444 3 703

Diyabetik Retinopati Nedir? Diyabetik Retinopati Tedavisi

Bilgi Talep Formu

Diyabetik retinopati, diyabetin gözler üzerinde oluşturduğu ciddi sağlık sorunudur. Gözün arkasındaki retinada bulunan damarların hasar görmesiyle ortaya çıkar. Ayrıca zamanla görme kaybına yol açabilir.

Diyabeti olan bireylerin düzenli göz kontrolleri yaptırması bu durumu erken teşhis etmek için büyük önem taşır. Neyse ki diyabetik retinopati tedavi edilebilen bir hastalıktır ve uygun tedavi yöntemleriyle görme kaybı riski azaltılabilir.

Diyabetik retinopati. Retina hasarı. İnsan gözünün enine kesiti. Diyabet. Makula, optik disk, koroid, retina, sklera ve foveanın yakın çekimi. Tıbbi durum. Mikroanevrizma

Diyabetik Retinopatide Kimler Risk Altında?

Diyabetik retinopati hastalığı için risk grubunda olan kişiler aşağıdaki gibidir:

  • 45 yaşın üzerindeki bireyler
  • Ailede diyabet öyküsü olanlar
  • Fazla kilolu olanlar (Vücut kitle indeksi 25’in üzerinde olanlar)
  • Yüksek tansiyon veya yüksek kolesterol seviyesine sahip bireyler
  • 4000 gramdan ağır bebek doğurmuş kadınlar
  • Kan şekeri seviyesi 100 mg/dL’nin üzerinde olanlar ve kalp hastalığı bulunanlar
  • Yumurtalıklarında kist olanlar (polikistik over sendromu)
  • Fiziksel aktivitesi düşük olan kişiler

Diyabetik Retinopati Belirtileri Nelerdir?

Diyabetik retinopati belirtileri genellikle erken dönemde belirgin değildir. Ancak hastalık evre olarak ilerlediğinde kişide görmede bulanıklık, göz önünde uçuşan noktalar veya çizgiler, görme alanında karanlık veya boş noktalar, renkleri soluk veya farklı algılama, ani veya kademeli görme kaybı gibi belirtiler görülebilir. Bu belirtilerden biri veya birkaçı ortaya çıktığında zaman kaybetmeden bir göz doktoruna başvurmak önemlidir.

Diyabetli Hastalarda Göz Muayenesi Ne Zaman ve Hangi Sıklıkta Yapılmalıdır?

Diyabetik retinopati diyabetin uzun vadede gözlere verdiği zararlardan biridir. Diyabet başladıktan yaklaşık 5 yıl sonra gözün arkasındaki ilk lezyonlar oluşmaya başlar. Ancak tip 2 diyabet fark edilmeden yıllarca sürebileceği için tanı konulduğunda hemen göz muayenesi yapılmalıdır. Bu alanda yapılan çalışmalar tip 2 diyabetli hastaların %20’sinde tanı anında diyabetik retinopati olabileceğini gösterir.

Tip 1 diyabet ise genellikle çocukluk döneminde başlar ve tanı genellikle hastalığın ilk zamanlarında konur. 10 yaşın üzerindeki tip 1 diyabet hastalarına tanı konulduktan sonraki ilk 5 yıl içinde göz muayenesi önerilir. Şikayet olmasa bile diyabetli hastaların yılda bir kez göz muayenesi yaptırması önemlidir. Diyabetik retinopati tespit edilenlerde veya gebelik gibi özel durumlarda muayene sıklığı artırılmalıdır.

Kafkasyalı kadın göz doktoru, Asyalı bir kadın hastayla göz modeli kullanarak göz hastalıklarını anlatıyor Hastane muayene odasındaki masada, Glokom, Katarakt, Diyabetik Retinopati

Diyabetik Retinopatiyi Önlemek Mümkün mü?

Dünya genelinde her 100 diyabet hastasından 2’si kör olma riskiyle karşı karşıyadır. Bu oran gelişmekte olan ülkelerde daha da yüksektir. Dünya genelinde yaklaşık 120 milyon diyabet hastası bulunmaktadır ve 2,5 milyon kişi diyabet nedeniyle görme yetisini kaybetmiştir.

Diyabetik retinopati tedavisindeki temel amaç gözde yeni damarların oluşumunu engelleyerek hastanın gelecekte tamamen görme kaybı yaşamasını önlemektir. Her hastalıkta olduğu gibi erken teşhis ve tedaviye zamanında başlamak diyabetik retinopatiyi başlangıç aşamasında durdurmada büyük önem taşır.

Diyabetik Retinopatide Görülen Şikâyetler Nelerdir?

Diyabetik retinopati erken evrelerde genellikle hiçbir belirti vermez. Hatta ileri evrede bazı kişiler görme kaybını yavaş bir seyirde yaşadığından fark edilemeyebilir. Ancak şikayetler zamanla başlar ve hastalar genellikle görme bulanıklığı, ani görme kaybı veya göz önünde uçuşan noktalar gibi şikayetlerle doktora başvurur.

Diyabetik Retinopati Tanısı Nasıl Konulur?

Diyabetik retinopati ve makula ödemi kapsamlı bir göz muayenesi sırasında tespit edilir. Diyabetik retinopati tedavi öncesi aşama olan tanılama görme keskinliği testi ile başlar. Bu testte hastaların farklı mesafelerde ne kadar net görebildiği ölçülür.

Tanılamada göz bebeği genişletilerek de muayene uygulanır. Göz bebeğinizi genişletmek için göze damla damlatılır. Bu sayede doktor gözün içinde daha geniş bir alanı inceleyebilir. Özel bir lens kullanarak retina tabakasında ve görme sinirinde herhangi bir hasar olup olmadığını kontrol eder. Muayene sonrasında hastanın yakın görmesi birkaç saat boyunca bozulabilir.

Tanılamada doktor hastanın retinasını kanamış kan damarları, retinada şişme (makula ödemi), sızdıran kan damarlarına bağlı oluşan soluk renkli yağlı birikintiler, hasar görmüş sinir dokusu, kan damarlarındaki herhangi bir değişiklik gibi erken belirtiler açısından inceler.

Eğer doktor hastanın makula ödemi tedavisine ihtiyacı olduğunu düşünürse florosein anjiyogram adı verilen bir test önerebilir. Bu testte hastanın koluna özel bir boya enjekte edilir ve boya retinada dolaşırken gözün fotoğrafları çekilir. Bu yöntem doktorun sızdıran damarları tespit edip tedavi planı oluşturmasına yardımcı olur.

Diyabetik Retinopatinin Tedavisi Nasıl Yapılır?

Diyabetik retinopatide damar bozukluklarını tamamen iyileştiren ilaç tedavisi henüz mümkün değildir. Ancak gözün arkasındaki retina tabakasında keskin görmeyi sağlayan maküla (sarı nokta) bölgesinde sıvı birikimi olduğunda damar sızıntısını ve sıvı birikimini azaltmak amacıyla diyabetik retinopati lazer tedavisi uygulanır.

Proliferatif diyabetik retinopatinin ilerlemiş evrelerinde göz boşluğuna kanama olduğunda ve kan kendiliğinden temizlenmediğinde ya da retina üzerinde bağ dokusu gelişip çekintilere neden olduğunda vitrektomi ameliyatı uygulanarak bu dokular temizlenir.

Asyalı yaşlı kadınların görme sorunları var. Göz ağrısı var. Yaşlılarda göz hastalığı. Katarakt, diyabetik retinopati

Diyabetik Retinopatiden Korunmak için Nelere Dikkat Edilmelidir?

Şeker hastalığında gözde ödem oluşması, diyabetik retinopatiden korunmak veya hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak için hastaların yaşam tarzında bazı değişiklikler yapması gerekebilir. Öncelikle kan şekerini kontrol altında tutmak çok önemlidir. İdeal olarak kan şekeri seviyesinin yemeklerden önce 90-130 mg/dL, yemeklerden sonra ise 180 mg/dL’nin altında olmasına dikkat edilmelidir. 

Bu noktada kan şekerini kontrol altında tutmanın yollarını öğrenmek için Kan Şekerini Dengede Tutmaya Yarayacak 10 Öneri başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Bunun yanında kişinin sağlıklı beslenmesi ve kilosunu kontrol altında tutması önemlidir. Bunun yanında hastanın sigara içme alışkanlığı varsa bırakması da son derece önemlidir. Sigarayı bırakmak kan damarlarını korur ve komplikasyon riskini azaltır. Alkol tüketimini de sınırlandırmak sağlık için faydalı olacaktır.

SIK SORULAN SORULAR

Diyabetik retinopati tamamen düzelmez ancak tedavi ile ilerlemesi durdurulabilir veya yavaşlatılabilir.

Lazer tedavisi vitrektomi ameliyatı ve göz içi ilaç enjeksiyonları gibi tedavi yöntemleri vardır.

Retinopati bulanık, dalgalı veya lekeli bir görmeye neden olabilir. Görme kaybı zamanla artabilir.

Şeker hastalığı göze zarar verirse retinada kanamalar, şişmeler ve görme kaybı oluşabilir.

Göz kanaması lazer tedavisi ilaç enjeksiyonları veya vitrektomi ameliyatı ile tedavi edilebilir.

Web ve Tıbbi Yayın KuruluGüncellenme Tarihi: 22.10.2024 15:05Yayınlanma Tarihi: 22.10.2024 12:29
Yorum Ekle


Op.Dr. Candan KARACA

Op.Dr. Candan KARACA
Göz Hastalıkları Uzmanı

Profili Gör
KATEGORİLER
Bilgi Talep Formu

Bilgi almak için lütfen formu doldurun!