersiz yapmak eklemlere daha mı çok zarar verir? Bu yazımızda, osteoartrit hakkındaki en yaygın 7 yanlışı mercek altına alıyor ve bilimsel gerçeklerle bu efsaneleri çürütüyoruz. 

 

 

Yanlış 1: "Kireçlenme, kemiklerde kireç veya kalsiyum birikmesidir." 

Doğrusu: Bu, belki de en yaygın ve en yanıltıcı inanıştır. Osteoartritin adındaki "kireçlenme" ifadesi, aslında tıbbi bir durumu tam olarak yansıtmaz. Bu hastalık, kemiklerde kalsiyum birikmesiyle ilgili değildir. Osteoartrit, eklemlerimizi koruyan ve pürüzsüz hareketi sağlayan kıkırdak dokusunun zamanla aşınması ve yıpranmasıdır. Yastıklama görevini kaybeden kıkırdak incelir ve altındaki kemik yüzeyler birbirine sürtünmeye başlar. Bu sürtünme ağrıya, şişliğe ve hareket kısıtlılığına yol açar. Radyolojik görüntülerde görülen kemik çıkıntıları (osteofitler), vücudun bu hasara verdiği bir tepkidir, kireç birikmesi değil.

Yanlış 2: "Kireçlenme sadece yaşlıların hastalığıdır." 

Doğrusu: Yaş, osteoartrit için en önemli risk faktörlerinden biri olsa da, bu hastalık sadece yaşlıları etkilemez. Genç yaşlarda da osteoartrit görülebilir. Özellikle;

  • Geçirilmiş eklem travmaları (spor yaralanmaları, kazalar),
  • Aşırı kilo (obezite),
  • Genetik yatkınlık,
  • Eklemleri zorlayan meslekler veya sporlar,
  • Doğuştan gelen eklem bozuklukları

gibi faktörler, kıkırdak aşınmasını hızlandırarak genç bireylerde de kireçlenmeye zemin hazırlayabilir.

Yanlış 3: "Eklemden gelen her çıtırtı veya tıkırtı kireçlenme belirtisidir." 

Doğrusu: Eklemlerden ses gelmesi (krepitus) oldukça yaygındır ve her zaman bir hastalık belirtisi değildir. Bu sesler, eklem sıvısı içindeki gaz kabarcıklarının patlamasından veya tendonların kemik çıkıntıları üzerinden atlamasından kaynaklanabilir. Eğer eklemden gelen sese ağrı, şişlik veya takılma hissi eşlik etmiyorsa, genellikle endişe edilecek bir durum yoktur. Ancak ağrılı ve sürekli hale gelen gıcırdama veya sürtünme sesleri, bir kıkırdak hasarının işareti olabilir ve bir hekim tarafından değerlendirilmelidir.

Yanlış 4: "Kireçlenme varsa egzersiz yapılmamalı, eklemler dinlendirilmeli." 

Doğrusu: Bu, hastaların yaptığı en büyük hatalardan biridir. Hareketsizlik, kireçlenmeyi daha da kötüleştirir. Tam tersine, doğru ve düzenli egzersiz, osteoartrit tedavisinin temel taşlarından biridir. Egzersiz;

  • Eklem çevresindeki kasları güçlendirerek eklemlere binen yükü azaltır.
  • Eklem esnekliğini ve hareket açıklığını artırır.
  • Kilo kontrolüne yardımcı olarak özellikle diz ve kalça eklemlerini rahatlatır.
  • Eklem kıkırdağının beslenmesini sağlayan kan dolaşımını iyileştirir.

Elbette, yüksek etkili ve zıplamalı sporlar yerine yüzme, su içi egzersizler, bisiklet, yürüyüş ve yoga gibi eklemlere nazik davranan aktiviteler tercih edilmelidir.

Yanlış 5: "Kireçlenmenin tedavisi yoktur, ağrıyla yaşamaya alışmak gerekir." 

Doğrusu: Osteoartritin kıkırdak dokusunu tamamen eski haline getirecek kesin bir "kür"ü olmasa da, bu durum ağrıyla yaşamaya mahkum olduğunuz anlamına gelmez. Günümüzde semptomları yönetmek, ilerlemeyi yavaşlatmak ve yaşam kalitesini artırmak için çok sayıda etkili tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bunlar arasında fizik tedavi, kişiye özel egzersiz programları, kilo verme, ağrı kesici ve anti-enflamatuar ilaçlar, eklem içi enjeksiyonlar ve ileri vakalarda cerrahi (protez) seçenekleri yer alır. Önemli olan, durumu kabullenmek yerine aktif bir şekilde yönetmektir.

Yanlış 6: "Fazla kilonun diz kireçlenmesiyle bir ilgisi yoktur." 

Doğrusu: Fazla kilo ile özellikle diz osteoartriti arasında doğrudan ve güçlü bir ilişki vardır. Vücut ağırlığınızdaki her 1 kilogram fazlalık, yürürken dizlerinize yaklaşık 3-4 kat daha fazla yük bindirir. Bu sürekli ve aşırı baskı, kıkırdağın çok daha hızlı aşınmasına neden olur. Ayrıca, yağ dokusu vücutta iltihabı (enflamasyonu) artıran kimyasallar salgılar ve bu da eklem hasarını şiddetlendirir. Kilo vermek, kireçlenme tedavisinde ilaç kullanmak kadar etkili bir yöntemdir.

Yanlış 7: "Bitkisel ürünler veya özel diyetler kireçlenmeyi tamamen iyileştirir." 

Doğrusu: Sağlıklı ve dengeli beslenme, genel vücut sağlığı ve kilo kontrolü için şüphesiz çok önemlidir. Anti-enflamatuar özelliklere sahip gıdaların (somon gibi yağlı balıklar, zerdeçal, zencefil, yeşil yapraklı sebzeler) tüketilmesi semptomların hafiflemesine yardımcı olabilir. Ancak, hiçbir bitkisel takviyenin veya özel diyetin kireçlenmeyi "tamamen iyileştirdiği" bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Bu tür "mucizevi" iddialara şüpheyle yaklaşmak ve tıbbi tedaviyi asla bırakmamak gerekir.

Web ve Tıbbi Yayın KuruluGüncellenme Tarihi: 21.08.2025 15:24Yayınlanma Tarihi: 21.08.2025 15:24
Yorum Ekle


KATEGORİLER
Bilgi Talep Formu

Bilgi almak için lütfen formu doldurun!